USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

CEMAAT SOKAĞA DÖKÜLDÜ?

20-12-2014

              Cemaat önceki gün ülke genelinde sokaklara döküldü. Gözlem altına alınan gazeteciler için Basına Özgürlük? sloganları attı.

               17 Aralık operasyonu, bana göre intikam kokuyordu.Geçmişte yapılanların bedelini ödetme operasyonu görüntüsü hakimdi.

               Ama her şeye rağmen deprem devam edecek gibi.Balyoz,Ergenekon,KCK, ve Cemaat operasyonları.

               Her operasyonda birkaç gazeteci nasibini alıyor.Ama hala basın dünyası tarafsızlık tavrını takınma gayretine girmiyor.

              Her operasyonda karşı tarafta mevzi alan gazeteciler,meslektaşlarının enselerine atılan gözaltı ellerini neredeyse alkışlayacak türden yazılar yazıyor.

              Bir gün sıranın kendilerine geleceğinden haberleri yokmuşçasına.

              Depremler ve artçı sarsıntılar Türkiye gerçeğini en çıplak haliyle gözler önüne seriyor.

              Genel Kurmay Başkanı ve ordunun üst düzey komutanları,Ergenekon,Balyoz  kapsamında içeri atılırken ellerini ovuşturanların,kısa bir süre sonra  böylesi bir operasyona maruz kalacaklarını kim bilebilirdi?

              Kumpas kurulduğunu,  CD'lerin uydurma ve sahte olduğuna kaç kişi inanabilirdi? Kumpas sonucu karar veren kahraman savcıların kısa bir süre sonra ihanetle suçlanacağını kim bilebilirdi?

              Aynı şiddetteki artçı depremler Ülke gerçeğini bir bir gözler önüne seriyor.

              Bu gün operasyonu yapan ekiplere karşı, yarın başka bir operasyon yapılmayacağını kim garanti edebilir?

              Sarsıntılar taşları yerine oturtacak mı? Sizi bilmem! Ama benim düşüncem bu köprünün altından daha çok su geçeceği yönündedir.

             Dünkü 17-25 Aralık  protestolarında gözüm, cemaat kanadında abi? geçinenleri aradı! Hiç biri yoktu..

         Hani cemaatin güçlü olduğu dönemde kaymağı yiyenler,otel  lobilerinde ellerinde kehribar tespihleriyle  caka satanlar.

         İşte o büyük ağabeylerin hiç biri meydan da yoktu.

         Kur'an okuyan birkaç kadın ve davasına gerçekten inanmış (yanlış-ya da doğru) tanıdık olmayan simalar pankart taşıdı,slogan attı.

        Velhasıl,zalimin mazlum olduğunu çoğu zaman gözlemlediğimiz coğrafyada yaşıyoruz.

         Bu coğrafya  acımasız,dalgalı bir okyanus gibidir.

             İyi yüzücüler her zaman kendilerini kıyıya atma becerisine sahip olanlar,dönemsel  bukalemun ve organizmasızlıklarıyla bir yerlere tutunurlar.Yüzme bilemeyenler ise gururla dik  bir duruş sergileyip sıkıntılara göğüs gererler.

            Basına Özgürlük? sloganı, keşke daha önceki davalarda hep birlikte atılsaydı.Haksızlığa uğrayanlara, keşke hep birlikte sahip çıkılsaydı.

          Adaletin işleyişini, kanunların çerçevesini ve kullanım şeklini,kişilere göre değil herkese eşit şekilde uygulanmasında herkesin hemfikir olması ülkemizin geleceği noktasında önemlidir.

        Yapay Ergenekonların,Balyozların,KCK'ların, ve Paralel yapıların yaşanmadığı bir Türkiye  istiyoruz.

          Gazetecilerin,Subayların,Polis Şeflerinin,vatandaşların keyfi yargılanmadığı,sorgulanmadığı bir ülke istiyoruz.

           Tüm haksızlıklara herkesin gücü oranında dik durması geleceğe bırakılacak en iyi mirastır.

           Haksızlığa maruz kalan tüm düşüncelere selam olsun?