USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Monşer Diye Diye, Topluma Fransız Kalmak

07-07-2014


Sayın Erdoğan, Fransızca ‘monşer' kelimesini kullanırken, kendisine konuşma metinlerini hazırlayan 28 kişilik geniş çalışma ekibi içerisinde bir filoloğun olmaması biz filologların dikkatinden hiç kaçmadı. Nedenine gelince, seçtiği yabancı dil kökenli kelimelerin etimolojik bakımından kullanım şeklinde pek te başarılı olmaması bunun en büyük göstergesidir.
Başbakan Erdoğan son mitinginde , 'Bir cumhurbaşkanı adayına soruyorlar siz yollarla ilgilenecek misiniz? O aday da diyor ki ‘ben cumhurbaşkanıyım benim yollarla ne işim var.' Allah Allah. Cumhurbaşkanının yolla, metroyla, tünellerle işi olmaz mı? Bunlar monşer. Monşerlerin bu tür şeylerle işi olmaz' diyor. Şimdi, monşer kelimesinin etimolojisine baktığımızda , ‘dost','sevgili','tatlı' gibi değişik anlamlar vaz ettiğini görüyoruz. 
Ama asıl tarihsel perspektiften baktığımızda, uluslararası diplomasiye yerleşik bir kullanımla çoğunlukla ‘dost, aziz, candan yakın arkadaş' gibi ifadeler için kullanılmakta olduğunu görüyoruz. Fransızca ‘machérie'(mon chéri) kelimesinden Türkçe 'ye ‘monşer' olarak devşirme bir kelimedir. Bu kelimenin Fransızcanın revaçta olduğu dönemlerde, Osmanlı Devleti'nin ilk Fransa büyükelçisi Yirmi sekizinci Mehmet Çelebi döneminden beri Türk diplomasi diline girmiş bir kelimedir. Zaman içerisinde diplomatlar birbirleriyle hitap ederken, samimiyet ve yakın arkadaşlık vurgusunu yapmak için sıkça kullandıkları bir kelimedir.
Şimdi gelelim Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konuşmasına, Erdoğan; ‘bunlar monşer' diye hitap ederken aslında vurgulamak istediği şey ile kelimenin anlamı tamamen birbirine tezat oluşturuyor. Monşer kelimesinin etimolojisine göre bakacak olursak, ‘bunlar monşer' dediği vakit, aslında 'bunlar candan dost' gibi tamamen kelimeye yüklemeye çalıştığı anlam ile kelimenin gerçek anlamı çıkıyor ortaya ve doğrusu çok sırıtıyor gibi. Cumhurbaşkanlığı makamı gibi, diplomasinin en inçe kurallarıyla uygulandığı bir yerde bu gibi sorunlarla karşılaşmamak için şimdiden tedbiri elden bırakmamakta fayda var düşüncesindeyiz.
Eğer yabancı kelime kullanacaksa sayın başbakan, tez elden bir filoloğu konuşma metinlerini hazırlayan yirmi sekiz kişilik gruba dâhil etmesinde fayda var kanaatini taşıyoruz. Yoksa ilk diplomatlarımızdan Yirmi sekizinci Çelebi Mehmet'in kemikleri sızlar.
Söz Fransızcadan açılmışken, bizler de Fransızca bir kelimeyle yazımıza noktayı koyalım istedik, ne de olsa garip yani eksantrik(excentrique) bir toplum olma yolunda dörtnala gidiyoruz. Hatırlanacağı üzere, eski cumhurbaşkanı nezaket sembolü Fahrettin Korutürk, Ecevit Hükümeti için ‘eksantrik bir hükümet' ifadesini kullandığında, Türkiye'de muhalefet ayağa kalkmıştı. Çünkü Korutürk, ‘eksantrik' kelimesinin diğer etimolojik kullanımla ‘duyarlı, iş becerebilen' (capable)anlamından dem vurmuştu. 

Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının kızıştığı şu günlerde; öne çıkan iki farklı anlayış yavaş yavaş berraklaşmaya başlıyor.Buna göre;Çankaya,bu politik anlayışla ya "siyaset üssü" ya da "siyaset üstü" politikaların ana merkezi konumuna gelecek gibi bir izlenim veriyor.