USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Mardin´in Efsane Valisi..

05-02-2018

              Dostlar! Malumunuz 23 yıl  Mardin Valiliği Basın Ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü görevini sürdürdüm. Çok saygın valilerle çalıştım. Zaman zaman ters düştüğüm valiler de oldu. Çoğu zaman akıl aldık, bazen de akıl vermeye çalıştık. Bilenler bilir..

          En uzun çalışma sürem, Mardin Sevdalısı, Mardin´i ve Mardinlileri çok seven, Mardin Diasporasına Mardin´i tanıtmayı başaran  Vali Mustafa Temel Koçaklar ile oldu.

         Mesai mefhumu yoktu, gece gündüz yoktu. Yeter ki iş olsun, yeter ki Mardin için bir şeyler yapılabilsin. Sayın Koçaklar´a birlikte görev yaptığımız süre içinde soramadığım bir soru var. Çoğu zaman mesaimiz geç biterdi, bazen nasılsa iş  bitti çıkayım derdim. Valiliğin kapısından dışarı çıkmadan telefonum çalardı ?Müdür Bey Neredesin?? derdi. Valilikteyim Sayın Valim cevabını alınca da ?Tamam, tamam. Tamam? derdi. Ha o dönemlerde kamera sistemi falan da yoktu hani!

         Suriye ile sınır görüşmeleri olurdu. Basın ve Halkla İlişikler Müdürü olarak, hem basın hem  de protokol işlerini yürütüyordum. Komşu Ülke İl Valileri  arasındaki ikili görüşmelerde hediyeleşmeler olurdu. Bir gün Koçaklar Valimin Başkanlığındaki bir heyetle, Suriye´nin Haseki Valisi başkanlığındaki heyetle görüşmek üzere El Haseki iline gidecektik.  Temel Valim  ? Müdür bey heyettekileri ara, herkes  karşı taraftaki muhatabına hediye alsın?  Sayın Valim İl Özel İdare bu işi yapıyordu dedim. Yine  birkaç olmazla cevap verdi. Misafirlerini maaşından ağırlardı.

         Mustafa Temel Koçaklar Valim ile bazı etkinliklerde görüşüyor, bazen yazışıyor bazen de araşıyoruz

         Koçaklar Valim beğendiği yazıları bazen bana atıyor. Yine bir yazı attı. Bildik bir olay ama tekrarlamada yarar var. Koçaklar Valimin bana attığı yazıyı okuyucularımla paylaşmak geldi içimden.

            Ahlaklı olmak, altın madalyayı kaybetmeyi gerektirebilir cümlesi ile başlayan yazı aynen şöyle ;

            ? Mısırlı´ların ve Arapların övüncü, Muhammed Ali Rişvan başarılarını çok insanın bilmediği Mısırlı bir judocuydu. 1984 yılı Los Angeles olimpiyatlarında judoda altın madalyayı hak ettiği halde gümüş madalya kazandı. Şöyle ki; son maçta Japon rakibiyle karşılaştı Japon´un sol ayağında tendonlarda yırtılma oldu. Bu yüzden Sol tarafı zayıftı. Müsabakada antrenörü ısrarla sol bacağına saldırmasını bağırıyordu. Fakat o hiç buna çabalamadı ve yenildi. Gümüş madalyayı kazandı. Bu durumu röportajda soran gazeteciye: ?Benim dinim yaralıya vurmayı yasaklıyor. Eğer o durumdayken sol bacağına yüklenseydim sakat kalabilirdi; madalya için bunu ona yapamazdım? demiş. Onun bu tavrı ayakta alkışlandı ve UNESCO dünyanın en ahlak sahibi sporcusu üstün ödülüne layık gördü. Japon´lar onu bir kral gibi ülkelerinde karşıladılar. İstatistiklere göre onun bu tavrından etkilenip İslam´ı inceleyip dünyada elli bin kişi Müslüman oldu. Hatta Bunlardan biri olan Müslime Japon Riko hanım ona âşık oldu ve evlendiler şimdi İskenderiye´de yaşıyorlar.?

          Sayın Valim  Gazi Mustafa Kemal Atatürk de ahlaklı sporcu için,  ?Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda da ahlaklısını severim.? Dememiş miydi?

          Mardin´in efsane valisi; sizden çok şey öğrendik. Mardin´e ve Mardinlilere  olan sevginizi inanın hepimiz biliyoruz.

         Hala Mardin için ne yapılabilir noktasında, gayret, öneri ve olumlu düşüncelerinizi de biliyoruz.

         Mardinlilerin gönlünde ayrı bir yeriniz var. Anlatım ve paylaşımlarımı hoşgörün lütfen.

         Siz böyle şeyleri sevmezsiniz biliyorum?

 

Reklamı Geç