USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

UMUDU FISILDA

24-10-2020
Kendime unutturmaya çalışıyorum ama orada bir gerçek var. Diz altımdaki yarayı uzun pantolon giyerek görmezden gelebilirim. Saçlarımı boyarsam beyazlarım görünmez. Aynaya bakmazsam göz çevremde ve alnımda oluşan kırışıklıklar bana vız gelir. Doktora gitmezsem sağlık sorunum olduğunu duymam böylece sağlık sorunum da olmaz.

Bütün bunlar olsa bile belki de maddi sıkıntım yoktur. Kırılıp eksilen dişin yerine yenisini yaptıracak, kırışıklık dolu yüzümü gerdirecek, çeşitli gezilerle, tatillerle kendimi iyi hissedecek, kafama tokadan başka bir şey takmayacak kadar dünya sorunlarına kayıtsız kalabilecek biriyimdir. Ama değil, bunlardan hiçbirisi bana ait özellikler değil!

Burada bana ait diyebileceğim tek bir özellik varsa o da gerçeklerden kaçtığımdır. Beni en iyi saklayan ve avutan kitapların kanadına, sözcüklerin büyüsüne kapılıp sığınmam tesadüf değildir. Onlar, benim dış dünyaya ve acımasız gerçeklere karşı koruyucu kalkanımdır. Hem de kendimi bildim bileli, hep.

Anladınız. Şu an yine beni korusun diye gelip sığınıyorum kelimelere. Nefes nefeseyim. Çığlıklar atan içimdeki "ben"e tıkadım kulağımı. Bıktım, onun hatırlattığı ve bu ara aklıma sıkça getirdiği şu acımasız gerçekten: İnsan ölümlü, ölümlü, ölümlü!.. Neymiş de sevdiklerime de sıra gelecekmiş.Tamam, ben zaten biliyorum bunu. Neden gecenin bir yarısı aklıma bu gerçeği getirip uykularımı tarumar ediyorsun? Hem bilmez misin bendeki ben... Kırk yıl bende yaşayan ve beni en iyi tanıması gereken ben, bilmez misin bir çiçeği dalında, bir kuşu yuvasında, bir çocuğu incitmeden sevdiğimi ve her şeyi sevmeye hazır yüreğimin bazı kayıplara katlanamayacağını. Bir dal kırılsa içimin günlerce yanacağını en iyi senin bilmen gerekir. Olur olmaz zamanlarda gelme artık, çığlıklarını içinde sakla. İlle de geleceksen bir kerecik olsun umut fısılda. Biliyorum, umut karın doyurmaz diyeceksin. Yazar da öyle demiş zaten "Umut, tuz gibidir; karın doyurmaz ama ekmeğe de tat verir." Sen de azıcık tat versen şu anlamsız yaşama, ne olur?

Kırgın da olabilirsin bana. Ne de olsa başından beri seni hep küçümsedim. Fazla umudun insanı zehirlediğine inandım. Bazılarının iyimser olmalarına canım sıkıldı. Tesellilerden nefret ettim. Dünya sevimsiz bir yer, insanlar korkunç derecede acımasız varlıklardı. Bu aptalca iyimserlik de neyin nesiydi? Sen de çok görme bana ki hayatı hayal kırıklıklarıyla dolu olanlar, umutlara sahip çıkmakta zorlanırlar. Tecrübeyle sabittir ki umutlara ne kadar sahip çıkarsan kırılmalarından doğan acın da o kadar büyük olacaktır.

Sen yine de bunca yıllık aradan sonra bir kez daha umut fısılda. Söz veriyorum çok inanmayacağım, bağlanmayacağım getirdiğin umuda, karnım doymayacak belki ama az da olsa tat bulacak yaşamım. Yaşlanmak denen şeyi ve insanın ölümlülüğünü kısa süreliğine de olsa unutacağım. Annemin burcu burcu kokan güzel ekmekler yaptığını, babamın hayatımı kolaylaştıran dev bir masal kahramanı olduğunu... Birbirinden güzel binlerce hatırayı, ömrüm boyunca hatırlayacağım.

Hadi umudu fısılda...