USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KÜÇÜK BİR BAHÇE

17-07-2020
Orada küçücük bir bahçe

Ağaçlar sustu, ben sustum

Dallarımızdaki rüzgâr kesilince.

Bir ağaç altına akıp gitti kederim.

Kederi toplamakta usta olsalar da

Ne güzel susarmış ağaçlar,

Hoş konuşsalardı da duymazdı onları

Beton dökülmüş sağır kulaklar!

İçinde bulunduğumuz süreç, bilmem sizde de doğanın kıymetini iyice hissettiren özlemler yarattı mı? Belki de bundan balkonumuzdaki saksıları çoğaltmamız. Kimimiz organik tarıma merak saldık, saksıdaki üç beş sebzeyle avunduk; kimimiz adını yeni öğrendiği çiçeklerle rengarenk donattı balkonunu. Ne güzel olurdu hep böyle şenlikli olsa balkonlar. Mutlu insanların mutlu balkonları, mutlu balkonlu kentler... Umarım geçici bir heves değildir bizimkisi. Yarın bir gün her şey normale döndüğünde elimizi çekmeyiz saksılardan. En azından biraz daha dans etsin yıldız çiçeği, güneşin sarı elleri her sabah onu okşadığında.

Ah, bir inanabilsem dostlar, kendimize. O kadar çabuk sıkılıp bırakıyoruz ki bir şeyleri adeta her şey bir oyuncak ellerimizde. Sanırım bu günler bittiğinde çoğumuz balkon tarımını bırakacağız. Zaten bu işte bir gariplik yok mu? Fasulyenin zoruna gitmez mi mesela yoğurt kutusunda yeşermek, salatalık hesap sormaz mı bir gün " Tarımı öldür arazileri mahvet sonra kovaya hapset beni." Dese keşke ama bitkilerin dili yok ve biz alışkınız konuşamayana vurmaya.

Ağaçları konuşturan da rüzgâr işte. Rüzgâr durunca susuyorlar. İçleri hep konuşsa da susuyorlar ömürlük. Siz hiç tüm iç acılarınıza rağmen sustunuz mu?

Düşünün doğaya dair en küçük hayallerimizi bile çoğumuz emeklilik günlerimize saklıyoruz. Şimdi ben küçük bir bahçe hayali kursam... Niye şaşırdınız? Herkes şanslı değil ki anadan babadan bağa bostana konsun. Ha bir de adressiz olan da var tabi hadi birikimiyle küçük bir bahçe alsın diyelim hangi şehirden alacak? Kimimiz türlü sebeplerle böyle erteliyoruz işte. Hafta içini hafta sonuna pikniklerde ağaç görmeye ertele, hafta sonunu ayın bilmem kaçına maaş almaya ertele, gençlik günlerini emekliliğe ertele... E, parasız dönmüyor dünya.

Öyle madem, en azından doğaya bu denli zarar vermeseydik. Penceremiz yeşile açılsaydı. İki beton bina eksik dikseydik de kapıdan her çıktığımızda yeni sulanmış ağaçların kokusu selamlasaydı bizi. Dilek kipleriyle olmuyor dostlar. Birçok şey evet parayla oluyor ama bazı şeyler de bilinçle...

Bilinç kim biz kim? Hadi başkasının bahçesine gıpta edip balkon tarımına devam edelim bir süre daha... Ama ağaçlar güzel susuyor, çoğunuz duymasanız da ben duydum tüm iç acılarına rağmen susuşlarını...