USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
GÜNDEM

HELAL KAZANÇ

HELAL KAZANÇ

HELAL KAZANÇ
26-07-2013 19:08
Google News

Enes b. Mâlik'in anlattığına göre,Medineli bir sahâbî birkaç kez Hz. Peygamber'e gelerek ihtiyacını dile getirmişve her defasında o cömert Peygamber'den karşılıksız ikramlar alarak evinedönmüştü. Bir gün yine bir şey istemeye geldiğinde Allah'ın Elçisi (sav), Evinde hiçbir şeyinyok mu?? diyesordu. Sahâbî, Hayır, evimde sadece bir örtü var. Bunun bir kısmını elbiseolarak kullanıyor, diğer kısmını da evde altımıza seriyoruz. Bir de suiçtiğimiz bir bardak var? diye dert yandı. Bunun üzerine Sevgili Resül, Onları bana getir.? diyerek onu evine gönderdi.

Sahâbîhemen evine gitti ve bahsettiği eşyaları getirdi. Resûlullah (sav) onungetirdiği eşyaları eline alarak orada bulunanlara, Kim bunları satın almak ister?? diye sordu. Topluluk içindenbirisi, Ben onları bir dirhem karşılığında alırım.? diyerek öne çıktı.

AllahResulü (sav) iki veya üç defa, Kimbir dirhemden fazla verir??diye sorunca bir başka sahâbî, Ben iki dirhem veririm.? diye ortaya atıldı.

Bununüzerine Hz. Peygamber, adamın getirdiği eşyaları iki dirhem karşılığında satınalmak isteyene verdi. Alışveriş sonucu kazandığı iki dir­hemi de adama vererek, Budirhemlerin birisiyle yiyecek satın al ve ailene götür. Diğer dirhem ile de birkeser satın alıp yanıma gel.?dedi.

Sahâbîkeseri getirince Allah Resülü ona bizzat kendi eliyle bir sap taktı ve keseriona uzatarak, Git,bununla odun topla ve sat. Seni on beş gün boyunca da görmeyeyim.? diye tembihledi.

Medinelisahâbî, Allah'ın Elçisi'nin bu emri üzerine hemen gitti ve ça­lışmaya koyuldu.Günlerce odun toplayıp sattı. On beş gün sonra, on dirhem biriktirmiş olarakçıkageldi. Çarşıda kazandığı paranın bir kısmı ile elbise, geri kalanı ile deailesine yiyecek satın almıştı. On beş gün önce muhtaç bir hâlde yanma gelen veailesini geçindirmeyi bilemeyen bu sahâbînin ekmek parasını kazanmayıbaşardığını gören Resûlullah (sav), ona şu çarpıcı öğüdü verdi: Bu (şekilde çalışarakbaşkalarına muhtaç olmadan geçinmen) senin için, kıyamet gününde yüzündedilencilik lekesi ile gelmenden daha hayırlıdır.?

Hz.Peygamber'in en yakınında bulunma ayrıcalığına erişmiş olan Enes'in ağzındandinlediğimiz bu hadise, saadet çağını süsleyen kutlu ha­tıralardan sadecebirisidir. Aynı zamanda ilhamını İlâhî kaynaktan alaneşsiz bir hayat dersidir,bildik anlatışla, ?balık vermeyi değil, balık tutmayı öğreten' çarpıcı birderstir!

Hayat,insanı geçimini temin etmek için mücadeleye mecbur bırak­maktadır. Her ne kadarrızkı veren Allah ise de onu elde etmek için çalışıp çabalamak insanoğlunadüşmektedir. Dinimizde âhiret hayatını kazanma adına da olsa uzlete çekilmek,münzevi bir hayat yaşamak, dünyayı ve çalışmayı terk etmek, kısacası ruhbanlıkyoktur.2 Ve İslâm'a göre emek, helâlkazanç ve alın teri mübarektir, mukaddestir. Müslüman, bir taraftan dünyasınıkazanmak, diğer taraftan da âhireti için hazırlık yapmak duru­mundadır. Bundandolayıdır ki Müslümanlar, din, dünya ayırımı gözet­meksizin iki cihan saadetineerişebilmek uğruna durmadan, yorulmadan çalışmalıdır. Zira Yüce Rabbimizin deifade ettiği gibi, İnsaniçin, sadece kendi çalıştığı vardır ve çalıştığı da ileride görülecektir.?

