USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İnsan: Bir kelimeden oluşan binbir hâl!

19-07-2022

Tanımları yorgun düşürecek kadar karmaşık insanı anlatmak. Duruş, söz ve eylemleriyle her insan bir merama sahip. Şüphesiz ki, bir kıvama erebilmek için aklın idrakine, gönlün inceden inceye sezişine, anlamın ve birbirini anlamanın bileşenlerinin tüm zaaflarından azade objektif bir şekilde bakabilmek gerekir.

Yürümenin komutunu ayaklar değil, talep veriyor. Neyi talep ediyorsak zamanla ona dönüşüyoruz. Kapsadığımız alan, sınırsızlık yanında ne kadar da küçük.  Kainatın içerisindeki konumumuzu belirlemek önemlidir bu yüzden. Her gün penceremizden süzülen güneş, gecemizi aydınlatan ay, ihtişamıyla dağlar, tüm canlılar insanın kulağına bir şeyler fısıldar; kendini tanı, Yaradanı bil! Aldanma sadece bir an yanıp sönecek sahte ışıkların albenisine, yapmacık renkler gözlerini ayartmasın ve kulaklarını tıka; kendi olmayan gürültülere…

Her ne kadar beklenmedik işler yapsa da insan, iyi olmanın yollarını aramaktan vazgeçmemelidir ve hikayesini erdemli bitirmelidir. Çünkü bu mucizevi donanım, sıcağı ve soğuğu hisseder gibi iyiyle kötüyü ayırt eder. İnat ne kötü haslettir. Önünde duran hırs, kibir ve haset engellerini aştıkça masivadan maveraya yükseleceğine kani olmalıdır insan. Göklerin yollarını sadece fizikle aramak, duaları matematiğe bağlamak ne kadar anlamsızsa, ruhun uyutulması da o kadar tuzaktır. Geçmekte olan ömre mânâ katmak ise irfan yolculuğunun anlam katığıdır.

Bilgelik, sadelikten geçer. İhtişama gerek duymaz akıp giden hiçbir nehir, zira ihtişam onun özünde saklıdır. O sadece görmek isteyene görünür. Bakıp da görmemek oldukça vahim. Çünkü görmeyenin gözüne tek şey siner; karanlık…  Uzlete çekilip akıp giden hayat ırmağına sadece bakmak Hak katında kıymetli değildir. İnsafın ve vicdanın bünyede beslenip, teraziyi dengede tutabilmesi bu sebeple gereklidir. Bahaneleri dağ yapan insan, sonra tırmandığı bu dağda kendini zirvede sanır. Halbuki aştığı mesafe yalnızca kendini olduğundan ziyade gösterme çabasından başka bir şey değildir. Aklın ihtiyacı olan, noksanlığın farkındalığıdır. 

İnsana düşen sebeplere yapışmaktır. Toprağı kazıp, tohumu ekmek... Yağmuru yağdırmak ezeli ve ebedi olan Mevla’nın işi. Temiz bir sine ve samimi bir yakarış ateşi gül bahçesine çevirir. Kızıldeniz’i yardıran İlâhi Kudretti, asa değil… Hz.Musa’ya (a.s) düşen, esaslı bir teslimiyetle yürümekti. Öyle de yaptı; inandı ve yürüdü.

 Zaman, mekan, kaygılar, pişmanlıklar, umutlar, unutuşlar, hatalar ve hatırda tutulanlar bizlere hakikatin temsilciliğini yaparlar. Tefekkürün farklı yönlerden hatırlatmaları, kişinin muhasebe yapmasına böylece eksikliğin keşfi ile kâra geçmesine olanak sağlar. Bu da Allah’ın kullarına armağanı, bir şans daha vermesi aslında.

 Ölçü ve denge ile sorumlu tutulmuş insanın hayata yansıması, çevreyle etkileşimle ortaya çıkıyor. Yaptığı işten tutun, kullandığı üsluba varıncaya kadar insan her hâli ile özünü ortaya koyuyor. Taşlaşıp cehenneme yakıt haline gelebilen de insan, cennet bahçelerine kavuşabilen de... Sözün kısası insan, bir kelimeden oluşan binbir hâl…

 

Reklamı Geç