USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

CORONA KARANTİNA GÜNCESİ -2

05-04-2020

2 gündür en çok sorulan soru Korkuyor musun? 

              En kısa yoldan ve net bir şekilde söyleyeyim EVET

               Aslında korkuya yabancı toplum değiliz, hatta doğduğumuzdan itibaren iç içeyiz. Gulyabanili masallar, karanlıklar içinden her an çıkacak devler, hayvanlar eşkıya hikayeleri ile büyüdük. Büyüklerimizin sözünden ya da gelenek göreneklere aykırı hareketlerde görülmeyen ve bilinmeyen varlıklar her an karşımıza çıkacakmış gibi korkutulduk. Tabi büyüdükçe dinimize, dilimize, ırkımıza, cinsiyetimize, ideolojimize, ülkemize, bölgemize, kıtamıza her an saldırabilecek düşmanların varlığına inandırılıp korkutulduk.

Korkunca;

                Odaları kapılı, kapıları kilitli evler yaptık yetmedi binaları kocaman şifreli kapılarla kapadık, oda yetmedi bahçelerimiz gökyüzünü kapatacak duvarlarla ördük ve bekçili özel güvenlikli girişlerimiz oldu. O da yetmedi ülkemizi mayınlı arazilerle çevirdik. Yüzbinleri aşan askerimiz ve polisimiz oldu.

                Bilinmeyen, görülmeyen, ölüm gücü kıtadan kıtaya yayılan bu virüsün korku sınırlarımızı zorladığının farkındayız. Normalde bulaşın ölüm oranı diğer hastalık ve virüslere oranı düşük ama biz çok korkuyoruz ve bu korkunun büyüklüğünde bir anormallik var gibi.

                Görünmezlik, Bilinmezlik ve Belirsizlik korkumun kaynağıdır. Tedavi sürecindeki Belirsizlik Ve Konuya Bilimin, Doktorların, Aletlerin İtalya,İspanya gibi  yetersiz kalması düşüncesi panik olmamızı sağlıyor.

                 Aslında korku krizleri ve durumları fırsata çevrilebilir. Karantina da onu yapmaya çalışıyorum. Yaşar Kemal´in İnce Memed karakterini oluştururken Abdi ağanın annesi ve sevdiği kız Hatice´ye vermek istediği zarardan korktuğu için Abdi ağayı vurduğu ve yeni bir yaşam düzeni araması ve kahramanlaşmasıdır. Aslında bize ait olan çocuklarımız ve yaşam kaynaklarımız için bu korkuyu ve hastalığı yenmemiz, yaşama sevincimizi diri tutmamız lazım.  Zaten güzellikleri sevmek başlı başına kötülüğe en büyük saldırı değil midir?

                Düşman ile savaşta olduğu gibi kurallara uyup yeni taktikler geliştirerek en az kayıp ile bu süreci atlamamız lazım. Bu savaşta çok basit bir görevimiz var. Mevzilerimiz evde ve çocuklarımız, ailemizle birlikte duracağız.

                Kısacası

               KORKUYORUM; Ama bu korku yenilmeyecek kadar büyük ve çaresiz değil.

              KORKUYORUZ; Çünkü bu hastalık Ülke dil, din, renk, cinsiyet, sosyal sınıf ayırımı yapmıyor

              KORKUYORLAR; Hazırlıksız yakalandı İNSANLIK.