USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI

06-05-2014

         Ülkemizdeki gelişmeleri, gündemi takip etmek gerçekten çok zor.

         Her sabah farklı bir gündem ile uyanıyoruz.

         Gün içerisinde onlarca yapay gündemle kafalarımız karışıyor.

         Bu gün karmaşık, daldan dala bir yazı ile okuyucularıma merhaba demek istedim.

         Özgürlük istedi diye üç fidanımızı idam sehpasına çıkardık.

         Ağacı kesmeyin diyen gençlerimizi provokatörlerin kucağına ittik.

         Bir Mayıs İşçi Bayramı ve tatil.

         Bayramı kutlamak isteyenlere tazyikli su sıkılıyor

         Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde gazeteciler birbirlerini suçluyor.

         3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde, İsveç Başkonsolosluğu ülkemizde gün ile ilgili programa ev sahipliği yapıyor.

         Programa katılan Gazeteci-Yazar Ahmet Altan gazeteciliği tarif ediyor.

         'Bana sorarsanız yüzde doksan dokuzu alçaklık ve korkaklık, yüzde biri ise dürüstlük ve cesaret olan bir meslektir. Ve o yüzde birlik kısmıyla dünyayı da hayatı da değiştirmekte büyük rol oynar' diyor.

         İlginç bir tarif.

         Merak ettiğim kısım ise Ahmet Altan'ın terazinin hangi tarafında yer aldığıdır.

         Alçak ve korkak mı?

         Yoksa cesur ve dürüst mü?

         Tape, kumpas söylemleri aldı başını gidiyor.

         Hükümet, muhalefet ve siyaset kanadı tartışma ve karalamalarda ölçüyü kaçırıyor.

         Gazeteler, televizyonlar aynı haberleri tarafını tuttukları siyaset kanadına göre farklılaştırarak veriyor.

         Yani gazeteleri siyasi taraflar yönlendiriyor.

          Gazeteleri siyasi kanat taraftarları tatmin olmak adına, bazen  de komşusu ile tartışırken partisini savunmak adına okuyor.

          Gazete okuma oranı üçüncü sınıf ülkeler düzeyinde.

          Kitap okumayı neredeyse unutmuş bir toplum.

          Varsa yoksa senin cemaatin-benim partim tartışmaları.

          Düne kadar cemaatin takkelerinde bir yerlere gelmek için, başta külah elde tespih diz üstü çökenler, bugün ters köşelerde yerlerini almış cemaate veryansın ediyor.

              İktidar şirin görsün terfi alayım diye.

              Bu kadar çelişkili bir başka toplum var mı diye sorarsanız?

              Var derim.

              Ortadoğu ülkelerinde Allahuekber çekip Müslüman kardeşinin kafasını koparanların toplumu.

               Türkiye konumu ve iklim şartlarıyla dünyada kendi kendine yetecek ülkeler arasında ilk sıralardadır.

                Hayatı birbirimize dar etmenin yararı var mı

                Yok!

                O zaman birlikte huzur içinde yaşamanın yollarını aramamız gerekmiyor mu?

                Karalama politikaları hiçbir zaman yarar sağlamamıştır.

                Bizde gündem yaratalım dedik.