USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ANILARDAN BİR ANI KADDAFİ'NİN GÖZÜYLE WILLIAM SHAKESPEARE

02-08-2014

Doksan öncesinde Albay Muammer Kaddafi, bir konuda geniş bir açıklama yapmaya çalışırken, hiç yeri değilken ünlü İngiliz şair William Shakespeare'den örnek vermeye kalkınca salon ayağa kalktı ve büyük bir aşk ile heyecana gelip, alkış tufanı ve bildik 'Cemahiriye ve Hürriye' sloganlarıyla ortalığı inletmeye başladılar.

Albay Muammer Kaddafi, o karizmatik duruşunu ve ciddiyetini bozmadan yaptığı açıklamanın gururuyla hızını alamayıp, neredeyse birçok ünlüyü Afrika veya Arap asıllı yapmaya kalkıştı.

William Shakespeare'in dersini okumuş, ilk dönemlerden kalma 'taş baskı' minyatür kitapları kütüphanemin en nadide köşesini süsleyen birisi olarak, Albay Muammer Kaddafi'yi büyük bir can havliyle dinledim. Kaddafi'nin tezi kısaca şuydu;

'Shakespeare ismi aslında 'Şeyh Zübeyir'den geliyor. Büyük Britanyalı kolonistler onu çocuk yaşta İngiltere'ye götürüp orada büyütmüşler.' Çok değerli bir bilim adamı ağabeyimin sözü hiç aklımdan çıkmaz. Derki büyüğüm: 'Siyasi retorik(belagat) hiç bir kural, sınır tanımaz. Gerçekten de, Albay Muammer Kaddafi de, o etkileyici belagatle William Shakespeare'in Afrika kökenli bir Arap olduğunu milyonlara inandırmaya çalıştı bir anda. Kısmen de bunda başarılı olmadı değil doğrusu.

Aslında, Kaddafi'nin bu açıklamalarında sonra da, kendisiyle yan yana geldiğimizde, hep bu soruyu sormak geliyordu içimden. Acaba bu soruma ne cevap verecek diye hala merak duymuyor değilim. Ama bir türlü olmadı. Ona bu soruyu sorma cesaretini kendimde bulamadım. Çünkü Kaddafi'nin farklı bir dünyası vardı.O anda nasıl bir tepki vereceğini kestirmek mümkün değildi.

Gelelim William Shakespeare'e; kendisi 'Bard of Avon' olarak tanınmaktadır. 'Bard' 'Old English'(Eski İngilizce)'de şair, 'Avon' ise, asıl doğduğu yer olan 'Strat ford-on-Avon'dan mülhem Türkçe anlamıyla 'Avonlu Şair' olarak bilinmektedir.

Yeri gelmişken, Allah'tan Albay Muammer Kaddafi'ye rahmet dilerken, şiirlerinden büyük zevk aldığım William Shakespeare'in 'Sonnet'(Sone) şiiri ile yazımı hitam etmek isterim.

Sonnet(Sone)

Gençliğin günden güne kalırken gerilerde
Bir yavru yaratırsan alsın diye yerini,
Dinçken can verirsen o körpe can ilerde
Senden göçen gençliğe varıp yaşatır seni.
Böyle sürecek akıl, güzellik ve başarı;
Yoksa cinnet, yaşlanmak, çürümek var yer altında:
Hiç kimse düşünmese gelecek kuşakları,
İnsanlık sona erip giderdi üç batında.
Dünya çoğalmak için doğmayanlarla dolu,
Kaknem, kakavan, kaba: kısırlıktan bitsinler;
Yaradan vermiş sana en iyiyi, en bolu,
Bu cömert armağana cömertçe karşılık ver
Seni kendine mühür yapmış, bunu böyle bil:
Sen de eşler yap diye, ölüp git diye değil.

 

William Shakespeare