USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

TUHAF KAL!

15-04-2019

Karşındaki insanla anlaşabileceğin bir nokta aramak bazen sığ sularda bir derinlik aramaya benzer. Sularda bir derinlik keşfedebilirsin.  Derinlerde salına salına yüzen bir balık, balıkta bir heyecan; yosunda umulmadık bir huzur... Neşeyle karşılayabilir seni bir deniz yıldızı. Kumlar, çıplak ayaklarını okşarken kısık sesle yumuşacık şarkılar söyleyebilir. Her suyun derin ve görülmeye değer bir tarafı vardır bakmasını bilirsen. Peki ya insan?

Elbette her insanın da derin bir tarafı bulunur ama her derinlikte saklı olan iyi ve güzel değildir. Bir insanın derinindeki karanlık seni yutmaya hazır bekliyor da olabilir. Karşındaki insanın karanlık taraflarını göremezsen boğulup gidersin.  Uzaktan bakınca sana güzel ve çekici gelen aslında yakınında olunca incitici, acıtıcı ve belki de yok edici olabilir.

Birçok insan sana, bu hayal kırıklığını yaşatınca ilişkilerinde bir derinlik oluşturmaktan korkuyorsun. Sığ sohbetler, yüzeysel ilişkiler sana göre değilse de kötü deneyimlerin ve korkuların,  yeni bir insanla tanışmana, onda derinlik aramana engel oluyor.  Dünya senin dışındaki herkes için aynı yönde dönmeye devam ederken senin dünyan çoktan farklılaşmaya başlıyor. İnsanlarla aynı tarafa yürümek güvenli, kalabalıkta fark edilmezsin ama farklı tarafa gitmeye başlamışsın bile. Aynı tarafa yürüyenlerin nazarında sen ´tuhaf´sın artık. Seni anlaşılmaz, garip ve biraz da deli bulmaya başlıyorlar. Kabul edelim ki kendi dünyana çekildiğinden bu yana biraz tuhaflaştın da. Kimsenin önemsemediği meşgaleler bulmayı da başardın, onların zevk aldıkları konulardan zevk almaz da oldun. Böylece ´anlaşılması zor´ kabul ediliyorsun. Hadi diyelim ki biraz da delirdin. Kime ne? Sonuçta kime ne zararın var? Sahip olma duygun bile yok ki senin, hırsın yok! Var olan her güzellikte herkesin hakkı var, diye düşünüp çiçeği dalında, kuşu havada, her şeyi yerli yerinde seven birisin. Sırf bu yüzden seni ´tuhaf´ buluyorlar. Söze dökmeseler de karşılaştığın insanların çoğu, korkunç aynalar gibi sana nasıl göründüğünü yansıtıyorlar. Kimi alaycı, kimi aşağılayıcı, kimi yargılayıcı ve kimi de suçlayıcı bakıyor sana.

Üzdü mü seni bu yazdıklarım? Üzmesin! Ya onlar gibi olsaydın? Derin sularında hep karanlık taşısaydın. Sana dostlukla yaklaşan nice insanı kötülüğünle boğsaydın. Tuhaf olmak bütün bunlardan daha iyi değil mi? Evet biliyorum, gece boyu düşler kuran sancılı başını teslim ettiğin yastıktan başka dostun yok. Olsun, zamanla yalnızlığa alışıyor hatta onu seviyor da insan. Yeter ki için bir insanın karanlık derini gibi olmasın da bir suyun berrak derini gibi olsun. Orada ne hikayeler, masallar, şiirler bekliyor seni.  Sen yalnızlığının, tuhaflığının, anlaşılmazlığının ekmeğini yiyeceksin. Yeter ki bu düşsel büyüyü temiz derininde taşımaya  özen göster. Yeter ki ´tuhaf´ kalmaya devam et!