Arada bir dillendirilen Midyat'ın il olma konusu, seçim sonrası daha sık bir şekilde konuşulmaya başlanarak gündem oluşturmuş durumda.
Bu konuda yapılan çalışmaları yerinde izlemek için , konu ile ilgili oluşturulmuş olan komisyonun yaptığı toplantıya katılan Gazeteci arkadaşımız Mehmet Çelik ; görüşmeler sonucu gelinen noktayı haberleştirdi, ardından da yazdığı yazının başlığıyla bir soru yöneltti :
"Midyat il olsun mu ?"
Cevaplıyorum Sevgili Mehmet Çelik :
"Hayır. Şimdilik olmasın"
Çoğunuzun böyle bir cevap karşısında şaşırdığınızı görür gibiyim.
Nasıl böyle bir girişimin önünü, böylesine kesin bir ifadeyle kesmek istediğimi merak edenlere de cevabımı yineliyeyim :
"Midyat şimdilik il olmasın"
İnsanların mensubu olduğu bir yerin daha iyi konuma gelmesi için uğraş vermesi ve gerçekleşmesi için mücadele vermesi kadar doğal birşey olamaz. Böyle bir aksiyon takdir edilip desteklenir bile.
Midyat'ın il olma konusunda tüm dinamikleriyle bir araya gelmesi, çalışma yürütmesi, lobi oluşturması da takdire şayan bir girişim .
Ancak çoğu şeyde olduğu gibi, bu konuda da "ne getirir, ne götürür" hususunun gözardı edilmemesi gerek.
Zaman ve zemin mutlaka düşünülmeli.
Midyat'ın il olma talebi doğrultusunda ileri sürülen faktörlerin birçoğu , il olabilmenin gereği olan hususlar değildir.
Midyat, yapısı itibariyle bu koşullarda il yapıldığında ; Şırnak'ın Cizre ve Silopi örneğinde görüldüğü gibi Mardin'in gölgesinde kalır.
Heyecana kapılarak duygusallığa esir olunup, siyasetin oyununa gelindiğinde ; yine zamanı ve zemini hazır değilken aynı duygusallık ve siyasete malzeme olma güdüsüyle kararı alınmış Mardin Tıp Fakültesi'nin akibetine uğramak kaçınılmaz son olur.
Yine zamanı ve zemini hazır olmadığı halde; aynı heyecan ve duygusallıkla tüm koşulların hazır olduğu belirtilen Tıp Fakültesinde gelinen nokta belli.
Sanki herşey binaymış gibi bir hayırsever vatandaşın yapmayı üstlendiği bina tamamlanamadı.
Daha önceleri de; Edebiyat Fakültesi, Yaşayan Diller Enstitüsü tabelalarının asıldığı Rektörlük binasındaki bir ünitenin duvarına asılan Tıp Fakültesi'nin tabelası var sadece.
Devlet Hastanesi tabelası kaldırılıp , bir ucunda Sağlık Bakanlığı , diğer ucunda Mardin Artuklu Üniversitesi logolarının bulunduğu Eğitim ve Araştırma Hastanesi tabelasının asılmasıyla oluşturulmuş Eğitim ve Araştırma Hastanesi var.
"Bütün koşullar hazır"
"Dünyanın ilk tıp üniversitesinin kurulmuş olduğu kente Tıp Fakültesi yakışır"
"Yurt içinde ve yurt dışında gönüllü olarak görev alacak onlarca profesör ve doçent hazır durumda" diyenlere en güzel cevap birkaç gün önce yapılan cübbe giyme töreninde verildi :
Gelecek yıl öğrenci kabul edilecek Mardin Artuklu Üniversitesi Tıp Fakültesi kadrosunda ; iki profesör, dört doçent ve öğretim görevlisi 13-15 doktor bulunmakta.
İşte Mardin'in hak ediyor dendiği Tıp Fakültesi.
Midyat'ın il olma talebinden girdik, Tıp Fakültesinde gelinen noktaya vardık.
Evet doğru , ne alaka?...
Talep sürecinde benzerlikler olduğu için vurgulama gereği duydum.
Her iki talebin de zaman ve zemin uygunsuzluğu var da ondan...
Nasıl dünyanın ilk üniversitesinin Mardin'de kurulmuş olması Mardin'e tıp fakültesi kurulması için geçerli neden değilse , 154 yıl önce Osmanlı döneminde Midyat'ın il yapılmış olması sôylentisi de Midyat'ın il olması konusunda geçerli bir gerekçe olmamalıdır.
Her yerleşim bölgesinde yapılması gerekenlerin Midyat'ta yapılmış olduğunu ve çoğunun proje aşamasında bulunduğunu belirten açıklamalarla il olma talebi oldukça fantazi bir yaklaşım.
Midyat'ın özelinde değil de Mardin'in genelinde ele alınıp değerlendirildiğinde ; konunun hiç te iddia edildiği gibi olmadığı görülecektir.
8-10 sene önce Mardin'in de altyapısı hazır olmadan büyükşehir statüsüne dahil edilmesi uzun süre ciddi bir bocalama dönemi yaşattı. Gel-gitler yaşandı. Beklenen düzeyde bir hizmet anlayışı oluşmadı.
Son birkaç yıldır gerçek bir büyükşehir kimliğine kavuşabilen Mardin; Midyat'ın il olması durumunda ayrılacak ilçeler nedeniyle büyükşehir kimliğini kaybedecek, bağlı ilçeleriyle birlikte almaya başladığı hizmetlerden mahrum kalacak.
Büyükşehir olmanın cefasını çekip, sefasını süremeyen konuma gelecek.
Yazının başında belirtmem gereken husus ; Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin'in bu konuda belirleyici konumda olduğudur .
Eskiye dayalı yakından tanıdığım Veysi Başkan, gerek milletvekilliği ve gerekse dört yıldır başarıyla yürüttüğü Belediye Başkanlığı döneminde çalışkanlığı, dürüstlüğü ve hizmet anlayışıyla popülitesini sürdürmeyi başaran ender siyasilerden biridir. Özellikle son dört yıl içinde Midyat için yaptığı hizmetlerle, sadece Mardin ilçeleri arasında değil, tüm bölgedeki ilçe belediyeler arasında en başarılı ilçe belediye başkanı olarak yerini almış durumda.
Bu üstün çalışmalarının ürünü olduğunu sanıyorum Midyat'ın il olma hevesinin.
Sevgili Başkan'ın bu başarının karşılığı olarak elde ettiği sevgi, saygı ve sempatinin geri dönüşümünü Midyat Belediye Başkanı olarak Midyatlı hemşehrilerine daha uzun yıllar vereceğine inanıyorum.
Koşulların oluştuğunda ve zamanı geldiğinde, Midyat'ın Güneydoğu'nun incisi örnek bir il olacağına inananlardanım.
