
Mardin’in iklim ve toprak yapısıyla kaliteli zeytin üretimine uygun bir coğrafyaya sahip olduğunu belirten MTSO Başkanı Hatip Çelik, zeytin sanayiciliği ve markalaşmanın geliştirilmesiyle birlikte Mardin’in uluslararası pazarda önemli bir aktöre dönüşebileceğini ifade etti. Çelik, zeytin bahçelerinin genişletilmesi ve modern işleme tesislerinin kurulmasının hem üreticiyi hem de ihracatı destekleyeceğini kaydetti.
“Zeytin Ağaçlarımız Stres Altında Kaliteli Ürün Veriyor”
Mardin’in yüksek rakımda ve sıcaklık stresinin yoğun olduğu bir iklimde bulunduğunu belirten Çelik, bu koşulların zeytin ağacı üzerinde doğal stres oluşturarak kaliteyi artırdığını söyledi. “Ağaçlarımız, kendilerini korumak için yüksek oranda polifenol salgılıyor. Bu da hem meyvenin hem de yağın lezzetini ve aromasını üst düzeye çıkarıyor. Avrupa’da bu etkiyi yaratmak için yapay yöntemler uygulanırken, bizde bu doğallık zaten var” dedi.
Zeytinyağı İhracatında Dikkat Çeken Artış
Mardin’in zeytinyağı ihracatında dikkat çekici bir artış yaşandığını belirten Çelik, 2024 yılının ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracatın %506,5 oranında artarak 315 bin dolara ulaştığını kaydetti. Haziran ayında ise bir önceki yıla göre %937,7’lik artışla tarihi bir yükseliş yaşandığını aktaran Çelik, bu ivmenin üretim altyapısının güçlendirilmesiyle sürdürülebilir hale geleceğini ifade etti.
“Modern Fabrikalarla Üretimi Artırabiliriz”
Mardin’de zeytin işleme tesislerinin sayısının yok denecek kadar az olduğunu belirten Hatip Çelik, sanayi altyapısındaki eksikliklerin üretim alanlarının gelişimini sınırladığını söyledi. Zeytinin düşük su ihtiyacı sayesinde iklim değişikliğiyle mücadele açısından stratejik bir ürün olduğuna dikkat çeken Çelik, “Geleceğin bahçe tarımı modellerinde zeytin ön planda olacak. Bu nedenle şimdiden doğru yatırımlarla altyapıyı hazırlamalıyız” diye konuştu.
Kentte 6 Yerel Zeytin Çeşidi Mevcut
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2024 verilerine göre Mardin’de toplam 24 bin 607 dekarlık alanda 423 bin 88 meyve veren zeytin ağacının bulunduğunu kaydeden Çelik, kentte yetiştirilen 6 yerel zeytin çeşidinin sadece Mardin’e özgü olduğunu söyledi. Halhalı, Mavi, Zoncuk, Belkavazi, Vosvoki ve Belloti türlerinin hem sofralık hem yağlık olarak önemli potansiyele sahip olduğunu ifade etti.
AB Pazarına Giriş İçin Kalite Şart
Uluslararası Zeytin Konseyi verilerine göre zeytinyağı üretiminin %67’sinin Avrupa Birliği ülkelerinde gerçekleştiğini söyleyen Çelik, bu pazarda rekabet edebilmek için kalite, organik üretim, sertifikasyon ve tadım testlerinin belirleyici olduğunu belirtti. “AB ülkelerinde sızma zeytinyağı satışı, yasal olarak duyusal testlere tabidir. Bu nedenle Mardin’deki üretimin hem kimyasal hem duyusal açıdan standartlara uygun biçimde yapılması büyük önem taşıyor” dedi.
“Mardin, Avrupa’ya Açılabilecek Bir Kalite Markasıdır”
İtalya’nın dünya zeytinyağı ticaretinde önemli bir aktör olduğuna dikkat çeken Çelik, Türkiye’nin İtalya’ya zeytinyağı ihracatındaki payının %1,8 olduğunu ancak Mardin’in bu ticarete henüz dahil olmadığını belirtti. “Mardin’in zeytinyağı, Avrupa’daki tüketiciye hitap eden kaliteyi taşıyor. Bu potansiyeli sanayi ve markalaşmayla buluşturursak, Avrupa’ya açılan yeni bir ticaret kapısı oluşturabiliriz” ifadelerini kullandı.
Yeni Teşvik Programlarına İhtiyaç Var
Hatip Çelik açıklamasının sonunda, Mardin’in zeytin üretiminde sahip olduğu doğal avantajları ekonomik değere dönüştürmek için yeni destek ve teşvik programlarına ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Zeytin bahçelerimizi büyütecek, fabrikalarımızı artıracak, markalaşmayı güçlendirecek yatırımlar için kamu ve özel sektörün ortak vizyonla hareket etmesi gerekiyor” çağrısında bulundu.
Editor : Mehmet ÇELİK