Şu CE-HA-PE var ya....
Tüm gayretiyle ve büyük bir iştahla kendisiyle gönül bağı olan ve hatta kendisinden bir şeyler bekleyen insanları şaşırtmaya devam etmekten vazgeçmiyor . Çoğu kişi yapılanlar ve söylenenleri algılama kapasitelerini kaybetmek üzere .
Pandemi süresince sinir sistemi iyice bozulan ; fiziğini-kimyasını korumaya çalışırken psikolojik kayba uğrayan birçok CHP'li vatandaşın, kafasına huni geçirip sokaklarda oynamasına az kaldı .
İktidar olmaya en yakın olduğu bu süreçte ; parti ve ülke sorumluluğunun bilincinde olanların ülke gündemini yakalayıp muhalefet görevlerini eksiksiz yapma gayretlerinin aksine ; söyledikleri ve yaptıklarıyla yakışıksız çalışmalar içinde olanları anlamakta güçlük çekiliyor .
Tedavinin en büyük yönteminin doğru tanı olduğu gerçeğine rağmen ; tedavi için görev tevdi edilmiş kişilerin tanı koyma zaafiyeti içinde oluşları tedaviyi geciktirmekte veya uygulanan yanlış reçeteyle hastayı kaybetme riski yaratmakta .
Bir müddet önce örgütlerle ilgili çalışmalarda bulunmak için bölgeye gönderilen görevlinin daha önceki yazıda da belirttiğim yanlış yaklaşımlar sergilemesi henüz unutulmamışken ; örgütlenmeden sorunlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı başına yaptığı talihsiz açıklamayla şaşırtmaya devam etti .
Doğu ve Güneydoğu'da oy oranı oldukça düşmüş CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı ; bölgede eski gücün yeniden kazanılmasının yolunu geliştirdikleri HAVZA SİSTEMİ ile bulacaklarını belirtiyor .
Gelin bu müthiş proje ile ilgili ifadelerini aynen okuyalım :
" Çok az oy aldığımız ve milletvekili çıkaramadığımız 30 il başkanı ile yaptığımız toplantıda ; bu nedenin bir kısmını genel örgütsel stratejinin içine yedirdiğimizi , bir kısmını da daha bölgesel alanlarda çalışacağımızı söyledik . Havza Modeli ile kültürel olarak birbirine benzeyen alanlardan bahsediyorum. Büyük aileler var. Geçişken. Yani üç ayrı il veya ilçede bulunan aynı aileler var. Eğer bu meseleye sadece idari bölünme üzerinden bakarsak doğal olarak her ilçe kendi ilindeki yerde oy verecek, ama bu ilçenin ortaklaştığı yerde öyle kanaat önderleri var ki onlarla temas ettiğimiz zaman değişik yerlerdeki seçmen grubu üzerinde etkili olabiliyorsunuz . Böylelikle aynı grup üzerinden başka il ve ilçelerde de güç kazanmış oluyorsunuz "
Laf kalabalığı ile kronik bir hastalığa tanı koymuş bir yetkili.... Hastalığı bilmeden reçetesini yazmış ....
Oğuz Kaan Salıcı bey kardeşim ;
Bilmiyorum bu müthiş proje ile CHP ruhunu ne kadar incittiğinin farkında mısın ?
Buralardaki hastalığı hemen hemen herkes biliyor iken senin bilmemen veya bilmezden gelmen tedavisini bir o kadar zorlaştırıyor .
Bırak havzayı ravzayı ....
Parti'nin buralarda yaşadığı problem ; yıllar yılı CHP'yi Mardin'de birinci parti yapan Kürtlerin , demokrat-yurtsever-devrimcilerin , emekçilerin partiye olan mesafeli duruşlarıdır . Bu problemi aşmanın yolu ise bu dinamiklere sahiplenmekten geçer .
Kurt sorununu gri olarak düşünmemekten, net olarak ortaya koymaktan geçer . Parti'nin gerçek sahiplerinden biri olan demokrat-devrimci kitleyi ve isçi-memur-emekli bloğu yeniden saflara katmaktan geçer .
68/78 Kuşağı ile Z Kuşağı diye bilinen büyük çoğunluğun sadece rakamlarla ve harflerle sembolize edilmiş bir oluşum olmadığını göstermekten geçer .
Açıklamalarının partiyi fazla bağlamadığına inanmak istiyorum .
Yapılacak çalışmalarda tabii ki bazı sivil toplum kuruluşlarının , demokratik kitle örgütlerinin ve kanaat önderlerinin fikirlerine başvurmak gerekli . Olumlu görüşlere saygı duyularak sahiplenmeli . Ama CHP'nin kazanmaya yönelik atraksiyonlarında hedef kitle kanat önderleri değil KANAAT NEFERLERİ olmalı .
Tekrar etmekte fayda var diyorum .
İktidara en fazla yaklaşılmış bu dönemde ; atılacak her adım , ağızdan çıkacak her bir söz fazla dikkat gerektiriyor .
Sonuç olarak ;
CHP şu anda maçı mutlaka kazanması gereken , ama bunu kullanabileceği gerçek gücüyle değil , rakibin bilerek penaltı yapmasına veya kendi kalesine gol atmasına bağlamış bir görüntü sergiliyor .
Bu görüntüden kurtulması gerek .
