2004 yılında 1. derece sit alanı olarak tescillenen, kalenin eteklerine kurulan ve tarihi yapıları Müslüman ve Süryanilerin kültürleri ile sentezlenen köyün sakinleri, köylerine gereken ilginin verilmesini istiyor.
Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Arkeoloji Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Güner Coşkunsu ve Emekli Öğretmen Süleyman Çakır, köyde bir araştırma gezisi yaptı.
Coşkunsu köyün M.Ö. 5 bin yıllarında kurulmuş bir köy olduğunu tahmin ettiklerini söyledi.
Kalecik`in dünyadaki nadir güzellikte ve ilginçlikte tarihi bir köy olduğunu belirten Coşkunsu, Köy tarihi, mimarisi, kültürü, doğal çevresi ve konumundan kaynaklanan özellikleri nedeniyle çok özel bir köy olduğunu belirtti.
Köyün, akademisyenlerin, turistlerin, gezginlerin ve maceraperestlerin aklını başından alacak kadar da gizemli olduğunu ve merak uyandırdığını belirten Coşkunsu, "Uzun süredir yaptığım araştırmalara ve köylülerle olan diyaloglarıma dayanarak köyde hiç bilimsel araştırma, en azından arkeolojik çalışmanın yapılmadığını, yani kıymetinin bilinmediğini söyleyebilirim." dedi.
Büyük bir ihtimalle tarih öncesi dönemlerde kurulmuş bir köy
Yakın tarihi Süryani ve Kürtler yerleşimlerine ait olsa da etraftaki yoğun çanak çömlek olasılıkla Neolitik ya da Kalkolitik Dönem`de kurulduğunu belirten Coşkunsu, kaya mezarları köyün daha sonra Geç Roma Dönemi`nde de iskan edildiğini gösterdiğini söyledi.
Bir an önce restorasyon ve konservasyon çalışmalarının başlatılması, köylülerin doğru onarım yapabilmesi için devlet desteğine ve uzmanların yönlendirmesine ihtiyaç duyulduğunu altını çizen Coşkunsu Şöyle Konuştu:
" Yere baktığımızda yoğun çanak ve çömlek parçaları var. Bunlar el yapımı, Neolitik ya da Kalkolitik Dönem`de özellikleri gösteriyor. Köy büyük bir ihtimalle M.Ö. 5 bin yıllarında kurulmuş bir köy. Ancak arkeolojik kazı olmadan kesin bir şey söyleyemeyiz. Köyde bakımsızlıktan, yanlış onarım ve ilave bina yapılmasından ve yoğun defineci tahribatından kaynaklanan ciddi bir tahribat var. 1991 yılında çekilen Mem u Zin filmine bir bakış bile hasarın boyutunu gösterecektir. Köyün her bir duvarı ve kemeri avaz avaz imdat diyor. İnsan ve hayvan hayatı için tehlike oluşturacak tedirginlik verici çatlamalar, kırılmalar ve yıkılmalar mevcut. 2004`e sit alanı ilan edilen bu ender özelliklere sahip köy bakımsız ve sahipsiz kaldığı için yıkılmak üzere. Bizim bu köyü tarihi ve içinde yaşayan halkı ile beraber yaşatmamız gerekiyor."
Köy sakini Nezahat Aslan tarihi bir köye yaşamını mutluğunu yaşadıklarını fakat bazı zorluklar çektiklerini söyledi.
Ulaşım,bakımsızlık ve su sorunu gibi çeşitli sorunlar yaşadıklarını belirten Aslan, köyün sit alanı olmasından dolayı köyde hiç bir onarım yapamadıklarını ve köylerinin yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
Geçmiş yıllarda köyün bir çok dizi ve filme konu olduğunu anlatan Aslan şunları söyledi:
"Bugün köyümüze ilk defa bir üniversite hocasının gelmiş olmasından dolayı çok şaşkın ve mutluyuz. İlk olarak Köyün akademisyenler tarafından araştırılmasını çok istiyoruz. Yeni filmlerin de çekilmesini istiyoruz. Çözüm sürecinden sonra burası rahat olmaya başladı. Eskiden kimse gelemezdi, korkarlardı. Şimdi insanlar rahatlıkla gezebiliyorlar. Köyümüze gezi amaçlı ile de gelebilirler. Tarihi olarak çok güzel bir köy."
Kazım Aslan köyde doğup büyüdüğünü burada olmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
Köylerinin kalenin üzerinde inşa edildiğini kaydeden Aslan" Klip ve dizilerde çok çekilmiş burada. Sezen Aksu da köye geldi. Çözüm sürecinden sonra buraya artık rahat gidip geliniyor. Köyümüzün ilgi görmesini bekliyoruz" dedi.
Üniversite öğrencisi Cesur Aktan da çözüm süreci ile birlikte köye gelen insanların sayısında artış yaşandığını, köylerinin film platosu olmaya aday bir köy olduğunu söyledi.
Uzun yıllar sonra ilk defa köylerine gazetecilerin ve akademisyenlerin geldiğini kaydeden Aktan " Burası 1.derece sit alanı olarak belirlenmiş. Eskiden bu köye kimse gelmiyordu. Yıllar sonra ilk defa Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Güner Coşkunsu geldi. Güner hoca`nın köyümüze gösterdiği ilgi ve verdiği bilgilerle şimdi köyümüzün tahmin ettiğimden daha değerli ve eski olduğunu anlıyorum. Yerdeki şu çanak çömlek parçalarının ve taşların bile anlamlı olduğunu ve saygıyı hak ettiğini öğreniyorum. Bizler köyümüzün keşfedilmesini bekliyoruz. İnsanlar köyümüzü gelip görsünler. Film dizi çeksinler. Daha önce Sezen Aksu gelmişti. Bazı Kürt filmleri çekildi. Çözüm sürecinden sonra artık burayı gelip keşfetmelerini bekliyoruz."
Dıra Aslan ise çözüm sürecinden memnun olduklarını, sürecin devam etmesini ve köylerine gereken ilginin verilemesini dilediklerini belirtti.
Editor : HaberPanelim.com
