USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

DÜŞÜNCENİN SAFRASI

23-04-2021

Hiçbir soru rastlantısal değildi.

Verilecek cevaplar ise soruyu soranı tatmin etmek zorunda hiç değildi.

Bizler kusurlarımıza perçinlediğimiz kibirle gezinirdik, aklımızın ıssız sokaklarında.

Biliyorduk ki dünyada hiçbir şey kendi yerini bulmuş değildi.

Ve biz yine biliyorduk ki Yenilmişliğin, tükenmişliğin, hatta alaşağı edilmişliğin hüznü, güneşin tereklerinde kururdu.

Bizler bu yüzden her yeni doğan güne sevinçle merhaba derdik.

Kendimizi nesnelerden tecrit mi etmeliydik?

Yoksa palavracıların safsatalarına mı inanmalıydık?

Ümitsizliğin panzehiri kaç paraydı?

Nerede satılırdı?

Mümkünlüğü safdışı bırakmak ne kadar doğruydu?

Zarafetten uzak bir fedakârlığın ucuz ve basitliği bizi hangi uçurumlardan yuvarlardı?

Hareketin başlangıcı hangi gizemli sonla çakıştırırdı bizleri?

Sürekli bir denge ve çare bulma saplantımız aklımıza bir övgü niteliğinde miydi?

Yoksa; akılsızlığımızın beyanı mıydı?

Düşüncelerimizin ayak basacak zemini kalmadığında, soru işaretlerinin çengelinde kendimizi infaz mı etmeliydik?

Yeteneksiz olan bizler hangi sanatın yüzünde istenmeyen tiklerdik?

Bütün bu sorular meşru muydu?

Zira bilgelik dediğimiz sıfat miadı dolan bir söz gibi mi çınlıyordu kulaklarımızda.

Evrenin ceseti üzerinde tepinirken sonumuzu erteleyebilir miydik?

Nedametimiz, selametimizin sınırlarını zorlasa yıkabilir mi meselâ?

Korkarım ki bu sorularla karşı karşıya kalmamız kendimize rağmen hayatta kalmamızın bir tezahürü.

İnsan denen varlık boyasız bir duvara iliştirilmiş, çekim hatalarıyla dolu kötü bir fotoğraftan mı ibaret yoksa?