USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İÇ SES MONOLOGLARI

26-06-2018

Kağıdı kalemle buluşturmam şart !
O mürekkebin akması lazım beyaz sayfalara.
Kirletmesi lazım.
Bana çok şey değil bir parça kağıt ve bir kalem.
Bana dedim.
Bize olmalıydı demi ?
Çünkü bir süre sonra yazılanlar, yazana ait olmaktan çıkıp, birden çok kalbe dokunuyor.
Birken bin oluyor.
Yüz bin oluyor.
İşte tam bu esnada rakamların bir değeri kalmıyor.
Neden kalmadığını şu atasözü çok güzel açıklamıyor mu ?
" Bir insan, bir dünyadır. "

Öyleyse Dünyam´a Hoşgeldiniz.

Ne diyor bu iç sesimiz bize ?
Neyi anlıyoruz ?
Neyi anlamak istemiyoruz ?

Bir kuşun ötüşünden tutun da yolda, o çok şikayetçi olduğumuz siren seslerine kadar...

Neleri seviyoruz ki bu hayatta ?
Bence asıl soru neyi sevmediğimiz ?
Çünkü, insanın sevmediği bir şeyi keşfetmesi daha kolay oluyor.
En azından ayırt edebilmek adına.

Sorular... Sorular...

Günde kaç kez kalbimiz fısıldıyor bize ama kaç kez..
İyi - kötü münakaşı yapmadan.

Necip Fazıl bir şiiri´nin dizelerinde şöyle diyor:

" Cinlerin beynimde yaptığı düğün sulardan, seslerden ve gecelerden. "

Bitiş.

Yeniden başladı.

Yeni bir düğün.
Hayır hayır, susturmam lazım davulu, zurnayı...


Sonra iç ses tekrar fısıldıyor: Geçmiş.

Ah Vuslat !
Ne zaman dönüp geçmişimi yazmaya kalksam, yürek burkan satırlar.
Zarar ziyan mutlu geçen günlere.