Çocukken bile kıskanmazdım kimseyi.
Onun oyuncağı var, benim yok diye.
Babasının arabası var, babamın yok diye.
Öğrenciligimde benden daha iyi not aldı diye.
Kitabı benim kitaptan yenidir diye.
Aile içinde daha az ilgi görüyorum diye kimseyi kimseden kıskanmazdım.
Ticaret yaparken bile ;
Benden fazla sattığı, benden fazla kazandığı için kıskanmazdım kimseden.
Gazeteciliğimde;
Haber atladım diye atlatanı bile kıskanmadım.
Yazılarım daha az okunuyor diye kıskançlığım hiç olmadı.
Kıskançlığın en yoğun yaşandığı siyaset alanında bile kıskançlık yaşamadım. Kimseye kıskançlık duymadım.
Birinin diğerinin omuzuna basarak bir yerlere geldiği siyasi arenada, bir güne bir gün kıskanma duygusunu tanımadım.
İşte bu duygu ve davranış kalitesinde geçirdiğim yaşamda; hakkım olan birşeyin benden alınıp bir başkasına verilmesi hususu oluştuğunda ; buna neden olanlara, çanak tutanlara büyük bir öfke duyarken, bu öfkenin fazlasını, hakketmediği halde hakkıma sahiplenen kişi veya kitleye karşı kıskançlık duymak suretiyle duygularımı bastırıyorum.
Yazının bu bölümüne kadar çok kapalı ifadeler kullandığımın farkındayım.
" Kes artık ; ne söyleyeceksen söyle, kafamızı daha fazla karıştırma " dediğinizi de duyar gibiyim.
Gerçekten konuya girebilmek için, çok uzun bir girizgâh yaptığımı da görüyorum.
O zaman ; sabrınızı daha fazla zorlamadan konuya gireyim.
Komşu ilimiz Şanlıurfa; son yıllarda turizm alanında çok büyük gelişmeler yaşadı. Düne kadar turizmdeki geleceğini çiğköfte leğeninin arkasında, sıra geceleri biçimindeki "şeppik...şeppik" lerle aramaya çalışan kent ; bugün uluslararası alanda kendine yer edinmiş durumda.
Hanları, hamamları, camileri, manastırları, medreseleri ile , büyük bir tarihi zenginlik Dara'sı ile dünya turizm merkezinde olması gereken Mardin'in yerinde ; düne kadar bilinmeyen Göbeklitepesi ile Şanlıurfa, turizm arenasında en çok konuşulan il durumunda.
Peki bu duruma nasıl gelindi ?
İşte sabrınızı zorladığım kıskançlık duygularını kabartan gelişmeler sonrası oluştu herşey.
Bir sihirli el değmişti sanki.
Bilgi-birikim-yetenek ve liyakat sahibi birinin, ciddi ve kararlı çalışmaları sonrası gerçekleşti herşey.
Bu konuda projeler geliştirmiş, alanında yetkin birinin Şanlıurfa Turizm AŞ'nin başına getirilmesiyle başladı bu kazanımı sağlayan serüven.
Dur-durak bilmeyen bir tempo, kararlı bir duruş ve oluşturulan bir ekiple hazırlanan projeler ; yurt içi yurt dışı demeden sürdürülen tanıtım ve lobi faaliyetleri getirdi bu başarıyı.
Göbeklitepe'nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine alınmasıyla yetinmeyerek sürdürdüğü tanıtım faaliyetleriyle Göbeklitepe'nin çeşitli fuarlarda yer alması, bir süre önce Kültür Bakanlığının da destekleriyle Göbeklitepe unsurlarının Galataport'a taşınması olaylarından sonra ,dün Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ; Şanlıurfa'nın 2023 İslam Turizm Başkenti olarak seçildiği açıklaması geldi.
Evet...57 islam ülkesinin üye olduğu Islam İşbirliği Teşkilatı, Azarbeycan'nin Başkenti Bakü'de yaptığı toplantıda Şanlıurfa'nın 2023 Islam Turizm Başkenti olması kararı aldı.
Bu karar ; Şanlıurfa'nın olduğu kadar tüm Türkiyenin övünç kaynağıdır.
Bu kararın alınmasında katkısı olanlara teşekkür ediyor, komşu ilimiz Şanlıurfa'yı kutluyorum.
Peki...
Bu sihirli elin sahibi , bu işin mimari kim ?
İşte yazının temasını oluşturan, kıskançlık duygularını galebe getiren konunun kahramanı
olan kişi, Mardin'in bağrından çıkmış ama aynı Mardin'in sahiplenmesini beceremediği, siyasi emellerine kurban ettiği, ihtiyaç duyduğu halde yararlanamadığı Mehmet Uncu kardeşimiz.
Sağladığı katkılar nedeniyle; sadece benim değil tüm Mardin'in Şanlıurfalılardan kıskanması gerektiği bir kişi.
DİKA'da görev yaparken , başarılı çalışmalara imza atmış bu arkadaşımızın görevini orada sürdürmesi, kentine yararlı çalışmalar yapabilmesi, kaç yıldır kör-topal gitmekte olan, bir türlü olması gereken düzeyde olmayan, hakettiği konumda olmayan Mardin turizmine ciddi bir ivme kazandırması bazılarını rahatsız etmiş olacak ki ; " hadi sen git Şanlıurfa turizmini yükseklere taşı " anlamına gelen bir davranışa mucip bırakılmış.
Avucumuzun içindeki kuşun uçmasına engel olunması bir yana, uçması için rahatsız edilme yolu seçilmiştir.
Herşeye rağmen Mardin'e katkı sunmak için daima hazır olduğunu her fırsatta belirten Uncu; Mardin Kent Konseyi saflarında proje üretme çalışmalarını sürdürüyor.
Mehmet Uncu şimdi de ; Şanlıurfa'nın Göbeklitepe ve Taştepe ile yakaladığı kültür turizm liderliği ile yetinmediklerini , kentin inanç turizmdeki yerini alabilmesi düşüncesiyle sıranın UNESCO Müzik İle Sanatın Başkenti, UNESCO Jeopark, Ekolojik ve Jeolojik Turizm Başkenti ve UNESCO Dünya Karanlık Gökyüzü Ağı ile Gece Görüntüsü Başkenti payesi alma iddialarında olduklarını söyleyecek kadar ufku açık bir Mardin
Şanlıurfa'yı Mehmet Uncu'dan dolayı kıskanmakta bilmem haksızmıyım?..
Hiç olmasa bu ders olsun diyorum.
Kimseyi kimseden kıskanmaya vesile olacak işler yapmayalım.
Çok kuruluş var,
Çok siyasi parti var,
Birçok il başkanı, birçok milletvekili gelmiş geçmiş,
Ama bir tane MARDİN var...
