Kişinin onure edilip ödüllendirilmesi çok güzel.
Kendi alanındaki çalışmaları eksiksiz yapanın, hatta asli görevinin dışında başarılı çalışmalara imza koyanın hatırlanıyor olması, onure edilerek ödüllendirilmesi hem motivasyonu güçlendirir, hem de performans artırımını sağlar.
Ama biz, bu onure edilme ve ödüllendirme işini bir türlü beceremedik.
Duygusallığı ön planda tutup ; ahbap-çavuş ilişkileri çerçevesinde veya ısmarlama biçimde ödüllendirme işini yapmaktan bir türlü kurtulamadık.
Böyle olunca da , organizasyonlar gereken ilgiyi görmeyeceği gibi ; hakkederek alınmış ödüle gölge düşürür, saygı zafiyeti yaratır.
Senelerdir geleneksel hale gelip her yıl tekrarlanan " Mardin’i Tanıtım Ödülleri " organizasyonunda aynı yanlışlık hâlâ devam etmekte.
Seçici kurulun duygusal davranışı, ahbap-çavuş ilişkileri içinde değerlendirme yapması, zaman zaman verilen sipariş çizgisinde seçicilikte bulunması; tüm uyarılara rağmen yanlışta ısrar etmesi maalesef bu organizasyona gölge düşürmüş durumda.
Düşünebiliyor musunuz ?
Hakketmediği halde adı okul ve caddeye verilmiş ve daha sonra geri alınmış bir Vali'nin , ısmarlama olan Mardin’i Tanıtım Ödülü de geri mi alınmalı ?
Hakkedilmeden, tamamen duygusallığa dayalı verildiğinde ; böyle uygunsuz durumlar yarattığı gibi, hak ede ede aynı ödüle sahip olmuş bir başka kişinin de ödülünü gölgelemiş oluyor.
Bir an önce olması gereken biçimde yapılması için girişimler hâlâ devam ederken ; birkaç gün önce bir başka ödül dağıtım haberi duyuldu.
Bir tanıtım ajansının organizasyonunda, yine birçok ödül dağıtımı yapıldı. Alanlarında güzel çalışmalarda bulunmuş onure edilmeyi hakketmiş isimlerin yanında ; ahbap-çavuş ilişkileri sonucu bazı isimler de ödüllerden nasibini aldı.
Kabarık sayıda dağıtılan ödüller hangi kriterlere göre verildi ?
Ödüle layık görülen bazı kişiler kendi alanlarında kaç kişi arasından seçildi ?
Bu organizasyonun temel amacı neydi ?
Amaçlarının ticari kaygı olmadığı, önyargıları kırarak güzel etkinlikler yapıp bölgeye yeni bir soluk kazandırmak ve farkındalık yaratmak olduğunu belirten ajans yetkilileri, çalışmalarının Kültür-Sanat-Turizm ekseninde düşünüldüğünü açıklamalarına karşın , Safiye Soyman ile Faik Ozturk'e verilen " En Medyatik Çift " ödülünün Kültür Sanat Turizm temasının neresinde yer alacağını sorma hakkı da doğmuş olmuyor mu ?
" Marifet iltifata tabidir " derken ; ilgisiz bazı kişilerin iltifata tabi tutulması , gerçekten ödül hakketmiş kişilerin ödüllerine gölge düşürüyor olmadı mı ?
Eliniz değmişken, bu güzel organizasyonla dağıtılan ödüllere ; iltifata tabi olabilecek nitelikteki aşağıdaki "EN" ler de düşünülseydi diyorum mesela :
" En Güzel Pişti Oynama Ödülü"
" En Güzel Mercimek Çorbası Yapma Ödülü "
" Tarihi Binalara En Güzel Beton Eklenti Yapma Ödülü "
" En Güzel Yıkama-Yağlama Yapma Ödülü "
Görünen o ki ; biz bu işin çok uzağındayız....
