
10 Ocak ?Çalışan Gazeteciler Günü? , İdareciler günü ile çakışmış. Aynı günde gazeteciler ve idareciler günlerini birlikte kutlayacak. Gazeteciler çalışarak, idareciler yöneterek.
Birlikte görev yaptığımız, görevimiz yaparken desteklerini gördüğümüz, değerli idarecilerin gününü kutluyorum.
10 Ocak Gazeteciler günü tarihçesine göz atalım. Geçmişte gazetecilerin zaman zaman ezilmişliğine, zaman zaman da onurlu mücadelelerine rastlarız basın tarihinin sararmış sayfalarında.
2.Dünya Savaşı bitmiş, dünyada ve Türkiye´de demokrasi, özgürlükler ve hürriyet rüzgarı esmeye başlamıştı.
Çiçeği burnunda, Demokrat Parti iktidarı, basına karşı duyarlı ve olumlu ilişkiler içine girmişti.
1952 yılında ilan edilen 5953 sayılı yasayla gazetecilere 5018 sayılı kanun hükümleri ile sendika kurma hakkı sağlanmıştı. Bu olumla havanın ömrü çok kısa sürmüş.
1955 yılında Demokrat Parti ile gazetelerin arasında soğuk rüzgarlar esmeye başlamış, gazetelere ağır para, gazetecilere de hapis cezaları verilmeye başlanmış.
Demokrat Parti İktidarı, 13 Mayıs 1959 yılında gazete sahipleri ile bir anlaşma yaparak, gazetelerde yer alacak haberlerin yüzde 40 oranında Demokrat Partiden bahsedilecek, parti hakkında olumsuz haber yapılmayacak, buna karşılık bu anlaşmaya uyan gazetelere resmi ilan verilecek. Gazete patronları, oturdukları yerde servis edilecek haberleri gazetelerinde yayınlayacak, bunun karşılığında hem belli alanlarda söz sahibi olacak hem de belli bir maddi destek alacak.
Gazete patronlarının keyifleri 27 Mayıs 1960 Askeri müdahalesi ile son bulmuş. 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesinin ardından yasama görevini TBMM adına üstlenen Milli Birlik Komitesi basının hak ve özgürlüklerini genişleten 212 sayılı kanunu 10 Ocak 1961 tarihinde de yayınlanarak yürürlüğe soktu. 212 sayılı kanun, gazetecilerin sosyal haklarını genişletmiş, gazetecilerin çalışma şartlarını da iyileştirmişti.
Gazete patronları, 10 Ocak 1961 tarihinde, gazetecilere ve gazete çalışanlarına haklar tanıyan 212 ve 195 sayılı kanuna karşı bir bildiri yayımlayarak, üç gün süre yayınlarını durdurma karar almıştı. Bu karar ve eylem Tarihte ? Dokuz Gazete Olayı? olarak? yerini almıştı.
Gazeteciler ve gazete çalışanları patronların eylemlerini boşa çıkarmak adına, İstanbul Gazeteciler Cemiyetinde bir araya gelerek ? Basın? adı altında bir gazete çıkarmaya başladı. Gazete halk tarafından beğeni ve ilgiyle okunmaya başlandı. Gazete patronlarının eylemlerini kıran ?Çalışan Gazeteciler? kazanan taraf olmuştu.
İşte o günden sonra 10 Ocak ?Çalışan Gazeteciler Bayramı? olarak kutlanmaya başlandı. Ne var ki gazetecilerin bayram sevinci çok uzun sürmedi. 1971 yılında gerçekleştirilen 12 Mart muhtırasının ardından, gazetecilerin ve gazete çalışanlarının hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar nedeniyle 10 Ocak, ?Bayram? olmaktan çıkarıldı ve o günden beri ?Çalışan Gazeteciler Günü? olarak anılmaya başlandı.
Aradan geçen 55 yıl. 55 yıl önce gazetecilere tanınan hak ve özgürlükler, birer birer ellerinden geri alındı ya da alınmaya çalışılıyor.
55 yıl sonra binlerce gazeteci işsiz, binlerce yerel gazete can çekişiyor!
Gazeteciler görevleri başında şiddet görüyor.
Gazeteciler yazdıkları haberlerden, düşüncelerinden dolayı tutuklanıyor.
2019 yılına gazeteciler buruk girdi. Meslektaşlarımız düşüncelerinden, yaptıkları haberlerden dolayı gözaltına alınıyor, sorgulanıyor.
Ve ne acıdır ki;
Türkiye Basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 149´uncu sırada yerini alıyor!
?Çalışan Gazeteciler Bayramına? yeniden kavuşmak umuduyla!
Meslektaşlarımın ?10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü? kutlu olsun.