İki Şubat Ertesi
Döküp gittin gülüşüme benzini
Kirpiğimi titreten krizantem yaşlar
Yaktı kavurdu genzimi
Söz yaşına boğduğun ıslak mısraların arasında
Beni kim bulacak şimdi?
--
Sesimin kırıldığı noktada
Kala kala sen kaldım geriye
Sana kırık dalarım diye çok korktum
Dilimde batık her kelimede
Seni incitirim diye hep sustum
Mühürlü kalbinden düştüğüm gün
Ne çok acımıştım kendime.
Tufanım olacaksın diye çok koştum
Koşar adım geçtim kendimden
Susar adım kopardım etimi kemiğinden
Sevdikçe seni yorarım diye hep, hep sustum
Sonsuz ömürlü tek gerçeğim, canım sevgilim
Sana kifayetsiz kalan şirin canıma
Ağır tutanaklar tutacaksın diye hep sustum
Sensizliği emziren kuzgun gecemin
Bir yanı arzen, bir yanı mahzendi
Hikâyesi okunmayan gözlerinin
Yeşil vadisinde kaybolurum diye çok korktum
Hiçbir mazerete sığmayan soylu tanem
Canım sevgilim,
İncinen yerlerimden kim öpecek şimdi?
Nereye gidersem gideyim
Vardığım sen
Yandığım sen
Yanıldığım sen iken
Saçlarının kokusunu ç´alıp ç´alıp
Saklandığım yerde beni kim bulacak şimdi?