Bir ucu seni bağlar, bir ucu beni dağlar
En çokta hüzün ağlar, helal aşk içmiş ülkemde
Seni sen yapan, beni ben yapan, bizi biz yapan, başarının ölçütü olan tercihlerimiz bazen mutlulukla, çoğu zaman da hüsranla sonuçlanır.
Bu tercihlerimizin belki de en önemlisi milletçe birbirimizin kaderine, hayatına yön verdiğimiz genel ve yerel seçimlerdir.
Sonuçlarını ve nedenlerini anlamakta zorluk çektiğimiz için seçimler, irade ve mantıkla güçlenmelidir. Misal, ?Kör kuyuya atılan taşlar suya dönüşebilir mi? Mevzu kuyu ve ya su değil, dönüşümün olup olmayacağı? ?Buz kütlesinin üstünde ekmek pişer mi hiç? ? Mevzu yine buz ve ya ekmek değil, güneşin doğup doğmayacağı? Doğanın, tabiatın kimyasına ters olan bu oluşuma biyolojik ve fizyolojik bir cevap beklemek zor ama imkânsız değil. Karar vermek zor ama doğru adımı atmak elimizde.
Her seçimin geçimle irintili bir sınav olduğunu bile bile, maalesef ki mantık ve iradeyi kapının eşiğinde bırakarak yarınımızı dört heceli iki tümce ye, yani evet ve hayır´a teslim ediyoruz.
Kuşkusuz her yolun sonu aydınlık ve ya karanlıktır. Bu yolun sonundaki akıbeti bile bile,
Bu teslimiyet neden?
İrademiz neden bu kadar kör?
Mantığımız neden bu denli tutuk?
Hakkımız olana neden haksızlık ediyoruz?
Yanlış tercihlerimizden neden ders almıyoruz?
Doğru tercih nedir, kimdir?
-Karnaval havasında geçen bu sınav öyle bir sınav ki, dört yanlışın bir doğruyu götürmediği, bilakis bir zenginin binlerce insanı fakirleştirdiği hayati bir sınavdır.
-Bu sınav öyle bir sınav ki, geçim probleminin çözülmediği, bilakis vaatlerin şahlanarak şişirildiği oyalamaca bir sınavdır.
-Bu sınav öyle bir sınav ki, hakikatin, mülakatın olmadığı, vicdanın yalanla beslendiği zayıf bir sınavdır.
?Darılma amma, dargınım sana. Darağacında umutlar, darı ambarında lokmalar kurtlandı.
Zihin aç, zihniyet bulamaç, midem yine bulandı?
Halbu ki,
Kör olan iradenin gözlerini açmak senin elinde
Tutuklu mantığını iyileştirmek senin elinde
Hakkın olanı almak senin elinde
Doğru kararları vermek senin elinde
Sen bu kadar güçlü iken, karanlığı aydınlatmak, noktayı koymak yine senin elinde?
Çünkü,
?Herkes kendi irade, düşünce ve hürriyetinin bekçisidir. Kişilere emanet edilmez?