Gelenekselzamanlarda, Müslümanlar çalışma hayatına, günün en bereketli zaman dilimi olansabah namazı ile başlarlardı. İnanan insan, sabah aydınlanırken kendisinihayırla rızıklandırması dua ve niyazlarıyla Allah'a iltica ederdi. İbadetaşkıyla güne erkenden başlayan mümin, aynı şevkle helalinden kazanmaya,maişetini alın teriyle temin etmeye koyu­lurdu. Allah Resûlü'nün, İnsanın yediği şeylerin engüzeli, kendi kazancından olandır ve kişininçocuğu onun kazancındandır?hadisini aklından çıkarmaz­dı. Rahmet Peygamberi'nin, Allah'ım! Ümmetim için (günün)erken vakitleri­ni bereketli kıl!? duasına mazhar olmaya gayretederdi.

Buduayı arkasına alarak tarlasının yolunu tutan, dükkânını açan, tezgâhınınbaşına geçen, bir insanın çalışma iştiyakı elbette ki farklı ola­caktır. Hemzamandan kazanan hem de fecrin bereketinden yararlanan Müslüman, böylece sadecemaddî açıdan değil, mânevi açıdan da kârlı çı­kacaktır. Dünyada başarılı olur,çünkü çalışan kazanır, kişi işinin hakkını veriyorsa er veya geç dünyadakibeklentilerine ulaşır. Alın teri ve emeği birleşmişse, helâl kazanç içinçabalamışsa âhiretini de kazanır. Zira kişi­nin ailesinin rızkını temin etmesive onları başkalarına muhtaç etmeme­si, aynı zamanda dini bir gerekliliktir veo bu görevini yerine getirerek âhiretteki mükâfatı da hak eder.

Allah Resûlü'nün tavsiyesi de buyöndedir. O şöyle buyurur: Sizdenbirinizin urganını alıp (dağa gitmesi), sırtında bir bağ odun getirip satmasıve böylece Allah'ın onun itibarını koruması,bir şey veripvermeyecekleri belli olma­yan kimselerden dilenmesinden daha hayırlıdır?

Âhiretinancı tam olan ve bu bilinç içinde hayat sürdüren İstiklâl Şai­rimiz merhumMehmet Akif bu gerçeği ne güzel dizelere dökmüş:

Bekayıhak tanıyan, sa'yi bir vazife bilir;

Çalış,çalış ki bekâ, sa'y olursa hak edilir.?

Alınteriyle yetinen, yaptığı işle bir değer üreten ve bu üretimle kendine,ailesine, ülke ekonomisine fayda sağlayan bireyin hayatı an­lamlı vedeğerlidir. Bunun da ötesinde, insanın bu amacını daha da an­lamlı kılan birdiğer kazanç da Yüce Allah'ın çalışan, çaba gösteren in­sanlara yönelikvaadleridir: Rableri,onlara şu karşılığı verdi: Ben, erkek olsun kadın olsun, sizden hiçbirçalışanın amelini zayi etmeyeceğim...? Sev­gili Peygamberimizin, Bakmakla yükümlü olduğukimseleri ihmal etmesi, kişiye günah olarak yeter.? buyurarak kişinin kendi ailesiiçin harcadığı para sayesinde sadaka ecri alacağını söylemesi ne güzel birvaaddir! Kısacası, Allah Resülü'nün beyanıyla: Kesinlikle hiç kimse elininemeğin­den daha hayırlı bir yemek yememiştir. Allah'ın Peygamberi Dâvüd (as) dakendi elinin emeğini yiyordu.?

