USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MARDİN VE UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİ…

23-03-2022

Mardin'i anlattığım geçen yazımda beşeri değişikliklerin sonucundaki yeni yaşama değinmiştim. Bugün tarihi yapı ve kültürel mirasın korunması açısından Mardin’i konuşmak istiyorum.

Kültürel değerler ve şehrin doğal oluşum alanları, o şehrin tarihini etkileyen anıtları şehrin geleceğe bırakacağı kültürel mirastır. Kültürel miras tarihte önemli bir aşamayı gösteren mimari eserler de olabilir. Örneğin Kapadokya olağanüstü güzelliği ile doğal oluşum olarak Dünya Kültürel Mirası listesine eklenmiştir. Sivas Divriği cami ve Darüşşifası mimari eser olarak aynı listeye eklenmiştir. Türkiye'nin bu listeye kabul edilmiş 19 yer vardır.

UNESCO 1945 yılında dünyadaki kültürel mirası korumak amacıyla kurulmuştur, açılımı Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonudur. Dünya kültürel mirasının korunmasında öncelik mirasın bulunduğu ülkeye, sonrasında UNESCO içindeki sorumlu birime düşmektedir.

Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 30 Nisan 2021'de eklenen Mor Sobo Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi, Deyrülzafaran Manastırı, Mor Gabriel Manastırı, Mor Abai Manastırı, Mor Loozor Manastırı, Mor Yakup Manastırı, Mor Quryaqos Kilisesi ve Mor Azozo Kilisesinin daimi listeye de kabul edilmesi adaylık dosyası bu yıl hazırlanmıştır. Dilerim bir gün medreselerimiz, camilerimiz de kültürel miras listelerinde yerlerini alır.

Mardin kültürel spektrumu içerisinde daha birçok anıtsal eserler ve doğal oluşumlar barındırmaktadır. Ne yazık ki doğal oluşumların en iyi örneği sayılabilecek Hasankeyf, Ilısu Barajı'nın yapılmasıyla kaybedilen bir kültür mirasıdır. Bu olağanüstü güzelliğin, değerin sular altında kalması Mardin için büyük kayıp.

Mardin'in tarihsel değerleri içinde manastırlar, medreseler, camiler, çeşmeler, abbaralar önemli bir zenginlik. Abbaralar diğer adıyla kabaltılar sıradışı teknikleri ile şehre özgü yapılardır, alt tarafı  kamu kullanımına açık abbaraların üstleri bulundukları yerdeki binanın eyvanlarıdır.

Yine Mardin'e bağlı antik Dara kenti başlı başına dünya kültürel mirasına aday olabilecek özellikte bir oluşumdur. Çevresi surlarla kaplı bu antik kentte kiliseler, agora, köprüler, zindanlar, mağaralar, su bentleri, sarnıçlar ve nekropol bulunmaktadır. Mardin turistler tarafından Kudüs’e, Dara antik kenti ise İzmir’in Efes Antik kentine eş değerde görülmektedir. Dara’nın mutlaka Dünya Kültürel Miras listesine girmesi gerektiğini düşünüyorum.

Şehrin bütünsel güzelliği ancak bunlar birlikte korunduğunda ortaya çıkar. Hatta özel mülkiyetlerin bile bu anlayışla korunması gerekmektedir. Mardin taş binaları, taş işçiliği ve şehirsel panaroması ile özel bir şehirdir. Tüm yapıların restorasyonu sırasında şehre hâkim tarz ve kullanılan malzemenin binaya uygunluğu esas alınmalıdır. İzinsiz restorasyonlara, eklentilere asla izin verilmemelidir.

 Gecekondulaşma ve betonlaşma siyasi çıkarlar için affa uğrarsa şehir tanınmaz hale gelir. Yeni koruma projeleri içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile belediyeler ve sivil toplum kuruluşları olan dernekler dayanışma içinde birlikte hareket etmelidir.

Medeniyet kentleşme ile başlamıştır, insanların yaşadığı kentlere sahip çıkması ile devam edecektir.

*Nesrin Aykaç Google Haritalarda Yerel Rehberdir. Dara ve Mardin’in görülmesi gereken yerleri hakkında yazdıklarını aşağıdaki linkte takip edebilirsiniz.

  https://maps.app.goo.gl/PHhPbYg7YY2ftXCg9