Nesrin Aykaç sordu.
Semih Bey siz Mardin'de doğmuş büyümüş bir gazetecisiniz, uzun yıllardır bu mesleği icra ediyorsunuz. Bense kökenleri Mardin'e dayanan İzmir'de doğmuş büyümüş yeni bir gazeteciyim. Bu nedenle soruları sormanın bana düşmesi sanırım size de makul gelmiştir.
İlk sorum tabii ki bayramla ilgili; geçmişteki bayramlarla bugünkü bayramlar arasında hangi yönlerden fark görüyorsunuz? Mardin halkı bayram kutlamalarındaki eski heyecanı sizce yaşıyorlar mı?
Bayramları bayram kılan özelliklerin her geçen biraz daha yok olması, dolayısıyla bayramı bayram gibi yaşayamıyor olmak; eski bayramlar ile bugünkü bayramlar arasında büyük farklılıklar oluşmasının başlıca nedenidir. Özellikle bayram günlerinde bir arada olup aile içindeki birlikteliği pekiştirmek, dargınlıkları bitirmek, dayanışma güdüsünü güçlendirmek ve bu düşünceyi gelecek nesillere taşıma arzusu bayramlara manevi anlamda büyük bir önem kazandırırken; yaşam koşullarının yarattığı zorunlu ayrılıklar nedeniyle parçalanmış ailelerde bu özellikleri görmek oldukça zorlaştı. Bu koşulların oluşmasıyla; günümüzde bildik manadaki bayramlar, yerini tatil yapma vesilesine dönüştürmüş durumda. Tüm aile fertlerinin topluca gerçekleştirdiği bayram namazı ve sonrası kabristan ziyaretlerini yaşamış biri olarak, bugün bir veya iki kişiyle bu vecibeyi yerine getirmiş olmamız içimi acıtıyor.
Geçmişte yaşadığınız bayramla ilgili unutamadığınız bir anı var mı? Varsa anlatır mısınız?
Bayramların bayram gibi yaşandığı günlerde hepimizin unutmadığı anısı mutlaka vardır. İşte o yıllarda ; koşulların bugün gibi zor olmadığı, dolayısıyla herkesin bayramı gönlünce geçirdiği dönemlerdeki bayramın birinde rahmetli babamın ; bir olaya karıştığı iddiasıyla tutuklanan ve nüfuzlu olduğu için tutukluluk süresini cezaevinde değil de hastanede geçiren bir arkadaşı için "....bey tutukluyken bizim evde bayram yapılmayacak" kararının, aile büyüklerinin itirazı ve baskılarına rağmen gerçekleşmesi, henüz çocuk yaşta olan ben ve üç kardeşimin akranlarımızı uzaktan izleme zorunda kalmamız, anne ve babamıza hissettirmeme gayretine rağmen çok etkilemiş olsa da birkaç yıl sonra ; tutuklu olduğu için evimizde bayram yapılması engellenen o şahısın babama karşı takındığı tavır unutmadığım bir bayram anısı olarak hafızamda yerleşmiş durumda.
Ortak arkadaşımız Mehmet Uca anılarında dönme dolapların salıncakların kurulduğu bir alandan, bayramyerinden bahseder. Hatta dönme dolaptan yemek istemeyen çocuklar dolabı işleten kişiye "tecdid" diyerek parasını öder ve dönmeye devam ederlermiş. O günlerle ilgili neler hatırlıyorsunuz?
Çocukluk dönemimizdeki bayramların en eğlenceli tarafı, mahalle aralarındaki boş alanlara konuşlandırılan dönme dolaplara ve salıncaklara binmekti. Bayramlıkların harcandığı yegane yer olan zamanın luna parkı gibi gördüğümüz dönme dolaplara özgü çeşitli uygulamalar ve buna bağlı çeşitli tekerlemeler vardı. Rahmetli Nezir Uca bu bayram aktivitesine daha sık gitmiş olacak ki bütün inceliklerini bildiği dönme dolap ve salıncaklarla ilgili çeşitli değişleri kaleme bile almıştı.
Mardin'de kurban kesme görevini yerine getirmek isteyenler nerelerde kurban kesiyorlar? Ortak bir alan var mı? Diğer kentlere göre farklı bir uygulama var mı? Eğer yoksa önerileriniz nelerdir?
Kurban kesimi ile ilgili dün yaşanan sorunlar bugün bile yaşanmakta. Mardin'de kurban kesimi için gerekli hijyenik koşullar hiçbir zaman tam anlamıyla oluşmadı. Sokak aralarında yapılan kurban kesimi nedeniyle ciddi manada sağlık sorunlarının yanı sıra, görüntü ve çevre kirliliği hep olmuştur.
Kurban kesme görevini sınıflar arası yardımlaşma ve dayanışma şekline dönüştürmek için kurulmuş sivil toplum kuruluşu ya da başka kurumlar, projeler var mı?
Kurban eti dağıtımı ve kurban derisi toplama konularında büyük değişimler yaşanmış durumda. Önceleri; var olan yasal düzenlemeyle kurban derileri her ilde Türk Hava Kurumu toplanıp ülke savunmasına katkı sunulurken, günümüzde her biri sırtını bir yerlere dayamış, belli amaçlarla kurulmuş, denetimden uzak bazı dernek ve vakıflara aktarılması konusunda güçlü destekler sağlanmakta.
Her yıl aynı sorunları yaşadığımız 1. cadde olayı sizce bu yılda yaşanacak mı? 2. caddeden umutlu musunuz?
Park yasağının ciddi manada uygulanmaması nedeniyle; araçların gelişigüzel park etmesi, kaldırım işgallerinin önlenmemesi daha önce var olan sıkışıklığın bu bayramda da kendini göstereceği görünümü veriyor. Bu konuda kolluk görevlileri kadar çarşı esnafının da duyarlı olması gerek.
Mardin'e sorunlarının çözümünde halka dönük anketler uygulanıp çözüm önerileri alınıyor mu? Örneğin benim yaşadığım Urla'da Kent konseyi bu tip anketler uyguluyor.
Gerek merkezi yönetimin ve gerekse yerel yönetimlerin alacağı kararlarda halkın görüşünün alınıp katılımcı bir anlayış ne dün düşünülmüş ne de bugün düşünülmek istenmekte. Bu şekilde alınan kararlar telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurduğu halde, "ben bilirim" anlayışına hâlâ ısrarla devam edilmekte.
Sorularımı nasıl buldunuz? Size sormamı istediğiniz başka bir soru sizce ne olabilirdi?
Sorularınız bir sohbette sorulabilecek sorular, sadece klasik röportaj şeklinden ziyade karşılıklı sohbet olması daha iyi olurdu.
Yine de iyi sohbet ettik bence. Okurların bu röportajı beğeneceklerini umuyorum. Onlara birlikte iyi bayramlar dileyelim. Teşekkürler Semih Hocaoğlu. İyi bayramlar dostlar.