Çalışmayave insanın emeğine bu derece değer veren dinimiz, tem­belliği hiçbir zaman hoşkarşılamamıştır. Zira tembellik, çalışmanın önündeki en büyük engeldir. Kişininçalışma azmini köreltir, onu miskin­leştirir ve başarısızlığına sebep olur.Ashabını çalışmaya ve helâl yollardan kazanmaya teşvik eden SevgiliPeygamberimiz, sayılamayacak kadar çok zararından dolayı olsa gerek,tembellikten Allah'a sığınmıştır.

Allahtarafından birer örnek ve öğretmen olarak seçilmiş olan diğer peygamberler deçalışıp maddî ya da mânevî bir değer üretme konusunda çaba içinde olmuşlardır.Ancak konumları ve eşsiz kişilikleri gereği, sa­dece elde edecekleri sevaplariçin yapmamışlardır bu görevi. Onlar hem kendilerini görevlendiren Rablerineşükürlerini ifade edebilmek hem de ailelerine karşı yükümlülüklerini yerinegetirerek onurlu bir şekilde yaşa­yabilmek için kendi geçimlerinisağlamışlardır.

Peygamberlerdenher biri yaşadığı memleketin şartlarına ve imkân­larına göre birer mesleksahibiydiler. Hz. İdris terzilikle, Hz. Nuh ve Hz. Zekeriyyâ peygamberlermarangozlukla, Hz. İbrâhim, Hz. Hûd ve Hz. Salih peygamberler ticaretle, Hz.Eyyub ise çiftçilikle uğraşarak kimseye yük olmadan rızkını temin etmenin engüzel örnekleri olmuşlardı. Hü­kümdarlığını yaptığı devletin gelirleriylegeçinmeyi uygun görmeyen Hz. Dâvûd, usta olduğu demircilik mesleğinde demirihamur gibi yoğurup şe­kil vermek suretiyle, zırh yaparak geçimini sağlamıştı. O, bir hükümdar olmasına rağmenkendi elinin emeğinden başkasını yememişti.

Birde Hz. Musa ve Hz. Muhammed (sav) gibi sürü otlatmış peygam­berler vardı.Aslında her Nebi hayatının belli döneminde hayvanlarla uğraş­mış, çobanlıkyapmıştır. Nitekim bir gün Sevgili Peygamberimiz, Allah'ın gönderdiği herpeygamber koyun gütmüştür.?deyince yanındaki dostları, Ya sen?? diye sormuşlar, Allah Resûlü de, Evet, ben de bir miktar ücretkarşılığın­da Mekkelilerin koyunlarını güttümcevabını vermiştir. Gençlik yıllarında da ticaretlemeşgul olan Kutlu Elçi'nin bu açıklaması, kim bilir belki de nebilerin sade vemütevazı insanlar olduklarını vurgulamak içindir. Onların, ailelerinin geçiminitemin etmek başta olmak üzere, yaptıkları tüm işlerde başarılı olabilmelerinisağlayan en önemli özellikleri, çalışkanlık, başkasına el açmamak ve boyuneğmemek, zorluklar ve sıkıntılar karşısında sabırlı olmak ve insanlarıyönetebilmeyi mümkün kılan dirayettir.

Peygamberlerinmesleklerinin çeşitliliği, kişilerin ve toplumların ih­tiyaç ve imkânlarınabağlı olarak kazanç yollarının farklı olmasının tabiî olduğunu gösterir.Bununla birlikte bu kazanç yollarının meşru olması da son derece önemlidir.Onun için dinimiz, insanlar arasında haksızlığa neden olan ve toplumun temeldeğerlerine zarar veren hırsızlık, gasp, kumar, rüşvet, tefecilik, karaborsacılık ve alışveriştehile yapmakgibi her çeşit haksız kazanç yolunu yasaklamış, kazanılan mal vemülkün helâl yollardan elde edilmiş olmasına büyük önem vermiştir.

