USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BUNA DÜNYA DERLER"

13-01-2020

Bu yazıyı, Chopin´in Spring Waltz´ı nota nota çözülüp kulaklarıma damlarken yazayım istedim. Çok amaçsızım şu an ne gelirse nasıl gelirse öylesine ve akışında yazsam size saygısızlık etmiş olmam umarım ama zaten istemeyen şu an bırakabilir de okumayı. 

Müzik, sadece kulaklarıma değil düşler peşinde koşan zihnime, koşturmaktan yorulmuş terli yüreğime dek dolarken ne yapmalı, nasıl anlatmalı, diye düşünüyorum. Burada, iyilikle maskelenmiş kötülükler diyarında, yüksek dozda acıya maruz kalıp ölenlerin yasında yüreğimiz... Hem de her gün!

 Bu, soğukta ellerini sokacak cebi olmayan sokak çocukları için bir yas bazen...   Boyayalım abi,  bir tane al güzel ablam, diyen ve gözlerinizde minicik bir şefkat kırıntısı arayan çocukların yası...

Bu;  gidecek hiçbir yeri olmayan, ilk gençlik yıllarını sıcacık evinde çıtır çıtır yanan bir soba başında geçirmek, uzandığı divanda gönlüne düşen ilk aşkı hayal etmek dururken karanlık parkların taştan sert banklarında uykuya dalmayı bekleyenler için bazen...

Bu, bir kurşunun alnının orta yerinden anne baba dudaklarının yerini almasını korkuyla bekleyen, namusun hala iki bacak arasında arandığı toplumların kız çocukları için bazen... Bu; nemli, kara gözlerini seyircilerine yalvarışla dikerken "Ben yandım, başkaları yanmasın!" diye haykıran kadınlar için bazen...

Bu; yanan bir binanın ahşap merdivenlerinde ölümü beklerken bedeninin son hücresi kül olana kadar şiirle direnenlerin türküsü bazen... Ay ışığı ile aydınlanmış hüzünlü sokakların kendi gibi düşünmeyenin kapısına kırmızı çarpı konmuş evleri gibi hüzünlü bazen...

Bu; yeşil çayırlar arasında yavrusuyla hoplaya zıplaya oynayan bir anne ceylanın can havline dönüşen ani çığlığı bazen...

Bu; sökülen çimenin, kesilen ağacın, betona boğulan çiçeğin kelebekte, arıda, kuşta ve türlü canlıda açtığı onulmaz acı bazen...

Bu; her zaman olup bitenin defalarca yaşanmasından doğan anlamsız bıkkınlığı iyi insanın... Dünyanın iyi bir yere gideceğine dair kaybettiğimiz umudun kırılışından çıkan "çat!" sesinin kulağımızda sonsuz kere yankılanışı... Bu; öyle bir kırılma sesi ki tüm Vivaldileri, Chopinleri, Mozartları, Bachları, Beethovenleri  ezip küçültüyor. Bizi ancak acılı türküler anlatıyor dostlar. Zaten ne dinlersem dinleyeyim gecenin sonu türküye bağlanıyor.  Çoktan kapattım Chopin´i emin olun. Yazıyı noktalarken "Buna dünya derler hepisi geçer" i dinliyorum.