USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Soyadı, Aile Adı, Lakap

28-06-2021

Mardin ile ilgili kalıcı bir eser olarak yazılıp çizilenlere baktığımızda ; çoğu kişinin Mardin’in daha çok uzak ve yakın tarihi ile ilgilendiğini ve çalışmalarını bu çizgide yürüttüklerini görmekteyiz.

En kapsamlısını ve en düzgününü yapma uğraşı vererek oluşturulan kitapların bazılarında çelişkili ifade ve tarihler gözükmekte , bu konuda bir şeyler yazma/söyleme isteğinde olanlar birbiriyle çelişen bilgileri verme zorunda kalmakta.

Öyle ki; hâlâ Mardin’in kaç yıllık tarihe sahip olduğuna karar vermeyenlerin olduğunu görüyoruz. Birileri 5 bin yıllık derken, bir diğeri 7 bin yıldan bahsetmekte, bir başkası da daha bonkör davranıp 12 bin yıl diyebilmekte.

Aslında Valiliğin, Üniversitenin ve Belediyenin yapması gerekirken ; bazı kişiler kendi imkanları ve çabalarıyla Mardin konusunda kalıcı bir eser bırakmaya çalışmış.

Hepsine teşekkür borçlu olduğumuz bu çalışma sahiplerinin hemen hemen hepsinin Mardin Tarihi üzerinde yoğunlaştığını görmekteyiz.

Oysa Mardin’in anlatılacak, dile getirilecek o kadar konusu var ki....

Sosyo-ekonomik yapısı, yaşam biçimi, kültürü, folkloru, müziği, örf ve adetleri, kendine özgü ritüelleri öylesine zengin ki ; kimseler bu konuda kafa yormak istememiş, bir şeyler yazmamış.

Rahmetli dostumuz Latif Öztürkatalay kitabında kendine özgü anlatım biçimiyle bazılarına yer vermişken, Mehmet Canşi kardeşimiz benzer yazıları ile sosyal medyada ilgiyle takip edilmekte.

Lâtif Özturkatalay'ı bir kez daha rahmetle anıp, Sevgili Mehmet Canşi' nin hoşgörüsüyle ; her ikisinin ciddi çalışmalar sonucu kaleme aldıkları , kendi değimleriyle LAKAPLAR konusunda yazmak istedim.

Mardinli yaklaşık 500 ailenin eskiden beri anıldıkları isimlerle tanıtılmasının amaçlandığı çalışmada ; SOYADI, AİLE ADI ve LAKAP mefhumlarının iyice açılması gerek.

Bilindiği gibi soyadı kanunu öncesi birçok yerde olduğu gibi, Mardin'de de herkes aile adıyla anılırdı. Aile adı ; o ailenin eskilerden gelen , yaptıklarıyla iz bırakmış birinin adı olurdu. Kürtlerde Mala Hacı Sinan, Mala Seydo, Mala Şido, Mala Kado; Araplarda Beyt Hacı Kasım Efendi, Beyt Davut Selim, Beyt Hacı Hamza, Beyt Hacı Kermo, Beyt Hâki, Beyt Deviké gibi...Bunlar kesinlikle LAKAP değil, iz bırakmış bir büyüğün adından oluşan AILE ADIDIR.

Bu arada çok az sayıda da olsa çeşitli sıfatlardan oluşmuş bazı aile adları yok değil. Orada da yine bir aile büyüğüne sahip olduğu bir sıfat nedeniyle takılmış lakabın aile adı olarak kullanıldığını görmekteyiz. Beyt il Asfar, Beyt il Topal, Beyt il Tavil, Beyt Rağbıt il Avce gibi....

Görüldüğü gibi ; bu konuda AİLE ADI ve LAKAP kavramları birbirine karışmış durumda. Lakap diye yapılan tanımlama aslında aile adıdır.

Soyadı kanunu sonrası bazı aileler ; aile adının muadili bir kelimeyi yine soyadı diye seçerken, çoğu aileler yeni soyadıyla tanışmış oldu.

Yeni kazanılmış soyadları arasında Türk, Öztürk, Türkkan, Türkoğlu gibi isimlerin oldukça fazla oluşu ; Türkçülük kavramının yerleştirilmek istenmesinden kaynaklı olduğu söylenebilir.

Türk Dil Kurumunun ( TDK ) LAKAP tanımlaması şöyle :

" BİR KİMSEYE, BIR AILEYE KENDİ ADINDAN AYRI OLAN , SONRADAN TAKILAN , O KİMSENİN VEYA O AİLENIN BİR ÖZELLİĞİNDEN KAYNAKLANAN SIFATTIR."

Tanımdan da anlaşılacağı üzere, lakaplar bir sıfat olmalıdır.