USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

VAZGEÇME

08-03-2020

Hadi özgür bırakalım zihnimizi, yalınayak yürür gibi çarşının göbeğinde kuralsız. Kasmayalım artık, hayat kısa. Bir böcek gibi kayıtsız yaşayabilmeli insan da. Planlar, programlar, sınavlar, para biriktirme, kaynanayla görümceyle, baldızla iyi geçinmece, gelecek kaygısı, ev kirası, faturalar, çocukların okul taksiti, servisi, cartı curtu... Nereye kadar yahu? 

Kendin için ne yaptın onu söyle bana. Ömür sonsuz değil ki. Daha ne kadar erteleyeceksin yapmayı istediklerini? Bak, başkalarının isteklerini karşılamak için kendinden vazgeçişlerin bir köşede birikmiş , çürümeye yüz tutmuş en basit hayalin bile. Ya hala yaşamakta olana hayati nefesi vereceksin ya da ölüme terk edeceksin hepsini.

Peki, yıllarca bu istekleri gerçekleştirmeyişinin sebepleri ne? Başkalarını mutlu etmek seni de mutlu eder, yalanına kanmış olmayasın. Başkalarını tatmin etmek için verdiklerini, harcadığın enerjiyi ve zamanı geri alabildiğini hayal et şimdi. Nasıl da güldü yüzün. Anladın değil mi, onca emeğin, zamanın geri alınabilmesi asıl seni mutlu ederdi.

Şimdi kendini yağmalanmış bir hazine sandığı gibi hissediyor musun? Evet, hissediyorsun. Bence hissetmelisin de. Zamanında "Dostum." dediğin herkes, yükte hafif pahada ağır ne varsa alıp gitmiş senden. Hatta paha biçilmezlerini de almış. Mesela, zaman kadar değeri ölçülemez, en eşsiz hazinen çalınmış. Oturup kendi isteklerine zaman ayırabilecekken arayan bir arkadaşına öncelik vermen çok insancaysa da sana birçok şeyi erteletmiş. Ayrıca omzunu göz yaşlarıyla ıslatan bu insanın belini doğrultur doğrultmaz hayatından çekip gitmesi garip değil mi? Göğsünün içi yalnızlık dolu  çünkü "Sana ihtiyacım var, gitme!"lerin karşılıksız kalmış.

Hadi düşünelim o zaman. Bir sabah uyandığında doğrultamazsan belini, yardımsız kalkamazsan yatağından ve tanıdık değilse baş ucunda duran insan, bir bakıcıysa örneğin çok geç olmaz mı? Pişmanlıkların, keşkelerin çoğalıp dipsiz bir kuyuya dönüşen içine dökülüp kalmaz mı? Durma öyleyse, vakit varken kapa telefonunu, tıka kulaklarını, bağla gözlerini. Ne itiyorsun önce hayal et. sonra üşenme, hayalinin peşinden git. Emekleyerek git, yürüyerek git, koşarak git, ne bileyim uçarak git. Gitmeyi kafana koy da nasıl gidersen git.

O gücün var. Herkesten vazgeçebilirsin, "Kimse vazgeçilmez değil." dediği gibi yazarın. Herkesten vazgeçebilirsin de kendinden ve hayallerinden asla vazgeçme!