Müminlereyaraşan hareket, emek sarf etmek, alın teri dökmek ve üret­mektir. Yüce Mevlâ, Erkek veya kadın, kim müminolarak iyi iş işlerse, elbette ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onlarınmükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.? âyetiyle, çaba gösterenleridünyada ve âhirette ödül­lendireceğini beyan etmektedir. Ayrıca imkânlarınıseferber ederek işin en iyisini yapmaya çalışmak, elde edilen başarı ileyetinmeyerek daha iyisi için yeniden kolları sıvamak da müminlere yakışan birhayat tarzıdır.

Bunoktada hırs ve tamahkârlığın karşıtı olan kanaatkârlık ayrı, helâl kazanç içingücü nispetinde çalışma, kazanma ve bunları Allah yolunda harcama ayrıdır. Kendi rızkımı temin ettim, bu kadarı bana yeter, aşırıya gitmemek gerekir!?şeklindeki bir yaklaşım, sürekli çalışmayı ilke edin­meleri gereken ve İkigünü eşit olan aklanmıştır.? anlayışına sahip olma­ları beklenen inananinsanlarda olmamalıdır. Allah'ınsana verdiği şeylerde âhiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma!? şeklindeki İlâhî buy­ruk, hemâhireti hem de dünya geçimini birlikte ele almayı, denge içinde yürütmeyigerektirmektedir.

Buanlamda ümmetine yol gösteren Hz. Peygamber, Allah rızası göze­tilerek yapılanbütün emeklerin değerli olduğunu anlatmıştır. Resûlullah (sav) ve ashabıarasında geçen şu diyalog, Efendimizin çalışmayı nasıl değerlendirdiğikonusunda bizlere bilgi vermektedir: Bir gün Peygamber Efendimiz, ashabı ileotururken güçlü ve heybetli bir adamın geçtiğini gö­rürler. Oturanlardanbazıları, Ey Allah'ın Elçisi! Keşke bu kimse gücünü Allah yolunda kullansa!?diye temennide bulunur. Bunun üzerine Allah Resulü, Eğer bu kimse çocuklarınıngeçimi için çalışırsa, Allah yolundadır. Eğer yaşlı ana babasının ihtiyaçlarınıgidermek için çalışırsa, onun yaptıkları yine Allah yolunda hizmettir. Eğerkendi izzet ve erdemi için çalışırsa, onun yaptık­ları yine Allah yolundadır.Fakat riya ve gösteriş için çalışmaya koyulursa, işte o zaman o, şeytanınyolundadır?buyurur. Böylece Sevgili Peygamberimizçevresine ve kendisine yardımcı olma amacını taşıyan bütün çabaların Al­lahrızasına uygun olduğunu belirterek, müminleri bu anlamda her türlü meşruçalışmaya teşvik etmiştir.

Malbiriktirmek ve mülk edinmek her ne kadar insanın ihtiyacı ise de aslındadünyalığa düşkün olan insan tabiatına uygun bir tutumdur. Elbet­te elde edilenserveti hayra vesile kılmak arzu edilen bir durumdur ama nihaî hedef, malın,sahibini İlâhî rızaya götürmesidir. Peygamber Efen­dimiz, Dul kadınların ve yoksullarınihtiyaçlarını gidermeye çalışan kimse, Allah yolunda cihad eden veya gecelerinamazla, gündüzleri oruçla geçiren kimse gibidir? ifadeleriyle mal ve mülkünanlamlı yerde kullanıldığı takdirde Allah katında ne kadar makbul olacağınıanlatmaktadır. Öte taraftan, in­sandaki mal sevgisinin, servete düşkünlüğün vemülk hırsıyla sermaye biriktirmenin bir sonu olmadığını, tamahkâr insanın aslatatmin olama­yacağını Kutlu Elçi şu çarpıcı ifadesiyle belirtmiştir: Âdemoğlunun bir vadi dolusu malıolsa, bir vadi dolusu malı daha olmasını arzu eder. Âdemoğlunun gö­zünü ancaktoprak doldurur. Allah tevbe eden kimsenin tevbesini kabul eder.?

