USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Görürken Kör, Duyarken Sağır, Konuşabilecekken Dilsiz

01-01-2021

Ilık bir bahar rüzgârı gibi okşadı yüzünüzü de siz onu görmezden geldiniz. Kapattınız hiçbir işitme sorunu olmayan kulaklarınızı ve siz onu duymazdan geldiniz. Ağzınız söylemez oldu hiçbir sebep yokken dilsizleştiniz.  Evet; kördünüz, sağırdınız, dilsizdiniz.

Niye kördünüz, ben bilirim. Görmek; yürek ister, mücadele ister dahası itiraf ister, dayanışma ister. O yürek sizde olmayınca kördünüz. Niye sağırdınız, ben bilirim. İşinize gelmezdi ağıtlar. İşitmek; taraf olmak ister, çünkü duyulanın inkârı imkansızdır. Sizde o mertlik de yoktu. Peki ya,  dilsizliğinize gelelim: Niye dilsizdiniz? İşte ben bunu da bilirim, doğruyu söylemek cesaret ister. Doğruları söyleyemeyecek bir dil de affedersiniz hiçbir halta yaramaz. Fazlalıktı bu yüzden diliniz. Gözünüz fazlalıktı. Ölümleri işiten kulaklarınız fazlalıktı. Hiçbir şey yapmayan elleriniz gibi onlar da...

İşe yaramayacak her insan gibi fazla fazla gereksiz bedenlerdiniz yer yüzünde. Çoğalıp üst üstte yığılmış ölü ve çürümeye yüz tutan bedenler kadar da anlamsızdınız. Onlar kadar kör, sağır, dilsiz olduktan sonra... 

Bir binanın yirminci katından kuş olup uçacağını sanırken - sözde koruyacaktı onu günahsız, peri kanatları- yere çivilenen bir genç kadın vardı,  görüp unutacaksanız hemen, boş verin o zaman yumun gözlerinizi. "Ölmek istemiyorum." diye bağırırken ölen  bir kadın vardı ve de baş ucunda "Anne n'olur ölme!" diye inleyen bir çocuk, kapatın kulaklarınızı, hatta beton döküp sağırlaştırın en iyisi, duyup unutacaksınız madem. Sonra birisi çaldı kapınızı "Beni duydun, gördün, acılarıma şahitlik et!" diye yalvardı. Siz susacaktınız, öyle ya susun madem. Gözünüz varken, kör; kulağınız varken sağır; ağzınız varken, dilsiz olmayı başardınız.  Ne farkınız vardı üst üstte atılmış çürük bedenli cesetlerden? Onlar toprağın altında kokusu çıkmıyor yukarı. Siz yeryüzündesiniz, adım adım peşinizde pas kokulu iğrenç nefesiniz. Yeryüzü;  soluklarınızla çürüdü, küflendi, döküldü iplik iplik... "Öldüren ben değilim, ama canım o da o saatte ne işi varmış, mini etek mi hem de kırmızı, çoktan hak etmiş..." diye diye sevgiyi herkese haram ettiniz.

Ve gerçekten ne zamana kadar kokutacaksınız burayı? Daha ne zamana kadar başaracaksınız çürümüşlüklere iddialı imzalar atanlarla bir olmayı? Sustuğunuz, görmezden gelerek göz yumduğunuz, duymazdan geldiğiniz sürece her  kötü şeyde imzası olanlarla birsiniz  anlamıyor musunuz? Çürük nefesiniz dalga dalga yer yüzünde... Bir kez derince "DUR" deyin artık. Vazgeçin görürken kör,duyarken sağır, konuşabilecekken dilsiz olmayı.