Şiddetle Kınıyorum

Her ne kadar televizyon kanallarında ve yaygın basında gerektiği gibi yer almamış olsa bile ; Türkiye'de düzen ve sistem değiştirme iddiasındaki bir tarikatın lideri Şeyh Dumbala'nin bir kız çocuğuna yönelik hareketini içeren marifeti ile birlikte sosyal medyanın bir numaralı konusu olan Mazıdağı’ndan giden fındık toplama işçilerine Sakarya'nın Kocaali ilçesinde yapılmış saldırı ile ilgili yine sosyal medyada çeşitli açıklamalar yapıldı .

Öncelikle ; nereden, neden ve ne zaman yapılmış olursa olsun şiddetle kınıyorum .

Bölgeler arası görüş ayrılıklarının beraberinde getirdiği öfkeden kaynaklı olduğu görüntüsü veren bu istenmeyen olayın ; birkaç gün önce Yozgat'ta, önceki yıllarda yurdun değişik kesimlerinde benzerinin yapılmış olduğunu hatırlarsak bir ilk olmadığını ve gerekli hukuki yaptırımların uygulanmaması halinde son olmayacağını üzülerek ifade edeyim .

Kaç gündür konu ile ilgili yine sosyal medyada yapılan onlarca paylaşım ve bu paylaşımlara bağlı yüzlerce yorum yer aldı. Manipülasyona uygun olan bu konu ile ilgili ; resmi makamların açıklamalarının yansıra değişik değişik iddia ve söylemlerde bulunuldu .

Bazıları mevcut öfke duygularını daha sivri ve keskin ifadeler kullanarak olayı arzu edilmeyen boyutlara çekmek isterken ; bazıları da olayı iki küçük çocuğun misket oynarken yaptıkları kavgaya benzetir gibi hafifletme çabasına girdi.

Sakarya Valiliği yaptığı yazılı açıklamayla ; olayın 4 Eylül tarihinde iki aile arasındaki bahçe anlaşmazlığından kaynaklandığını , fındık toplama işi için gelmiş işçilere yönelik olmadığını ve yayınlanan görüntü ve fotoğrafların 2015 yılındaki bir başka olaya ait olduğunu belirtiyor.

Kocaeli ilinde bulunan Mardinliler Derneği yaptığı araştırmalar sonucu ; olayın 22 Ağustos tarihinde iki aile mensuplarının otomobille birebirlerinin üstüne gitmesiyle başlayıp kavgaya dönüştüğünü , Mardinli fındık toplama işçileri ile ilgili olmadığını açıklıyor .

Olayın takipçisi olacaklarını açıklayan Mardin Barosu ve İHD mensupları , saldırıya maruz kaldıkları iddia edilen Mazıdağlı işçilerle bire bir görüştüklerini ; işçilerin 4 Temmuz tarihinde ağır hakaretlerle birlikte çoluk- çocuk, kadın-erkek bakılmaksızın darp edilerek şiddete uğradıklarını söylediklerini ifade ediyor . Baro mensupları mağdur pozisyonunda olan bazı isçilerin de savcılık talimatıyla tanık sıfatıyla ifade verdiğini açıklıyor .

Olayı çok önemsediklerini ve takipçisi olacaklarını söyleyen AKP yönetimi il milletvekilleri ve bazı genel merkez yöneticileri ile birlikte yaptıkları incelemelerde ; iddia edildiği gibi işçilere yönelik toplu bir müdahalenin olmadığının açıklamasını yapıyor.

Bir başka Sivil Toplum Kuruluşu mensupları da ; işçilerin yerel televizyon kanalına , çalıştıkları köyde bulunan üç ailenin kendilerine çok iyi davrandığını , bir başka aile fertlerinin kötü davranışlarına maruz kaldıklarını bildirdiklerini belirtiyor .

Görüldüğü gibi esef verici bir olay yaşanmış ve manipüle edilmeye uygun bu olayla ilgili birebirinden ayrı 5-6 görüş ve iddia.

Hangisi doğru ?

Olaya el koyduğu belirlenen yargı gerekli incelemeleri tamamlayıp , suçlu ve suçluları tespit ederek gerekli cezayı hakkedene verdiğinde ; havada kalacak diğer açıklamalar olayın neresinde yer alacak ? Biliyorsunuz ; gerçekler hep açıkta kalmayı sever .

Bir yerlerde mevzilenmeye hiç gerek yok.

Nereden, neden, ne zaman gelmiş olursa olsun, ortada insan hakları ihlali var, kadına şiddet var, hakaret ve tezyif var, hukuksuzluk var, emeğe saygısızlık var, darp var, dayak var; bu durum karşısında yapacak bir tek şey var : KINAMAK..

SİDDETLE KINIYORUM .....