USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bir Mardin Sevdalısı, Mehmet Sait Tunç!

25-04-2022

Mehmet Sait Tunç gerçekten bir Mardin sevdalısı, Mardin konulu çalışmalarıyla Mardinlilerin yakından tanıdığı bir kişi; sadece tarihçi, sanatçı, yazar, araştırmacı, yönetmen değil aynı zamanda çok iyi bir sunucu. Bir bakıyorsunuz Mardin'de öğretmenlik yapmış kişileri bir araya getirmiş toplantı yönetiyor, bir bakıyorsunuz Mardin tanıtım günlerinde sunuculuk yapıyor. Her zaman aktif her zaman üretken bir arkadaşımız.

Bütün çalışmalarında Mezopotamya halklarının, Türk, Arap, Kürt, Süryani , dili olmuş. Belgeseller, filmler, araştırmalar yapıyor, çalışkan yaratıcı bir Mardinli. Anadolu üniversitesi işletme ve sosyoloji fakültesi mezunu, aynı zamanda Kültürel Miras ve Turizm konusunda lisans eğitimi almış.

Mehmet Sait Tunç'un çok önemli iki çalışmasından biri akademisyen Uğraş Salman  ile birlikte yaptıkları Dövme belgeseli.. Dövme geleneğini tüm ayrıntıları ile anlatıyor. Belgeselde dövmeli kadınlarla yaptığı röportajlarda kadınlar neden dövme yaptırdıklarını, iç dünyalarını, acılarını ve ağıtlarını, o anki ruh hallerini kendi dilleriyle, sesleriyle anlatıyorlar. Hepsinin hazin bir öyküsü var. Bu belgesel konusunda yapılmış ilk olma özelliğini taşıyor, Roma ve Cannes film festivallerinde gösterime girmiş. Bu çalışma daha sonra bir de kitaba da dönüştürülmüş.

Dergi yazılarına da ulaştım Sait Bey'in. Mardin'in unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini, geleneklerini anlatıyor yazılarında.

İkinci çalışması 3 Mardin Bienal’inde gerçekleştirdiği unutulmaz ‘’Kara Kefen’’ yerleştirme çalışmasıdır. Çektiği acıları kimseyle paylaşamayan bir kadının vasiyetidir kara kefen giymek ve Mehmet Sait Tunç bu vasiyeti çocuklarının isteği ile yerine getirmiştir.

 Mezopotamya insanın ruhunu yansıtan 168 sözlü tarih çalışması mevcuttur ve hala İzmir'de Basmahane semtinde yaşayan Mardinliler ve mülteciler ile ilgili belgeseller çekmektedir. Her yıl memleketi Mardin'e gelerek çalışmalarından sunumlar yapmaktadır.

Mehmet Sait Tunç ile yaptığımız görüşmelerde ileriye dönük projelerimizi, ortak çalışma planlarımızı konuşuyoruz. Kendisine başarılar diliyorum.

 

Aşağıdaki şiirimi Mehmet Sait Tunç’un yürek yakan belgesellerinden aldığım esinle yazdım.

 

 DÖVMELER VE KADINLAR.

 

Hiç acı çekmediler
dövme yaparken onlar,
Acıya alışkındılar,
O dövmeli kadınlar,
Acıyı acıyla söküp attılar.
           ***
Umuttu bazen dövme,
çaresiz hissettiklerinde,
kimi kavuşmak için dövdü
kimi ayrılmak,
sabırla dövdüler,
sebepsiz değildi dövmeler.
          ***
Döven ve dövülen hep aynı tende buluştu, 
dudaklarla öpüştü dövme,
acıtarak, 
ellere yerleşti,
ayak bileklerine...
Sabırla, aşkla, inançla,
ve hiç terk etmediler
birbirlerini,
terketmediler ömür boyu.
          ***
Kimine göre güzellikti,
sesiydi gönüllerinin.
Kiminin iki kaş arasında yaşayan üç nokta inançları.
Kiminin el üstünde bir ceylan...
Aşk, kavuşma, heyecan...
Çizgi, haç, güneş...
Ortak dilleriydi dövmeleri,
umarlarıydı, hayalleri, süsleri,
Kadınların ortak sesleri,
Onları terk etmeyecek tek nefesleri,  
sevdikleri,
dövmeleri.

Nesrin Aykaç.