USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI, TOPLUMUN SESİDİR!

30-06-2022

Sivil toplum kuruluşları insan haklarından biri olan örgütlenme hakkına dayanan kurumlardır. Sivil toplumun temsilcileri olan bu kuruluşlar resmi idareler karşısında sivilleri temsil ederken sivil toplum adına ve yararına alınacak kararlarda etkili olabilecek kurumlardır. Katılımcı demokrasinin lokomotifleridir, toplumun iç dinamiklerine göre oluşurlar. Kültürüne sahip çıkma, kamusal alan oluşturma, bilgi yayma, dayanışma ve yardımlaşma, toplumsal bilinçlendirme, kalkınma, hizmet talep etme gibi alanlarda faaliyet gösterirler. Yerel olduğu gibi uluslararası çalışan sivil toplum kuruluşları da vardır; örnek vermek gerekirse Kızılay 1868'de kurulmuş hala çalışmakta olan Türkiye'nin ilk sivil toplum kuruluşudur ve uluslararası bir ağın parçasıdır. 

Sivil toplum kuruluşları devletin belirlediği kurallara ve mevzuata göre kurulmaktadır. Dernek, vakıf ya da meslek odası şeklinde de hizmet vermektedirler. Kuruluşlarını mülki idari amirliğine bildirmekle tüzel kişilik kazanırlar, keyfi kuruluşlar değillerdir. Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları incelendiğinde 2020 yılı itibariyle 121.720 dernek 5775 vakıf 604 sendika 3003 oda ve 53.259 kooperatif bulunmaktadır. En bilinenlerin başında Kızılay, Yeşilay, Akut, Mor Çatı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi örnekler geliyor.

Bazı sivil toplum kuruluşlarının uluslararası çalışan benzer kuruluşlarla federasyon konsey ya da platform oluşturdukları görülmektedir, gazeteciler federasyonu gibi. Uluslararası Bilim Konseyi, Uluslararası Barış Bürosu, Uluslararası Af Örgütü gibi uluslararası alanda hizmet edenleri de vardır. 

Bu konuyu yazmadan önce Mardin'deki dernekleri incelerken kayıtlı 813 derneğin olduğunu öğrendim. Önce şaşkınlık yaşadım, sonra rakamsal araştırmalara başlayınca bu oranın çok fazla olmadığını, hatta mevcut sivil toplum kuruluşlarının %6,5’ni Güneydoğu Anadolu’da olduğunu görünce örgütlülük açısından az olduğunu düşündüm. Sürdürülebilir bir hayat için örgütlenme, hak arama çok önemli davranış şekilleridir; ayrıca sivil toplumun bu kuruluşlara ihtiyacı vardır, hatta bu kuruluşların birbiri ile iletişim içinde olması kamuoyu oluşturma yönünden önemlidir. Bireylerin bu sivil toplum kuruluşlarına katılımı sağlanmalıdır. Yardımlaşma derneklerine, eğitim amaçlı yardım derneklerine, Akut gibi arama kurtarma konusunda çalışan kuruluşlara, Kızılay gibi zor anlarda insanların yanında olan derneklere en azından gönüllü usulü ile destek olmak gerekir.

 Bütün sivil toplum kuruluşlarının hem kendi aralarında hem de Kent Konseyi ile uyum içinde çalışıp genel isteklerini örneğin kamusal alanlardaki değişiklikler, çevre sağlığı, tarihi eserlerin korunması gibi kuruluş amaçları olan konularda isteklerini ifade etmeleri gerekir.

Örgütlenme hakkı en doğal hakkımızdır; güçlü demokratik toplumlar örgütleriyle seslerini duyuran, hak arayabilen toplumlardır.