USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

THE GOOD, THE BAD AND, THE UGLY ( İYİ, KÖTÜ VE ÇİRKİN)

20-11-2023
Her geçen gün şirazesinden biraz daha çıkan, traji komik bir tiyatro sahnesine benzetilen günümüz siyaseti ; akıllara durgunluk verecek ve hatta gönülleri incitecek düzeyde seyrini sürdürmekte.
Sağında, solunda, ortasında, tepesinde oluşanlar ; yapılanlar, konuşulanlar, insanları politikadan biraz daha uzaklaştırmakta, umutları biraz daha kırmakta.
Tam da ; "ortaya karışık"...
Kim nerede,
ne yapmak istiyor,
kiminle yapacak,
yapınca ne olacak sorularının cevabı yok.
Tüm kavramlar biribirine karışmış,
hiçbir kartvizitin sahibi belli değil,
kimsede ne vizyon kalmış, ne misyon.
Yüz yıllık bir mazisi olan partiden başlayın; 20-25 yıllık olanların, 3-5 yıl önce kurulmuşların, henüz rüştünü bile ispatlayamamış olanların durum vaziyetleri hiç te iç açıcı değil.
İddialı kavramları kendilerine yakıştırırcasına kurdukları partilere isim olarak verenler ; yaptıkları icraatlarla, kullandıkları dille, seçmiş oldukları kavramı sahiplenmeyi başaramazken ; bir başkaları, partilerinin adını oluşturmuş değerlere sadık kalma ilkesinden uzaklaşmış durumda.
Siyaset ortamının tutarsızlığını, muğlaklığını, gelmiş olduğu durumu yuvarlak cümlelerle, üstü kapalı ifadelerle belirtmenin yeterli olmayacağından hareketle ; bazı siyasi partilerin, kendilerine uygun olduğu iddiasıyla seçmiş oldukları kavramların ne kadar yakınında veya uzağında olduğuna bakmak gerek.
"Cumhuriyet" ve "halk" kelimeleriyle özdeşleşmeyi kendine ilke olarak kabul etmiş Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ; cumhuriyetin ilkelerine yeterli düzeyde sahiplenemediğine ve halkla olan bağlarından uzaklaşmakta olduğuna bakmaksızın ; birkaç oy uğruna yanlış hesaplar içine girip yanlış ittifaklar kurmasıyla, ulufe dağıtır gibi milletvekilliği dağıtmasiyla geldiği nokta belli.
Kuruluşundan beri ; devrimci, yurtsever, emekçi, özgürlükçü düşünceye sahip kitlenin partisi olarak bilinirken , birlikte olması mümkün olmayacak kişileri Halil İbrahim Sofrasına davet etmeyi maharet sayacak kadar basiretsizlikle dikkati üzerine çekti.
Her zaman herkes için "umut" olmuş CHP ; kendi için "umut" arıyor duruma gelmiş.
Neye karşı değişim istediğinin bile farkına varmayan veya fark etmiş olsa bile telafuz etmeyen değişimcilerin değişimleri merakla beklenmekte.
AKP denmeye bile tahammülü olmayan ve her söylendiğinde bile tepkili olan Adalet ve Kalkınma Partisi, kendisine uygun biçtiği aklık kavramının çok uzaklarında siyasetini yürütmeyi sürdürüyor. Aklıkla-paklıkla ilgisi bulunmayan, özünde olmayıp sözde ak olan bir AK Parti.
Toplum için değil, yakınlarının kalkınması için çalışacak kadar adaletli olan Adalet ve Kalkınma Partisi.
THE GOOD, THE BAD and THE UGLY
(İyi, kötü ve çirkin)
70'li yılların unutulmaz vestern filmlerinden biriydi. Film kahramanı kovboyun ıslıklı jenerik müziği hâlâ hafızalarda.
İyi işler yapmayı düşünerek partisine İYİ adını veren hanım ablanın ; dış güçlerin o zamanki koşullara göre demokrasi adına verdikleri destekle adetâ taşeronlar tarafından kurulması sağlanmış İYİ Parti, her ne kadar iyi niyetle kurulmuş iyi (GOOD) bir siyasi parti olarak gözükse de ; ilerleyen zaman içinde yapılmış iyilikleri görmeyecek kadar vefa ve siyasi ahlâktan uzak yaklaşımıyla kötü (BAD) konuma geldi bir anda.
Yaşadığı siyasi travmalarla hırçınlaşan kovboyumuz ; hitabet sanatına küfür ve hakaretleri de sığdırarak "şerefsiz oğlu şerefsiz" diyebilmekle aynı zamanda çirkin (UGLY) sıfatına terfi etme başarısını gösterdi.
Bir de ; ele avuca sığmaz, mini mini partilerimizin durumu var.
Geçmişi çok temiz ve parlakmış gibi ; aynı kıvamda bir GELECEK vaadiyle ortaya çıkanlar.
"İlacı olsa kendi keline sürer" özdeyişini hatırlatırcasına ; mevcut hastalığın şifasının kendinde olacağı iddiasıyla, her derde DEVA olacaklar.
"Memleket İsterim" şiirini bile ezberlemeden siyasi arenaya MEMLEKET diye çıkan fizikçiler.
Geçmişteki müferreh yaşantıyı hatırlatıp YENİDEN REFAH yaratma çabasında olanlar.
Bu mini minilerin yanında üç ayda bir isim değiştirme durumunda bırakılan kocaman bir parti var ki, Türkiye'nin ; demokratik hak ve özgürlüklerden,
barıştan,
kardeşlikten başka, bir an önce çözümlenmesi gereken sorunlarının da olduğunu hatırlayıp, bu temel sorunlar üzerinde söylemlerle politikalar geliştirme çabasına girmesi beklenen...