İktidar Partisinin, Mecliste Grubu bulunan bir siyasi parti temsilcileri ile görüşmesi kadar doğal ne olabilir.
Normal şartlarda bu tür görüşmelerin sık aralıklarla ve gerektiği zaman yapılmalıdır.
Demokrasinin gereği budur.
İktidar partisi, ülkeyi ilgilendiren projeler öncesi, uluslararası görüşmeler öncesi ve sonrasında, ana muhalefet ve mecliste grubu bulunan partileri bilgilendirmesi hatta fikirlerinden yararlanması, ülke yararınadır.
Bu teamül son 20 yıl içinde kademeli olarak kaldırılmış görünüyor.
Bununla birlikte, siyasi söylemler ve tutarsızlıklar, kullanılan dil; toplumda onarılması zor bir rahatsızlık yarattı.
Ak Parti kanadında düne kadar, terörist ilan edilen, Kandilin uzantısı görülen, HDP’ye gerçekleştirilen ziyaret parti içinde ve tabanında olmak üzere tüm kesimlerde şaşkınlık yarattı.
Ak Parti’nin Teröristlerin uzantısı ile ne işi olabilir?
Durup dururken böyle bir görüşmeye neden gerek duyuldu.
Biz demokratız, tüm siyasi partilerle görüşürüz söylemi inandırıcı olmayacak!
Anayasayı, terörün uzantısı olarak gördüğün bir siyasi parti ile neden görüşüyorsun diye sorarlar adama?
Seçimler yaklaştı, politikalar değişti demek, köklü bir parti anlayışına nasıl sığdırılacak merak ediyorum.
AK Parti MKYK Üyesi Şamil Teyyar, sosyal medya hesabında soruyor;
“Kesinlikle Ak Parti, HDP’ye nasıl bakıyorsa o düzlemde ilişkilerini yürütmelidir.
PKK’nın siyasi uzantısı ve kapatılması gereken bir partiyse, onlarla niye anayasayı konuşuyoruz?
PKK Ayrı HDP ayrıysa ise aynileştiren dil ve üsluba niye ihtiyaç duyduk?
Bu muhakemeyi yapmalıyız” diyor!
Yine AK Partili Mehmet Metiner sosyal medya hesabından soruyor;
“Ak Parti Karar vermeli;
HDP’yi kendisiyle oturulup konuşulacak ve desteği önemsenecek bir parti olarak görüyorsa, o vakit HDP’ye dair dilini ve yaklaşımını değiştirmeli.
Sadece HDP'ye dair değil, HDP ile siyaseten ilişkilenen diğer patilere ilişkin dilini ve yaklaşımını da”
Siyasi ahlakın gereği de budur!
HDP’nin Genel Başkanlığını yapanı, Meclis Başkan Vekili olarak, oturumları yönetmeye seslenmeyeceksin.
Sonra da “siz terör örgütünün uzantısısınız” diyeceksin!
Sonra da gidip anayasayı konuşacaksın!
MKYK üyesi Mardin eski Milletvekili Orhan Miroğlu, görüşmeye farklı bir pencereden baktı.
“Fotoğrafa, ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyon belgesinin felsefesi üzerinden de ayrıca bakılabilir. Siyasi diyalogsuzluğa bahane üretmek en kolayı! Cumhuriyetin 100.Yılına girerken yeni diyaloglara gerekçe üretmek daha iyi! Yeter ki, HDP karşısına çıkan fırsatları, bu defa da ıskalamasın!” diyor.
HDP, şartlarını, kozlarını ortaya koysun.
Tam zamanıdır, almak istediğini alsın gibi ince bir mesaj var.
Cezaevinde tutulan Demirtaş ve Kürt aydınlar serbest bırakılsın!
Ana dilde eğitim ve kültürel haklar istensin!
Düne kadar HDP’yi Kandil uzantısı gören Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve ekibinin sempatik görüntüsü keşke hep devam etse.
HDP’ye Kandil uzantısı derken, onları meclise gönderen 6 milyon dolayında seçmen ve 30 milyon dolayında tabanın, söylemi nasıl algılayacağını düşünmek gerekmiyor mu?
Samimiyet ve iyi niyet temennisiyle!...
