USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
YAŞAM

Mardin Arap Halkları Dayanışma Derneği Açıldı

Mardin Arap Halkları Dayanışma Derneği, açılışı yapıldı. Açılışta konuşan HDP’ Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, Bizim en büyük muradımız bugün, her halkın, bu ülkede yaşayan her halkın anadilde eğitim görebilmesidir

Mardin Arap Halkları Dayanışma Derneği Açıldı
29-01-2023 10:27
29-01-2023 10:34
MARDİN
Google News

Mardin Arap Halkları Dayanışma Derneği açılışı yapıldı. Açılışa Sivil Toplum Kuruluş temsilcilerinin yanı sıra il ve ilçelerden çok sayıda kişi katıldı.

       Dernek Başkanı Alaattin Turan, yaptığı açılış konuşmasında, Mardin’de yaşayan halkların hiç bir zaman kavga etmediğini, iyi  bir komşuluk örneğini sergilediklerini söyledi.

     Bayramları, sevinçleri ve üzüntüleri ortak değerler etrafında paylaştıklarını hatırlatan Başkan Turan “Kiliselerimiz ve camilerimiz hep yan yana oldu, Ezan ve çan sesleri birbirine karıştı. Acıda ve sevinçte hep yan yana durduk. Bunun içindir diyoruz ki; Mardin bir Arap Şehri Değil, bir Kürt Şehri Değil, bir Süryani Şehri değil, Mezopotamya halklarının birlikte kardeşçe yaşadığı kadim bir şehirdir. Ortadoğu’da Arap Halklarının sosyal, ekonomik ve siyasal olarak istismar eden kişi ve anlayışlara karşı hep birlikte duracağız.” Dedi.

        Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, Yeşil Sol Parti Nusaybin İlçe Örgütü’nün 1’inci Olağanüstü Kongresi ile Mardin Arap Halkları Dayanışma Derneği’nin açılışına katılmak için Mardin’e geldi. İlk olarak Yeşil Sol Parti’nin ilçe kongresine katılan Hatimoğulları, ardından Artuklu ilçesindeki dernek açılışına katıldı. Aralarında Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Figen Altındağ ve HDP eski Milletvekili Gülser Yıldırım’ın da olduğu yüzlerce kişinin katıldığı dernek açılışında Hatimoğulları katılımcılara  Arapça ve Türkçe hitap etti.

 ‘BURASI KADİM BİR KENT’

 Derneğin kaybolan kültür ve dillerin yeniden kazanılması için anlamlı olduğunu kaydeden Hatimoğulları, Arap halkının da Türkiye’de asimilasyon politikalarına maruz kaldığını belirtti. Konuşmasına Arapça’nın zenginliğini anlatarak devam eden Hatimoğulları, “Arapça; Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde 22 ülkenin resmi dili. 22 ülkede resmi dil olarak konuşulan, aslında dünyanın en zengin, en kadim dillerinden birisi. Arapça bugün dünyada tarihin, felsefenin en köklü olduğu, hatta tarihsel olarak baktığımızda bilimin de en önemli lügatıdır. Aynı zamanda Arapça Kuran’ın da dilidir. Bu coğrafyanın en kutsal kitaplarından birisi olan Kuranı Kerim’in de dilidir. Ve biz, Türkiye topraklarında yaşadığımız asimilasyon politikalarından dolayı ne yazık ki, kendi dilimizi yeterince konuşamıyoruz. Kendi dilimizle yeterince bilimsel çalışmalar yürütemiyoruz. Kendi dilimizle yeterince konferanslar veremiyoruz. Neredeyse sokakta genç yaştaki çocuklarımız kendi dillerini unuttukları için tek kelime doğru düzgün Arapça konuşamaz bir hale gelmiştir. Bu konuda Arap halkları Kürt halkının verdiği örnek alması çok önemlidir. Mardin bunun en güzel dokusudur. Çünkü Mardin’de Kürtler, Araplar, Süryaniler iç içe yaşıyor. Ve Türkiye’nin, bu coğrafyanın nadide kentlerinden birisidir Mardin bu anlamıyla. Aslında halklar arasında barış, kardeşlik, dostluk, eşit yaşam hakkı ve birbirinin kültürlerini asla ezmeden, horlamadan yaşayabildikleri nadir bir medeniyet kentidir. Ben de Antakyalıyım. Aynı gururu ben de Antakya için bir Antakyalı olarak yaşıyorum. Çünkü orası da bir medeniyet kenti ve kadim bir şekilde halkların barış ve kardeşlik içinde yaşayabildikleri bir kent” dedi.

