USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KÜÇÜK DOKUNUŞLAR

05-03-2019

Zor bir dünyada yaşıyoruz. Buna hiç kuşku yok. Ve eminim ki siz de herkesin aklını kurcalayan şu soruları kendinize sordunuz:

                Giderek artan bir şekilde mücadeleyle kuşatılmış bir dünyada nasıl mutlu olabiliriz?

                ?Çabalayıp durmayı? bırakıp yaptığımız her şeyden nasıl anlam çıkarıp keyif alabiliriz?

                Gündelik yaşamımıza nasıl dinginlik getirebiliriz? vb?

                Daha sakin, daha kontrollü ve yaşamdan daha çok heyecan duymayı arzuluyoruz; ancak bu düşün gerçekleşme olasılığı yok gibi gözüküyor. Yaşama sevinci yok olmuş sanki. Yaşama olan sevgimiz azalmış. Ters giden bir şey var, ama peki nedir bu??

                Bu soruya cevap vermekten çok hayatla mücadelemizi sona erdirip tüm olaylara olumlu tarafından bakarak her olaydan güzel tatlar almalıyız. Daha kötüsü de olabilirdi diyebilmeliyiz. Her zaman ?bir önceki günden daha iyi olacağım.? bilincinde olmalıyız ama hiçbir zaman mükemmeli yakalamakla uğraşmamalıyız. ?Tek rakibimiz kendimiziz.? bunun farkına varırsak zaten mükemmeli yakalamak, gereksiz bir uğraşı olur. Bir hikaye aktaralım: ?Bir seferinde, ülkesi Çinliler tarafından işgal edilmiş olan bir Tibetli yürüyerek Himalayalar´dan geçmekteymiş. Kendisine böylesine zor bir seyahati nasıl yaptığı sorulduğunda ?Çok basit. Her seferinde bir adım atarak?´ şeklinde cevap vermiş.?

                Yaşamla mücadele etmek yerine yaşamla dans etmeyi öğrenmeliyiz. Geçmişe takılı kalmayıp ve gelecek içinde fazla plan yapmayıp ?anı yaşamayı- becerebilirsek(elbette kolay bir iş olmadığının farkındayım.) yaşamdan gerekli hazzı alırız.

Son olarak son tavsiyeye değinip yazımızı bitirelim. Çok önemli ve çok basit bir eylemden söz edeceğim: küçük şeyleri dert edinmeyelim. Ayrıca küçük şeyleri gözümüzde büyütmeyelim. Bu tavsiyeleri hemen uygulamak zorunda değiliz. Zamanla uygulayabiliriz.