Sayın Kemal Kılıçdaroğlu
CHP Genel Başkanı
AKP'nin dizginleri elinden kaçırması sonrası,
ülke gündemini belirleme fırsatı elinize geçmiş durumda. İttifak ortaklarinizla birlikte iyi de götürmektesiniz.
Ancak son günlerde ortaya atmış olduğunuz ve üstünde oldukça konuşulup yazılan "Helâlleşme" konusu, açılıp irdelenmesi gerekir bir hal aldı.
Ülkede mevcut gergin havayı yumuşatmak, kutuplaşmaların önüne geçmek, siyaseti bir diyalog ortamına çekmek, ülke siyasetinin önünü açmak, nefret dilinden ve düşüncesinden arınıp bir sevgi iklimi yaratmak gibi iyi niyetli bu yaklaşımınız; "helâlleşme" gibi
yanlış bir ifade nedeniyle beklenen karşılığı görmedi.
Gerek sosyal yaşantıda ve gerekse literatürde
helâlleşme ; hakkı yenmiş, mağdur edilmiş birey veya toplumun yeniden rızasını kazanmak için, MAGDURIYETE NEDEN OLAN kişi veya örgütlerin helâllik istemesi anlamına gelir.
Sayın Genel Başkan,
Helâlleşme derken ; helâlleşme talep edileceklerin mağduriyetlerinin CHP odaklı olduğunu kabullenmiş gibi olmuyor musunuz?
Helâlleşme istemi ; haksızlık edenin, mağduriyet yaratanın mağdur edilmiş kişiye yönelik yapılır.
Kanımca; bu iyi niyetli ve zamanlaması çok iyi düşünülmüş hareketin adının YÜZLEŞME-SORGULAMA olması daha yerinde ve ısabetli olurdu.
Çünkü Türkiye ; çoktan beri sorgulamalarin,
yüzleşemelerin yapılması gerekli bir ülke halini almıştı ve sizin bu yaklaşımınız daha fazla ses getirmiş olacaktı.
Adını helâlleşme koydugunuz bu hareketin kapsamına da değinirken yukarda ifade etmeye çalıştığım yanlışın içine bir kez daha düşüldüğü görülmektedir.
Sayın Kılıçdaroğlu,
* Soma faciasının,
* Roboski'nin ,
* Diyarbakır Cezaevi skandalının,
* Sivas-Kahramanmaraş olaylarının,
* 12 Eylülün,
* 28 Şubatın,
* Muhafazakarlara yönelik davranışların,
* Ahmet Kaya olayının,
* Ali İhsan Korkmaz'ların ve saydığıniz diğer başka faktörlerin mağduriyet nedeni CHP olmadığı için CHP'nin helâlleşme isteği doğru değildir.
CHP ; çoktan beri yapması gereken YÜZLEŞME
ve SORGULAMA hareketini başlatmalıdır.
"Sükut ikrardan gelir" sözü tam da anlam kazanmişken; birçok magduriyetin nedeni olduklarını bilen AKP'li eski bakanlardan Hüseyin Çelik " helâlleşmeyi AK Parti istemeli" diyerek olması gereken, malumun ilânını yapmıştır.
Sayın Genel Başkan,
HELÂLLEŞME Mİ DEDİNİZ ?...
Koşullar gerektiriyor olsa bile ; böyle bir istemde bulunacakların, önce kendiyle barışık olması gerek ve önce "hane halkından" başlaması gerek.
Bu arada bir yanlış anlamayı önlemek için bir açıklama yapma durumundayım. Mektubun bazı bölümlerinde kullandığım "siz" ifadesi şahsınıza münhasır değildir. Siz sözcüğü eski ve yeni yönetimler içindir.
Helâlleşme ifadesi ; tam da senelerden beri bir kenarda unutulmuş, dışlanmış , gözden çıkarılmış, kimselerin CHP'liyim diyemediği dönemlerde göğsündeki rozeti çıkarmamış, partisine sahiplenmiş, yeri gelmiş tek başına veya birkaç kişiyle mücadelesini sürdürmüş, partinin gerçek sahipleri olan demokrat, yurtsever, devrimciler için kullanilmalıydı.
Benzer sorunların birçok ilde var olduğunu bilerek, ben bulunduğum bölgede, Mardin'de yaşanmış olanlardan söz edeceğim.
Aylar boyu yönetimsiz, kapısı kapalı olan bir ilde yeni yönetim oluşturmak için gorevlendirdiğiniz danışmanlarınız olsun, parti meclisi uyeleri veya milletvekilleri olsun ; gerekli gereksiz yerlerde temaslarda-görüşmelerde bulunurken ; senelerce yöneticilik, il başkanlığı, belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği, il genel meclis üyeliği yapmış, miletvekili adayı olmuş şahsiyetlerle görüşme, bir fikir alışverişi yapma gereği duymadılar. Onların yıllar boyu edindikleri siyasi fikriyatına ihtiyaç görmediler.
Yapacakları çalışmalar için bir yol haritası talebinde bulunmadılar. Sizlerin helâllik talep edeceği esas kitle bunlardır. Sizin anlaşılmaz bazı davranışlarınız için partiden uzak durma noktasına gelmiş bu şahsiyetlerin helâllik vermesi gerek.
Daha önceleri genel kurullara veya özel düşünülmüş toplantılar için Ankara'ya davet edilen eski il başkanları , ilde yapılan il kongresine bile davet edilmez durumda.
Sayın Genel Başkan,
Şu ana kadar istemediğiniz helâlliği bundan böyle isteseniz bile vermeyeceğim. Ama, uğruna bedeller ödediğim siyasi duruşum ve büyük emek verdiğim CHP'li kimliğim için CHP'ye oy verip/verdireceğim.
22
