USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

DARBE VE SONRASI

21-07-2016
       Türkiye´de gerçekleştirilen her darbenin arkasında bıraktığı izlerden eğer ders alınsaydı, ondan sonra gelen darbe yaşanmamış olacaktı.

        Nihayet darbeler topluluğundan ders alınmış olmalı ki, devletin zirvesinde bulunanlar ve halk kararlı bir şekilde darbeye karşı duruşlarını cesurca ortaya koydu.

         Darbe girişimi yapıldığı gece Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Ağrı´daydı. 74 Cemiyet Başkanı. Gece kaldığımız otelde darbe girişimini takip ettik. Ağrı Valisi Musa Işın´ı ziyaret edip darbeye karşı olduğumuzu ifade ettik. Ve sabah yine Vali Işın´ında katıldığı basın açıklamamızı, kaldığımız otelin toplantı salonunda gerçekleştirdik. Basın kuruluşu olarak ilk açıklamayı TGK, bireysel olarak da yönetim yaptı

         Darbenin püskürtülmesinde bende etki yapan, sevinç, üzüntü ve kaygılarımı  açık yüreklilikle yazmak istedim.

         Sevincimden başlamak istiyorum, Türkiye´de yaşanan tüm darbelere tanıklık eden biri olarak (1960 Darbesi hayal- meyal), en kötü demokrasilerin, halkın iradesi ile tecelli eden yönetim şekillerinin, her türlü  darbeden daha iyi olduğuna inanıyorum

          Gazetecilerin, televizyoncuların, habercilerin korkusuz duruşlarına seviniyorum

          15 Temmuz Darbe girişimine karşı halkın duruşuna seviniyorum. Tankın altına yatan, tankın üzerine çıkan halk evlatlarının darbeye karşı gösterdikleri yürekliliğe seviniyorum.

          15 Temmuz darbe girişimine karşı devletin üst düzey yöneticilerinin, yerelde il yöneticilerinin dik duruşlarına seviniyorum. Şapkasını alıp giden  devlet yöneticisi devrinin kapandığını gördüğüm,  makamını sıkıyönetim komutanıyım diyenlere teslim etmeyen il yöneticileri ve tanklara teslim olmayan halkın duruşuna tanık olduğum için seviniyorum.

          Halkın iradesine rağmen toplum mühendisliğine kalkışanların, istedikleri zaman ?darbe yaptım dışarı çıkmayın? diyemeyeceği bir döneme tanıklık ettiğim için sevinçliyim.

          Üzüntülerim, sanırım toplumun çoğunluğunun üzüntüsüdür. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın ikinci televizyon bağlantısında, tüm er ve erbaşların  bu milletin bu halkın evladı olduğu vurgusunu yaparak dikkat çektiği emir  kulu askerlere, açıklama öncesinde linç girişiminde bulunulmasıdır.

              Boğaz köprüsünde Fesli adamlar, beyaz Arap entarili başı dazlak sakalı belinde birinin bir askerin kafasını kameraya tutuyordu, bir başka yerde benzer kılıklı kişiler yerde yatan askerleri dövüyordu. Görüntülere üzüldüm!

           Kaygılarım, tedirginliklerim ve ülkem adına korkularım var.

          Darbe girişiminin bastırılması ile açığa alınan binlerce kişinin toplum üzerinde yaratacağı travmalardan kaygılanıyorum. Rüzgarın esintisine göre pozisyon alan, cemaat abi ve yalakalarının kıvrak hareketlerle yine ballı kaymaklı hayat sürerken, üst akıl ile dizayn edilen sadece  alt taban ve sempatizanların ya da dönem gereği  FETÖ sisteminden  dolaylı ya da direkt yararlanan kamu görevlilerinin hak etmedikleri kadar zarar görmelerinin yaratacağı travmadan kaygılanıyorum.

       Yıllar önce oğlum Polis Akademisi Sınavlarına girmişti. Aldığı 90 dolayında puan polis akademisine kayıt yaptırmasına yetmemişti(!). Kayıtlar bittikten sonra bir arkadaşım, ?cemaatten bir abi bulsaydın ya? demişti. Üniversite sınavlarında, Kamu Personeli Sınavlarında hep bu abiler etkili oldu. Çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceği çalınıyordu.

        Kuruyu azami derecede yaştan ayırmak gerek.

       Ünlü reklam şirketi Hill and Knowlton Irak - Kuveyt senaryosunu 10 milyon dolara yazdığını  yıllar sonra öğreniyoruz. Ülkemiz için  yazılacak senaryolara karşı duyarlı olunması ve halkın bu senaryolara karşı en az darbe kadar duyarlı olması gerekiyor.

         Sosyal Medyada toplumu inançlı-inançsız, devlet yanlısı- devlet karşıtı şeklinde ayırarak, halkı karşı karşıya getirmenin yaratacağı tehlikenin görülmemesinden tedirginliğim var.

          FETÖ´cüleri bertaraf ederken, güçlenen cemaat ve cemiyetlerin gelecekte ülkenin başına getirmesi muhtemel belalardan endişeliyim.

           Türkiye´de artık darbeler devri kapanmıştır.

            Şu anda ihtiyaç duyduğumuz temel değerlerimizin muhafaza edilmesi ve evrensel demokrasi anlayışı  ile gerçek hukuk devletinin tesis edilmesidir.

            Gerçek demokrasi ve gerçek hukuk sistemi her sorunun çözümünde en önemli etken olacaktır.

            Darbeye karşı direnen yürekli insanlara selam olsun?