Dünya yine Rusları konuşuyor.
Son günlerde dünya Putin'in Ukrayna'ya saldırısını konuşuyor.
Bütün dünya Ukrayna için ağlıyor.
Savaş gerçekten insanlık suçu.
Savaş devam ederken bir yandan müzakereler devam ediyor, bir yandan tahminler yapılıyor.
Neler değişecek, neler olacak, kim dur diyecek konuşuluyor.
Daha önce de çok konuşulmuştu Rusya.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin 1991 yılında dağılması bütün dünyayı şaşkına çevirmişti.
Soğuk savaş sona ererken pek sevinmiştik.
Bu değişimin pek de hayırlı olmadığını söyleyenler de olmuştu.
Sonra uzun yıllar komünizmden kapitalizme dönüşüm konuşuldu.
Bu bir değişim mi, yeni bir devrim mi, kapitalizme teslim oluş muydu?
1917 Ekim Devrimi başarısız bir sonuca mı ulaşmıştı?
Yoksa bu bir perestroyka mı yani açıklık politikası mı yoksa tükeniş mi neydi?
Kafalar karışmıştı.
O ülkelerde yaşayanlar da ikiye bölündü düşünce olarak.
Eski düzeni özleyenler ve yeni düzeni yeni bir devrim gibi görenler.
Son Ukrayna'ya saldırı olayı bana 2015 Nobel Edebiyat ödülünü alan yazarın kitabını hatırlattı.
"İkinci El Zaman, Kızıl İnsanın Sonu".
Rusları ve Rusya’yı en iyi anlatan kitaplardan biri.
Yazarı Svetlana Aleksiyevic.
Söyleşilere dayanan bir sözlü tarih çalışması.
Kitapta Rusya'nın geçirdiği dönüşüm, çeşitli kesimlerden seçilen farklı yaşlarda, farklı görüşlerde kişilerle yapılan söyleşilerle anlatılıyor.
Eskiyi özleyenler, bir zamanlar devrim için neler yaptıklarını, gerçekleştirme sürecinde yaşananları, yokluk, sefalet içinde geçen yılları anlatıyor.
Çarlık dönemini sonlandıran devrime gönül vermiş insanların gelinen son durumdan duydukları huzursuzluk, mutsuzluk üzücü.
Artık komünizmin bittiğini gören, gelinen durumdan hoşnut olmayan bazı üst düzey askerlerden intihar edenler oluyor.
Diğer yandan Cola ile, jambon ile, viski ile kapitalizmin gelişini kutlayan diğer yarı.
Yeni yetmeler bu değişimden çok memnun. Yeni zenginler doğuyor.
Değişimden, serbestlikten çok memnunlar.
Özgürlük adına kapitalizmle kucaklaşıyorlar.
Sözde Batılılaştılar, oysa kapitalizmin çarkına dolandılar, farkında değiller.
Karşılıklı göçler başlıyor, özel ve güzel sermaye, mafya o çarkın içinde yerini buluyor.
İşte dışa açılmak…
Sanırım bugün de Rusya savaş yanlıları ve savaş karşıtları olmak üzere ikiye bölünmüş durumda, aynı kitapta anlatıldığı gibi.
Rusya gerçeğini bilmek, Rusları tanımak isteyenlerin okuması gereken bir kitap.
Kitaplar hayatı öğrenmede deneyimlerimizden daha fazla etkili.
Dünyayı, hayatı, insanları tanımak için, hatta kendimizi tanımamız için çok okumalıyız.
Olayları bilgi ışığında değerlendirmeliyiz.
Okunanlardan, yaşanılanlardan ders çıkarmak gerekir.
