USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yeter ki benim olsun, Küçük olsun

30-09-2020
Son günlerde çok fazla yazılanların başında Mardin Artuklu Üniversitesi Tıp Fakültesi açılması konusudur.

Aralarında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanlığı da yapmış sevgili dostumuz Prof. Dr. Kadircan Keskinbora, Mardin'de görev yaptığı süre içinde kendini tüm Mardin'e sevdirmesini becermiş , 33 yıl geçmesine rağmen hala en radikal Mardinli kadar Mardinli olduğunu ispatlamış değerli insan Dr. Mustafa Tekçe ve her konuda Mardin adı geçtiğinde bir başka heyecanlanan Mardin sevdalısı Dr. Nurettin Özdener’in de bulunduğu tıp mensubu şahsiyetlerle birlikte her kesimden birçok kişi yaptıkları söyleşilerde ve yazdıkları yazılarda iştahla ve ısrarla talep ederken ; imza kampanyaları düzenleniyor , açılacak tıp fakültesinin idari binasını yapmayı üstlenen isimler açıklanıyor , fakülteye kimin adının verilmesi gerektiği bile sorgulanıyor .

Söylenenlerin ve yazılanların tümüne bakıldığında bu talep ilin sağlık sorunlarının giderilmesine odaklı konunun sağlık boyutunda olduğu görülmekte . Sanki bir bilim kuruluşu değil de ; bir üniversite hastanesi talebi gibi değerlendirilmekte . Yaşanmakta olan sağlık sorunları sıralanırken ; büyük fotoğrafa bakmaksızın , sadece bir pencereden bakmak suretiyle talep ; YETER Kİ OLSUN , İSTERSE KÜÇÜK OLSUN'a dönüşmüş gibi.

Eğitim yönü düşünülmeden , yetersiz sağlık koşulları öne sürülmek suretiyle donanımlı hastaneler yerine bir üniversite hastanesi olsun diye tıp fakültesi isteme ; mevcut eğitim koşullarında bilimi feda etme anlamı çıkarılacak kadar aykırıdır diye düşünüyorum.

Lise açar gibi üniversite açma dönemi ile birlikte şu anda 80' İ devlet , 31'i vakıf üniversitesine bağlı 111 tıp fakültesinden belli başlı olanları hariç , birçoğunda ciddi eğitim sorunları yaşanmakta , isimlerini vermeyi uygun görmediğim 9 tıp fakültesinde hoca bile bulunmamakta . Olası Mardin Artuklu Üniversitesi Tıp Fakültesi adının bu fakültelerle birlikte anılmasını istemediğim için ; sadece fiziki durumu , donanımı ve yeterli uzman doktoru olan hastane istemenin daha doğru olacağını düşündüğüm için tıp fakültesi talebinin zamanlaması yanlıştır diyorum.

Yaşamakta olduğumuz zaman diliminde ; diplomalı işsizlerin sayısı pik yapmışken ; özel sektör diğer branşlarda bile lisans diplomasını yeterli görmeyip ; yüksek lisans , doktora ve hatta yurt dışı kariyer ararken ; tıp dalında da üniversite isim tercihinin yapıldığı bir gerçektir.

Mardin'de bir yıl içinde Diyarbakır'a ambulansla 2457 sefer yapıldığı , onlarca kişinin yollarda vefat ettiği , bebek ölüm oranlarının Türkiye ortalamasının üstünde olduğu tıp fakültesi açılması için tek başına neden değildir. .

Mardin'de 900 yıl önce Emineddin Maristani Tıp Fakültesinin var olması Mardin'e tıp fakültesi tercih nedeni değildir .

Mardin'in nüfusunun 38 yıldır tıp fakültesine sahip Elâzığ’dan fazla olması da bir gerekçe değildir.

Gerekçe neyi ne zaman istemesini bilmektir.

Gerekçe tuttuğunu koparabilmektir .

Elazığ ve onun gibi başka illerin milletvekilleri 38 yıl önce istemesini bilerek ve tuttuğunu kopararak kentlerine tıp fakültesini kazandırırken ; bizim muhteremler açılma aşamasına kadar gelmiş ziraat fakültesine sahip çıkmasını bilmemiş ; her zaman ki gibi ya ihale işleriyle , ya kaymakamın müdürün tayiniyle veya şunun bunun silah ruhsatıyla uğraşmış .

Keşke ; tıp fakültesi sayısının 25 olduğu dönemlerde vekillerimiz Mardin'e tıp fakültesi için mücadele verip tuttuğunu koparabilseydi bugün bu konuyu konuşmamış olacak ; Mardin Artuklu Üniversitesi Tıp Fakültesi ; Hacettepe Tıp , Cerrahpaşa Tıp , Çapa Tıp , Uludağ Tıp , Akdeniz Tıp , 9 Eylül Tıp , Fırat Tıp , İnönü Tıp ve Dicle Tıp’la anılmış olsaydı .

Şimdi de yaratılmakta olan bu ortam ; kurdun puslu havaları sevdiği gibi siyasilerin de çok sevdiği bir ortamdır. Yarın olası bir seçim öncesi konuya sahiplenip balıklama atlayacak siyasiler olayı malzeme olarak kullanarak önce tıp fakültesi müjdesi verse ve peşinden bir tabelayla oyları devşirse şaşırır miyiz ?

Konu ile ilgili iki doktor dostumun söylediği iki ayrı ifadeyle yazıyı noktalayalım :

" Bu kadar çok tıp fakültesi açılması bilimi inkârdır "

" Cerrahpaşa’dan aldığımız mükemmel eğitim sayesinde ; neredeyse sadece muayenehanede elde ettiğim bulgulara dayalı teşhis ve tedavi uyguluyorum "