SevgiliPeygamberimiz insan yapısından kaynaklanan bu zaaftan do­layı ashâbını ikazetmeyi de ihmal etmemiştir. Meselâ onun, savaş sonrası elde edilenganimetlerden payına düşeni aldığı hâlde, birkaç defa daha gelip kendisineverilenin artırılmasını isteyen Hakîm b. Hizâm'a tavsiyesi, bu konuda bizimiçin de güzel bir ölçüdür: "Ey Hakîm!Bu dünya malı göz alıcı ve tatlıdır. Kim bu mala engin bir gönülle ve gözdikmeksizin sahip olur­sa, kendisi için malı bereketlenir. Ama kim de hırs vetamahla dolu bir kalple bu malı arzularsa, tıpkı doymak bilmeyen obur bir kimsegibi onun için malın bereketi kaçar. Veren el, alan elden üstündür.? Hadisten anlaşıldığı üzere,Allah Resûlü'nün belirlediği ölçü dünya malından uzaklaşmak değil, malıdünyanın geçici bir güzelliği olarak görüp değerlendirmektir. Biriktirilenservete teslim olmamak, bilakis onu teslim almak, gerektiği yerde harca­mak,Allah rızası için feda etmek ve hayırlı işlere vesile kılmaktır.

Geçiminisağlamak için çalışmanın farz bir ibadet olduğu düşünce­siyle diğer ibadetleriterk etmek de doğru bir davranış değildir. İbadet, insanı yaratan ve ona pekçok lütuflarda bulunan Yüce Yaratıcı'ya teşek­kürü ifade etme biçimidir. İnsan,en güzel surette yaratılmış ve evrende olan her şey onun hizmetine verilmiştir.Dolayısıyla mümin daima Allah'a şükretmeli ve tüm bu imkânları kendisine sunanRabbine minnettarlığı­nı göstermelidir. Ailenin geçimini sağlamak içinçalışmanın ibadet olması ise farklı bir kategoridir. Helâlinden kazanmak için yaptığımızher türlü meşru iş, Allah'ı hoşnut etmekte ve en geniş anlamda kulluk/ibadet?kap­samına girmektedir. Ancak bu durum, farz olan namaz, oruç ve hac gibi özelibadetler ile karıştırılmamalıdır. İnanan insandan beklenen, imkânlarnispetinde kendisini ve ailesini huzur içinde, yaşatmaya yetecek kadar ça­lışması,bunu ibadet bilinciyle ve karşılığını sadece Rabbinden umarak yapması, diğertaraftan da Rabbi ile arasındaki kulluk bağını zedelememesidir: Onlar, ne ticaret ne dealışverişin kendilerini Allah'ı anmaktan, na­maz kılmaktan ve zekât vermektenalıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı birgünden korkarlar.?


Editor : HaberPanelim.com
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3390+56
2Fenerbahçe3386+57
3Trabzonspor3355+13
4Beşiktaş3351+6
5Başakşehir FK3349+6
6Çaykur Rizespor3348-6
7Kasımpaşa3346-4
8Antalyaspor33450
9Alanyaspor3345-3
10Sivasspor3345-5
11Adana Demirspor3341+5
12Samsunspor3339-6
13MKE Ankaragücü3337-3
14Kayserispor3337-10
15Konyaspor3336-13
16Gaziantep FK3334-13
17Fatih Karagümrük3333-5
18Hatayspor3333-9
19Pendikspor3330-31
20İstanbulspor3316-35
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