 ‘EN BÜYÜK MURADIMIZ ANADİLDE EĞİTİM’

 “Bizim en büyük muradımız bugün, her halkın, bu ülkede yaşayan her halkın anadilde eğitim görebilmesi. Çünkü biz anadilimizde eğitim görebilseydik, şu an bu konuşmayı Türkçe olarak devam etmek zorunda kalmazdık” diyen Hatimoğulları, şunları söyledi: “Çünkü hepimiz Arapça’ya bilimsel olarak da akademik olarak da halim olurduk. Ve bir dil yaşardı. Her lisan bir insan. Bu çok kıymetli bir söz değerli arkadaşlar. Keşke biz anadilimizin yanı sıra onlarca konuşabilmeyi başarabilseydik. Ve en güzel şey nedir biliyor musunuz? Biz Ortadoğuluyuz. Ortadoğu coğrafyası halklar zengini, kültürler zengini bir coğrafya. Ama biz ne yazık ki, bugüne kadar hep dış güçler tarafından birbirimizle çatıştırıldık, kavga ettirildik. Din çatışmaları oldu, dil kavgaları oldu, mezhep kavgaları oldu. Ama biz bunları elbette aşabiliriz.”

 ‘ANAYASAL GÜVENCE OLMALI’

 Mardin’de ve Antakya’da barış ve kardeşlik içinde yaşanılıyorsa bunun Türkiye’nin tamamında ve Ortadoğu’da bir model olabileceğini vurgulayan Hatimoğulları, “Ama bu modelin tabi ki, biraz önce ifade ettiğim gibi Anayasa da bir karşılığı olmalı. Bizim en temel mücadele alanlarımızdan birisi bu ülkede yaşayan bütün halkların ve inançların eşit yurttaşlık temelinde bu ülkede yaşayabilmelerinin önünün açılabilmesini bir Anayasal güvence altına alınmasını sağlamak en temel mücadele alanlarımızdan birisidir. Şuna inanıyorum ki, bu derneğimiz buna büyük bir toplumsal değişim ve dönüşüm için buna katkı sunacaktır” dedi.

 Hatimoğulları sözlerine şöyle devam etti. “İbni Haldun ‘Coğrafya kaderdir’ der. Ama coğrafya kaderdir cümlesini mukaddimesinde dile getirirken ne için ifade ettiğini de açıklamıştır. Biz coğrafya kaderdir deyip, aslında yine İbni Haldun’un dediği gibi bu kadere razı gelmek için söylenmiş bir söz değildir. Bu kaderimizi biz değiştirebiliriz. Evet, coğrafya şu bakımdan kaderdir; iklim bakımından, dil bakımından, fiziki yaşam koşulları ve coğrafik yaşam koşulları bakımından tabi ki, coğrafyamız kaderimizdir ve biz bu kaderimizden mutluyuz. Bir Ortadoğulu olarak biz kaderimizden mutluyuz tamamıyla. Ama şundan mutlu değiliz. İbni Haldun tam da bunun altını çizer. Biz bu coğrafyanın kaderini siyasi mekanizmaları değiştirerek, değiştirebiliriz. Toplumsal algıların birbirine zıtlaşmış toplumsal algıları değiştirerek, yani kardeşleşmeyi ve barışı sağlayarak biz bu coğrafyanın kaderini değiştirebiliriz. Ve yeniden inşa edebiliriz. Tıpkı Mardin’de inşa edilmiş olduğu ve daha da geliştirilebileceği gibi. Coğrafya kaderimizdir ama kötülükler alın yazımız değildir demiş İbni Haldun. Evet, hiçbir kötülük bizim alın yazımız değildir. Hiç kimse kimseye düşman olmamalı. Hiç kimse kimseden üstün değil. Hiç kimsenin; dini, dili, ırkı, mezhebi ötekinden üstün değil. Biz ‘yaradılanı severiz, Yaradan’dan ötürü’ felsefesine inanıyorsak, insan olanı sevmek zorundayız.”

Konuşmaların ardından Arap Halkları Dayanışma Derneği için gelen mesajlar okundu. Derneğin kurucuları ise, Alaattin Turan, Birgül İldoğan,  Şeyhmus, Fahri Çelik, Cemil Candan, Murat Akgeyik, Recep Seferoğlu’ndan oluşuyor..


Editor : Mehmet ÇELİK
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3390+56
2Fenerbahçe3386+57
3Trabzonspor3355+13
4Beşiktaş3351+6
5Başakşehir FK3349+6
6Çaykur Rizespor3348-6
7Kasımpaşa3346-4
8Antalyaspor33450
9Alanyaspor3345-3
10Sivasspor3345-5
11Adana Demirspor3341+5
12Samsunspor3339-6
13MKE Ankaragücü3337-3
14Kayserispor3337-10
15Konyaspor3336-13
16Gaziantep FK3334-13
17Fatih Karagümrük3333-5
18Hatayspor3333-9
19Pendikspor3330-31
20İstanbulspor3316-35
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