USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Temsilde Kadın

19-02-2020

Rüzgar hızıyla adeta fırıldak gibi dönmekte olan ülke gündeminin yakalanamadigi , ortalığın toz duman olduğu gunlerden geciyoruz. Televizyon ekranları , gazete manşetleri dolu dolu .....
- Arap Baharı diye baslatip Arap Bataklagina batmamiza sebep olan Suriye politikası ve beraberinde getirdiği devasa sorunlar ,
- FETO´nun siyasi ayagini arayış konusundaki akıl almaz manevralar ,
- Çökmüş ekonomi ,
- Sağlık skandalları,
- Cemaat ve tarikatlar ile onlara bağlı vakiflara hulleyle aktarılan paralar ,
- İlkokul düzeyine kadar indirgenmiş gerici egitim yöntemleri ,
- Temel yaşam ihtiyaçlarına getirilen korkunç zamlar ,
- Başta emekliler olmak üzere dar gelirli çalışanların bogustugu yaşam kosullari ile bu sorunun beraberinde getirdiği intiharlar gibi sosyal patlamalar ,
- Ayaklar altına alınmış demokratik hak ve özgürlükler ,
- Siyasi iradenin baskısı ve yönlendirmesiyle yaşanan hukuk katliamları ,
- Yaratılmak istenen darbe algısı ,
- Birçok bakanlıktan fazla bütçesi olmasına karşın ; cuma namazı sonraları para toplama alışkanlığından vazgecmeyen Diyanet İşleri Baskanligi´nin din adamligi kisvesi altında kabul edilemez sapik fetvalar veren, cemaat yurtlarında çocuklara alçakça davranışlarda bulunan sapiklari görmezden gelmesi , vatandaşları ucuz mal alabilmesi için akşam saatlerinde pazara gitmeyi tavsiye etmesi ,
- .....ve siralamakla biteremeyecegimiz sorunlar yumagini bir tarafa bırakıp başka bir kulvara kanalize olalım istiyorum.
Sevgili Ayşenur Arslan´ın güzel bir tesbiti vardı bu günler için :
" Gazete okumayan, TV izlemeyen sağlıklı kalır " diye. Yani yukarıda siraladigim konulardan ( şimdilik ) uzak kalmaya çalışanın kimya bozukluğu ve psikolojik bozukluklar gibi sağlık sorunları olmaz.
Siyaset sahnemizin en renkli siması ve harika(!) fikirleriyle tanıdığımız Bahçeli ; bugün
" sorunları donduralim " diye müthiş bir çıkış yaptı ama ; düşüncemiz o çizgide değil .

X X X

Kadının toplumda liderlik ve yöneticilik baglamindaki yerine biraz kafa yoralim istedim.

" Yahu size ne oluyor kardeşim? Tutturmussunuz kadın yönetimde ve liderlikte daha iyi yerlerde olmalı , temsilde kadın erkek eşitliği sağlanmalı " diyip duran biz erkekleredir sitemim .
Kadınların kendileri bu konuda çok fazla istekli olmuyorsa; size ne oluyor?....
Son cümleye bazı hanımların itirazlarını duyar gibiyim. " Bizim istekli olmadığımızı nasıl iddia edebilirsin? " diye.
Ben de bu hanım arkadaslara ; Türkiye´nin mevcut kamusal alanında dünden bugüne kadının hangi alanlarda olduğunu , daha etkin ve yetkin yerlerde olabilmesi yönünde hiçbir istek ve gayretinin olmadığını istatistiki rakamlarla göstererek aslında iddia sahibinin ben olmadigimi , mevcut durumun kendi tercihleri olduğunu gostermeye çalışacağım :
Mevcut duruma baktığımızda ; kadınlar kendilerine liderlik ve yöneticilik yolunu açabilecek eğitim ve ogretimi tercih etmeyerek ve sosyal alanda yerini alabilmesi için gerekli girişim ve sosyal calismada bulunmayarek tercihi genel olarak ; avukatlık, eczacılık, öğretmenlik ve hasta bakıcılığı yönünde kullanmaktadır.
Halen Türkiye´de 79 erkek valiye karşın 2 kadın vali , 943 erkek kaymakama karşın sadece 14 kadın kaymakamın bulunmus olması; %65 oranında 1153 erkek buyukelci, ataşe ve dışişleri mensubu varken %35 oranında 624 kadinin var olması Siyasal Bilgiler ve Kamu Yönetimi gibi eğitim kurumlarına ilgi göstermediği anlamıni taşıyor.
Hukuk Fakulteleri mezunlarından %64´luk hakim ve savcılık oranı erkeklerde, %36´lik hakim ve savcılık kadınlarda olurken ; erkek avukatların oranı %59 kadın avukatlarin %41´e varması kadınların avukatlığı biraz daha fazla istediği; ancak buna rağmen tüm barolarda sadece kadın baro baskani olması temsil sorumlulugunun daha az düzeyde olduğunun bir başka göstergesidir .
İstatistiki rakamlara göre ; 390 bin kadın öğretmene karşın 330 bin erkek öğretmen ; %53´luk kadın ve %47´lik erkek eczacının bulunduğu Türkiye´de kadınların bu kulvarda daha çok istekli olduğu görülüyor .
Tıp alaninda 45 bin erkek doktor varken 28 bin kadın doktor bulunmakta; hasta bakicilik dalinda ise kadinlarin oranı %91 gibi ezici bir oran.
Parlementoda 496 erkek parlementere karşı ancak 104 kadın parlementerin var olması, 1345 il-ilce erkek belediye başkanı varken kadınların sayısı sadece 45 ; Belediye Meclisi üyelerinin 30500´ u erkek iken 1350 kadın meclis üyesi bulunmakta. 52300 erkek muhtara karşın 500 kadın muhtarlik mührünü tasiyabilmekte .
Kamusal ve özel gücün hemen hemen tamamının erkeklerde olduğu ülkede , kararlarin erkekler tarafından alınması handikapini ; kadınlarımız ne zaman ki " BEYİM BİLMEZ BEYNİM BİLİR " diyebilecek konuma gelirse; istatistikler de allak bullak olur ve HERSEY COK GUZEL OLUR .....