USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

HRANT DİNK VAKFI KARDES UYGULAMASI VE LEVANTENLER.

23-11-2023
Hrant Dink vakfının KarDes Türkiye Çokkültürlü Hafıza Turları Rehberi mobil uygulamasının tanıtımı amacıyla düzenlediği etkinlik geçmişe dönüp yaşadığımız kente farklı bir açıdan bakmamızı sağladı. Siren Bora, Talat Ulusoy ve Ümit Eser’in kendi alanlarında yaptıkları çalışmalara dayanan konuşmaları ile toplantı sohbet havasında geçti. Yaşadığımız bu kentte hala bilmediğimiz ne kadar çok şey var diye düşündüm.
"Bir zamanlar bu şehirde levantenlerin yaşadığını ve bunların hiç de az olmadığını çok geç öğrendik" dedi Talat Ulusoy. Evet, gerçekti söyledikleri. Ben de bazı gerçekleri çok geç öğrendim. Çoğumuz geç öğrendi çünkü resmi tarih bunları yazmıyordu. Medya bu kadar gelişmemişti ve sansürlüydü. Yasaktı bazı şeyleri yazmak, konuşmak. Unutmaya şartlandırıldık. Bugün hâlâ İzmir’de Basmane’de bir zamanlar Ermeni Mahallesi olduğunu, Karataş’ta Yahudi mahallesi olduğunu, Rumların genellikle Bornova'da yaşadığını bilmeyenler çıkacaktır. Aslında bütün mahallelerde diğer azınlıklarla iç içe geçmiş ortak, çok kültürlü bir hayat vardı. Üzerinden bir iki nesil geçmiş bir zamanlar bu kente levantenlerin yaşadığı gerçeği unutulmuş ya da unutturulmuştur. Bu nedenle onlara unutturulan azınlıklar deniliyor. Dillere yerleşmiş bir kaç sözcük kalmıştır onları hatırlatan. Bunun bile farkında olmayanlarımız çıkacaktır. Kerata, sigorta, alyans gibi sözcükler.
Konuşmaları dinlerken bir an çocukluk günlerime döndüm. Çocukluğumda oturduğumuz evin bir papazın evi olduğunu duyduğumda elimde olmadan gülmüştüm. Annem gittiği komşu ziyaretinde duymuş ve gelip bize anlatmıştı. "Nasıl yani?" derken cami ile ev arasında bir bağlantı olduğunu sezmiştim. Çünkü evimizin hemen yanında olan caminin adı Hüsnü Ataberk cami olmasına rağmen "Kilise cami" olarak kullanılıyordu. Ben içimden dalga geçerek "Hadi karar verin, kilise mi, cami mi?" diyordum. Caminin 222. Sokağa bakan duvarında bir burun şeklinde kabartı olduğunu, bunun cami kiliseyken o duvara yapılmış bir ikonun kalıntısı olduğunu duyacaktım. Zamanla o çıkıntı da yapılan tamiratlar sırasında kaldırıldı yani unutturma eylemi biz farkında olmadan devam ediyordu. Yine de adı kaldı Yadigar "Kilise cami" olarak. Cami bugün hâlâ bu adla kayıtlı.
Diyanet işleri başkanlığına adı Hüsnü Ataberk Kilise cami olan cami web aramasında şöyle çıkıyor karşımıza;
"AGİOS METAMORPHOSİS KİLİSESİ -HÜSNÜ ATABERK CAMİİ 1894 Yılında yayınlanan Vital Cuinet in derlemesine göre İzmir de o yılda 13 Ortodoks, 10 Katolik, 3 Ermeni , 3 Protestan kilisesi bulunmakta idi. Bu kiliselerden biri olan AGİOS METAMORPHOSİS KİLİSESİ 1862 yılında yapılmış.1922 yılına kadar faal olan kilise Kurtuluş savaş sonrası kilise konseyi tarafından satışa çıkarılır. Hayvancılıkla uğraşan İzmirli bir vatandaş kiliseyi hayvan damı olarak uzun zaman kullandıktan sonra ; Mekadonya da camiyi kiliseye çevirenlerden etkilenen ve bir kiliseyi camiye çevirmek ahdi olan HÜSNÜ ATABERK hayvan damı halinde olan kiliseyi satın alarak camiye dönüştürür.75-80 yıldır cami olarak halen kullanılmakta olan Kilise cami 2010-2011 de restorasyon geçirmiştir".
İzmir bir liman kenti olduğu için ülkenin dışa açılan kapısı olmuş, tarih boyu çok göç almış, mübadeleden de payını almış bir kent. Çeşitli kültürlerin etkisinde kalması bir şans iken maalesef sadece "gâvur" sözcüğü ile damgalanmıştır. O sözcüğün arkasındaki anlamın yükünü İzmirliler çekerken sözde tarihçiler neden bu adı aldığı hakkında akıl almaz açıklamalarıyla gündem oluştururlar.
KarDes uygulamasına gelince, uygulama Türkiyenin çokkültürlü, çok katmanlı mirasını keşfetmek için hazırlanmış bir uygulama. Türkiye’de 2000’e yakın yerin yapısını tarihini hafıza turlarıyla görme ve bilgileri dinleme imkanı sunuyor. İlk kez İstanbul ve Ankara için hazırlanan uygulama artık İzmir için de hazır. Bölgeler halinde bir buçuk saatlik turlar şeklinde istediğiniz bölgeye izleyebiliyor geçmişteki yaşantıdan kalanlara ulaşabiliyorsunuz. Hemen Google Play'den uygulamayı indirdim. Zamanım oldukça sadece İzmir değil merak ettiğim diğer iller ile de bilgilere ulaşacağım. Umarım Mardin için de bu uygulama en kısa zamanda gerçekleştirilir.
Çoklu kültür zenginliktir. Ayrımcılığın her türlüsü zarar getirmiştir. İş işten geçtikten sonra din, dil, ırk ayrımcılığı yapmıyoruz demek maalesef inandırıcılıktan çok uzak görünüyor.
KarDes uygulaması için Hrant Dink Vakfına teşekkürler.