Çocuğumuz için “her şeyin en iyisini” yapmak istiyoruz. Ona üzülmesin diye yol gösteriyor, yorulmasın diye yardım ediyor, ağlamasın diye türlü yöntemler deniyoruz. Belki de fark etmeden, onun duygularla baş etmesine izin vermiyoruz. Ebeveynlik hakkında herkesin bir fikri var. Kayınvalidelerden komşulara, arkadaşlardan, sokaktaki tanıdıklara kadar. Kimisi “Ağlamasına izin ver, kucakta alışır,” der; kimisi “Sakın cezalandırma,” diye uyarır. Herkesin elinde bir reçete var sanki. Ama kimin çocuğu için? Kimin hayatına göre?
Her sabah, sosyal medyada çocuklarıyla etkinlik yapan, sağlıklı atıştırmalıklar hazırlayan, evini düzenli tutan anne ve babaları izliyoruz. Ve sonra dönüp kendi hayatımıza bakıyoruz: kahvaltıyı zor yetiştirmişiz, sabrımız taşmış, belki çocuğumuza yüksek sesle konuşmuşuz. İçimizde yankılanan o tanıdık his: Yeterince iyi değilim. Oysa gerçeklik şudur: Her ebeveyn zaman zaman zorlanır. Ve bu, kötü ebeveyn oldukları anlamına gelmez. Tam tersine, çocuğuna karşı sorumluluk hisseden, daha iyi olmak isteyen ebeveynler böyle düşünür zaten. Bu da başlı başına değerli bir farkındalıktır. Çocuklar için en önemli şey, “her şeyi çözen bir kahraman” değil, onların yanında durabilen bir ebeveyn. Duygusunu saklamayan, ağlayabilen, yorulabilen… Çünkü çocuklar da ancak insan olduklarını, hata yapabileceklerini, üzülüp iyileşebileceklerini bu yolla öğrenir. “Mükemmel ebeveynlik” beklentisi bazen, çocuğun gelişiminden çok, kendi kaygılarımızı bastırma isteğimizle ilgilidir. Oysa çocuğa en iyi gelen şey, onunla gerçek bir ilişki kurmak. Ne fazla korumak, ne her sorunu çözmek. Yanında olmak, anlamak ve güven vermek yeterlidir. Toplumun dayattığı “mükemmel ebeveyn” imajına ulaşmaya çalışmak, bizi hem çocuklarımızdan hem de kendimizden uzaklaştırır. Oysa her çocuk farklı, her aile kendine özgüdür. Doğru tek değil, aileye göredir. Ve bazen en doğru şey, hiçbir şey yapmadan sadece yanında durmaktır.
Hiçbir çocuk, mükemmel bir anne-babaya ihtiyaç duymaz. Sevilen, duyulan, anlaşılmaya çalışılan bir ortamda büyümek yeterlidir. Hatalarınızla, yorgunluklarınızla, kararsızlıklarınızla da sevgi dolu bir ebeveyn olabilirsiniz. Kendinize karşı nazik olun, çünkü çocuklar en çok bunu öğrenir sizden: Kendine iyi davranmayı.