USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MANASTIRIN GÖZYAŞLARI

12-05-2014

Küstüm sana anne...

Nuro! Unuttum anne nar ..

 İçimde zifiri karanlık bir zindan

Şemso unuttum anne Şems doğmuyor..

 Manastırın avlusu, duy anne durto

Benim ülkem ve hayatım.

Bir Gül yaprağı kadar hafif olurdum

Ve ancak bir su damlası kadar ağır

Yük olmazdım sana anne..

. Bekle geleceğim dedin.

Her saniye, her dakika, her saat, her gün,

Her hafta, her ay, her yıl bekledim .

Yüzlerce çift kırmızı çorap giydim

Ateş kırmızısı çoraplar, ısıtmadı ayaklarımı

 Yüreğim ve ayaklarım hep üşüdü anne

 Manastırın soğuk taş duvarları daha sıcaktı.

Gelip ısıtmadın anne..

Cercis`i unuttun, gelmedin

Bahe dediler bana, kırıldım.

Billur bir kâse misali, paramparça oldum Anne.

 Binlerce çiçek ektim toprağa Kırmızı, sarı rengârenk çiçekler

Hiç birini görüp koklamadın...

Annelerinin elinden tutan çocuklar

Feryadıma her gece feryat kattılar

Duymadın anne, gelmedin anne.

 Sustum konuşmadım

 Cercis`in lisanını Hıbs dedim, ma dedim

Bahe`nin Arapçasıyla Sen gelmedin, beni unuttun Anne.

 Dizlerim tutmuyor ve görmüyor artık gözlerim

 On yaşındaki Cercis`in hayalindesin

Hep gençsin, hep güzelsin Anne.

 Kim ne derse desin

Bırakma, küçücük yüreğimi ve büyümüş kocaman ellerimi

Beraber yürüyelim "Oğullarla Annelerin Cennetine"