USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MARA- (MARDİN)

16-09-2019

Mara

Bugün bir başka kaçağım sana

Sana söylüyorum Şahmaran bakışlım

Yoksa, yoksa Nimrot ile halvette misin hala?

Amma da uzadı bu sevi, bırak şu nefessizi

Yıktıracaksın diye korkarım gözündeki kitabeleri

Seni sevmek, kederimi Dara ya gömmek gibi bir şey

Çocuk bahçemin daracık abbaralarında

Koşmak, koşmak yorulurcasına

 Ah  Mara

Kirvem, musahibim, beşiğim Mara

Katır ölüsü hüznüne sarılır gibisin

Ciğer köşeme aşk sürdün kehribar kokulum

Bu sabah çehreni oyan keskiden daha deliyim

?Taş yerinde, baş yerinde ağırdır? derdin ya hep

Keklik olup konasım geldi şimdi öksene

Her şeyin başladığı bu kadim yerde

Lir olup coşasım geldi al duvaklı gelinciğine

 Oy  Mara

Yanakları sarı sıcak Mara

Sen gece gibi ketum

Ben Babil gibi meftunum sana

Gılgamışla ölümsüzlüğün ardına düşsen de

Suretinin bezekleri  Gırnavas´a  astığın yerde

Tavus ihtişamındaki insanın, lisanın, inancın

Şen yüzüne aktığım yerde

Epey derin bir zamana kazındıysan ne olmuş

Ulu gök kubbeye yükselen sesine çekilmez perde

 Ah Mara´m

Harçsız kayalıktaki sırça köşküm

Mor Evginden geçmeden evvel

Yak mumları

Çal tefleri

Kaldır harmanı

Alevlendir kazanları

Uyandır Mezopotamya´nın kadim  devlerini

Uyandır Pers´i, Sümer´i, Asur´u, Akad´ı, Elam´ı

Her zılgıt tınısında

Buğday kokulu dibeğinde döne döne ben

Un ufak olurum.

 Oy  Mara

Dön yüzünü nar kokulu Zınnara

İştar´ın  dileğini yatıralım gümüş gerdana

Nevruz ateşinde pişen sürmeleri,

Bıttım kokulu memenin sütüyle nakışla

Değil mi ki kavimler boyu sevdim seni

 Değil mi ki duvağım, durağım, hürriyetim sensin

Cümle tiryakilerini sen

Telkari kaburganın içindeki bahçede ağırla

 Sen Mara

Sen göğsümdeki nazlı yara

Asırlar geçse de bu  sıtma geçmez

Ölene dek başım taşta, yaşım telaşta

Mühürlü yeminler iki kirpiğe asılı bir bakraçta

Yöresi yüzüne vurmuş hızmalı kızlar

Sana susamışları bekler kuyu başında

Ah Mara

Ah elleri çörek kokulu Mara

Kalbimin en leziz yerinden sana el sallıyorum

Gerdana bıraktığım öpücük izlerini

Lâl nakkaşlara emanet ediyorum

  Her zerresi biçim biçim lisan kokan yar

Sürgüsü kavi çehrenin dilini ben anlıyorum

Ve şimdi iç dökümler mağarasında

Şahmaran´ın saçlarını ben tarıyorum

?