Aslında; bölgesel sorunlar başta olmak üzere ülkenin çözüm beklemekte olan sorunları çoğalmış olmasına rağmen, görüntü ve izlenimler aksini gösteriyor gibi.
Bir seçim arifesindeyiz.
İttifaklar, birleşmeler, ayrışmalar tamamlanmış, saflar netleşmiş, adaylar belirlenmiş, herkes kendince bir çalışma temposu içinde.
Bu süreç içinde yürütülmekte olan kampanyada yapılması öncelikli husus; adayların kendilerini tanıtıp, plan ve programlarını ortaya koyarak yapabileceklerini anlatmak olmalıyken, böyle bir gayreti hiçbir partinin adayında görmüyoruz.
Sanki herşey mükemmel, her taraf toz pembe; yapılması gereken hiçbir şey yokmuş gibi, kimseler birşeyler söyleme, birşeyler vaad etme ihtiyacı duymuyor gibi davranıyor.
Kentin dört bir yanı afiş ve pankartlarla donatılmış, adayların partilerinin genel başkanlarıyla çekilmiş boy boy fotoğraflarının bulunduğu bilboardlardaki cicili-bicili afişlerde kendilerini ifade edecek bir tek söz yok.
Tüm pankart ve afişlerde; genel merkezlerde genel olarak tasarlanmış, yerele yönelik olmaktan uzak, çok ta özenli seçilmemiş sloganlardan oluşan ifadeler.
Daha önceki seçim dönemlerinde; il örgütlerinin organize ettiği ve adayların kendilerini tanıttığı, projelerini anlattığı, mevcut sorunların çözümü ile ilgili vaatlerde bulunduğu toplantıları yapmıyorsunuz, bari afiş ve pankartlarınızda kendinizi ifade eden bir cümleniz bulunsun.
Kentinizin hiç mi sorunu yok, sizlerin söyleyebileceği bir sözü mü yok?
Kentiniz tüm sıkıntılarını aşmış, her tarafı süt liman olduğu için, çözüm bekleyen bir sorunu bulunmadığı için yapılacak işleri içeren dosya ve projeleri hazırlama gereği mi duymadınız?
Hadi böyle bir gerek duymuyorsunuz; içeriksiz afişlerle ve cadde-sokak gezerek yapılan tokalaşmalarla beklenen hedefe varmanın zor olduğunu söyleyen olmadı mı?
Görüntünün var olup sesin yok olduğu nafile geziler yerine, kentin bazı dinamikleriyle toplantılar yapıp görüş alış verişinde bulunmanın daha yararlı olabileceğinin farkında değil misiz?
Afiş ve pankartlarda yer almış göze çarpan bazı sloganlara ve bu sloganlara yönelik yorumlara bakalım.
" Durmak yok, yola devam " sloganını sürekli kullanan iktidar partisi ; "yol" sözcüğünde hâlâ ısrarlı.
# " Doğru zamanda yola devam "
Bu sloganla; durmamanın yeterli olmayacağını düşünmüş oluyor ki doğru zamanın önemine dikkat çekiyor.
# " Doğru zaman, doğru adam "
Birden çok yoruma açık bir ifade.
Doğru zamanda yanlış adam mı seçilmiş, doğru adama yanlış zamanda mı yer verilmiş? Bu nedenle mi doğru adamın doğru zamanda değerlendirilmesi gereği duyulmuş?
# " Doğru adımlarla yola devam "
Anlaşılan ; yola devam hususunda durmaksızın değil , doğru adımlarla ilerlemenin doğru olacağı fark edilmiş.
# " İyiler gelecek "
Yok ya...Sizden başka herkes kötü mü?
# " Sana söz. Yine bahar gelecek "
Verilmiş sözlerle ne baharlar gelir, ne hazanlar...
# " Yaptığımız yapacağımızın teminatıdır "
Yapacağınız da yaptıklarınız gibiyse eğer ; bu milletin yanıp kül olacağı gündür.
Sayın Milletvekili adayları;
Bu kentin sorunları bitmiş değil.
Bu kentin sıkıntıları oldukça fazla.
Bu kentin insanları sorunları bitmiş, en azından azalmış, yaşanabilir bir kent özlemini çekiyor.
Bu kentin insanları; çok ufak şeylerden mutlu olabilecek kadar zengin yürekli.
Kendilerine vaat edeceğiniz, söyleyeceğiniz hiç mi birşeyler yok?
Bu kentin himmet ve destek bekleyen iki başarılı ekibi var.
Biri Türkiye genelinde büyük başarılara imza atmış, Avrupa kapılarını zorlamakta olan Merid Grup Real Mardin Masa Tenisi Takımı, bir diğeri bu yıl tekrar profesyonel liglere katılma hakkını elde etmiş Mardinspor Futbol Takımı.
Bari onları tebrik edip, başarılar dileme zahmetinde bulunun.
Bu kadarını becerirsiniz umarım...
