Mardin'li olarak hep kolaycılığa kaçmaya çalışmışız.
Araştırma-soruşturma gereği duymadan, gördüğumüz ve yaşadığımız olumsuzluklar karşısında; hayatımızda bir klişeye dönüşmüş o tılsımlı feryadı basarız:
" BU MEMLEKETİN SAHİBİ YOK MU ?.." diye.
Bu memleketin sahibinin kendimiz olduğunu düşünmeden.
Biz bize düşen görevi gerektiği gibi yerine getirdiğimizde memlekete sahiplenmiş olacağımız gerçeğini görmeden.
Oysa sahiplenme refleksini yerinde ve doğru olarak kullandığımızda; pozitif manada çok iyi şeyleri yapma gücüne sahibiz.
Yapılacak tek şey ; özgüvenimizi ön plana çıkarmak, egoist düşünceden arınıp toplumsal menfaatler konusunda çalışmak.
Üzülerek izlemekteyiz ki; son 20-30 yıl içinde, yönetim birimlerine uygulanan politik yönlendirme ve baskının beraberinde getirdiği olumsuzluklar karşısında " memleketin sahibini " arama ihtiyacı doğmuştur hep...
Âdeta bir güç zehirlenmesi geçirmekte olan zamanın politikacılarının, tüm toplumu değil de kendi ve yandaşlarının ikballeri ile bağlı bulunduklari siyasi mekanizmanin çıkarları doğrultusundaki uygulamaları ne yazık ki kente pahalı bedeller ödetmekte .
Zaman zaman ; hizmet anlayışından uzak, vatandaşla bütünleşmeyi düşünmeyen yöneticilerle kurdukları yakın ilişkiler nedeniyle her türlü olumsuzluklara ve arkada bırakacağı, birer ucubeden öteye gitmeyen Cumhuriyet Meydanı, Battkı-Çıktı, Diyarbakırkapı Çok Katlı Otopark Projeleri ile tarihi ve mistik kentin ana caddesini Beyoğlu Sokaklarına benzer biçimde ışıklandırma projesinin mimarı yöneticilerin gereğinden fazla görev yapmalarına karşı çıkmayan ; halkla bütünleşmeyi başarmış, kentin sosyal ve demografik yapısına uygun çalışmalar başlatan, çeşitli projelerle Mardin'i gündeme taşıyan, kendini bir Mardinliden çok Mardinli kabul etmiş, ayrılmış olmasına rağmen Mardin ile ilişkilerini devam ettirecek kadar Mardin Sevdalısı yöneticileri kişisel isteklerini kabul etmediği için "gözünün üstünde kaşı var" gibi gerekçelerle görevden alınmasını isteyen ve hatta görevden alınmasını sağlayan siyasilerin olduğunu gördük.
Kurumlarında başarılı çalışmalara imza atmış ama parti çaycisınin kişisel talebini karşılamamış müdürlerin görevlerinden alınıp yerine kenti tanımayan, kurumla ilgisi olmayan bir başka siyasi nüfuzlu kişinin atanmasinı sağlayan siyasileri de gördük.
Klişe söze itirazım var.
Bu memleketin sahibi vardır.
Benim, sizsiniz bu kentin sahibi.
Bu kentte doğmuş büyümüş, bu kentte görev yapmakta olan, bu kentte yaşamakta olan herkestir bu memleketin sahibi.
Çeşitli nedenlerle bu kentten ayrılmış olup, başka kentte, başka ülkede yaşamakta olanlardır bu memleketin sahibi.
Ve siz siyasiler ; gerek biyolojik-sosyolojik bağınız ve gerekse yüklendiginiz misyon gereği sizlersiniz bu memleketin sahibi.
Memleketin birer sahibi olarak ; sahiplenmesini beceremediğimiz, memleketin sahiplerinden biri olan bir isimden bahsetmek istiyorum.
Adı Mehmet Uncu.
Eğitiminin ilk aşamasını Mardin'de yapmış, doğup büyüdüğü kente olan borcunu kente yapacağı hizmetle ödemek isteyen bizden biri.
ODTÜ İktisat mezunu. Yüksek lisansını aynı üniversitede Uluslarası İlişkiler Kalkınma Alanında yaptı. Üniversity Of Enst. Anglig'da eğitimini sürdürdü. Çeşitli burslarla ABD'de eğitim gördü. ANKON Çevre Danışmanlık Birimi Mülteciler Yüksek Komiserlik görevi sonrası, Mardin'e gelip DİKA'da görev yaptı.Buradaki kısa görev döneminde ; Dara Restorasyonu ve Çevre Düzenlemesi, Kasımiye Bilim Müzesi, Eski Mardin Birinci Cadde Yayalaştırma, Tarihi Mardin Çarşılarını Canlandırma, Mardin Gastronomi Merkezi ve Müzesi, Mardin Tasarım ve İnovasyon Merkezi ile Savur-Dereiçi'ni Turizme Kazandırma Projelerine imza attı.
Tam da ihtiyaç duyduğumuz alanda eğitim görüp kariyer yapmış gerçek bir "memleket sahibi" ve kendisine sahiplenmesini becerememiş biz memleket sahipleri (!)
Kendisinden yararlanmasini bilmediğimiz Mehmet Uncu ; şu anda Şanlıurfa Turizm Geliştirme AŞ. Genel Müdürü. Kısa zaman zarfında turizm alaninda hazirladıgi projelerle ve yaptiği çalısmalarla Göbeklitepe argumaniyla Şanlıurfa turizminin belli bir düzeye taşımasını sağladı.
Uncu; zamanının büyük bir bölümünü Göbeklitepe dolayısıyle Şanliurfa'yı dünya turizm gündemine taşımak için yurt dışında geçiriyor.
Şanlıurfa Turizm Master Planı, Turizm İlçe Stratejileri, Göbeklitepe'nin UNESCO'ya Taşınması Başvuru Dosyasi ile Göbeklitepe Ziyaretçi Yönetim Planı konularında geliştirdiği projeler ile ilgili sağladığı lobi faaliyetleriyle Göbeklitepe, ulusal ve uluslarası platformlarda yer alma noktasına geldi.
Şanlıurfa kusura bakmasın. Tarihi Dara Ören Yeri varken esamesi bilinmeyen Göbeklitepe ; bugün bu arkadaşımızın takdire şayan çalışmaları sonucu Katar'daki olimpiyatlarda görülecek.
En ufak bir olumsuzluk yaşandığında; memleketin sahibinin olup olmadığının sorgulanmasına gerek kalmaması için, memleketin birer sahibi olan siz siyasiler ; Mardin'in kabuğunu kırmasınin zorunlu oldugu bu günlerde , bu misyonunuzu unutmadan, siyasi reflekslerinizden uzaklaşıp çalışan yöneticilerin yanında durarak kendilerine destekçi olmanizla, hiç olmazsa bundan böyle memleketin sahipliği katagorisine girmeye çalışın lütfen...
