USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Birlikte Yaşam Geleneği

19-02-2019

     Eskiden büyüklerimiz bir odada yaşıyorlardı.

     Evleri bir odadan ibaretti...Orda yatılır, yıkanılır, yemek yenir, misafir ağırlanırmış.

     Bütün aile yan yana iç içe ve berabermiş. Adam bir odada kadın başka bir odada çocuklar da ayrı bir yerde değilmiş!

       Kimse kendini ayrı yerlere hapsedip psikolojik buhranlar içinde yalnızlık girdabında hissetmezmiş.

       Tek odada 10- 15 hayat  birbirinin kolu kanadı desteği nefesiymiş. Kimse diğerinden rahatsızlık duymayı aklından bile geçirmez hatta başka yerlerden gelmiş hiç tanımadıkları yabacıları kalacak yeri yok diye evlerinde misafir ederlermiş. Şimdi her çocuğa ayrı odalar senede 3 defa bile açılmayan salonlar yapiliyor..3+1 4+1derken iki katli üç katli evler insanlara yetmiyor!

       Buna rağmen herkes  az çocuk yapıyor, büyüklerine evlerinde bakamıyor ve çok az kişiyi evlerinde ağarlayabiliyorlar. Bu kadar büyük evlere sahip olmalarına rağmen gönül evleri daralıyor..  

         Kimseye tahammülleri olmuyor. Gelen misafirin çocuksuz gelmesini diliyor, çocuklu gelenin de rahatsızlık vermemesi adına çocuğunu çocuk odalarına hapsediyorlar. Sonra bizim çocuk hiperaktif diyorlar..

            Çocuk hiperaktif değil sizin onu görmenizi saymanızı bekliyor. Sahiplenilmek istiyor. Sabah bakıcıların eline bırakılıp aksam da odasına hapsedilmek istemiyor. Birbirinden bağımsız soğuk insanlar soğuk odalar içinde yeni aile tipleri psikolojik ve sosyolojik sorunlar ortaya çıkmasına sebep oluyor. Aileleri birbirinden uzaklaştırıp yalnızlaştırınca ülkeleri de parçalayıp yıkmak daha kolay olur. Birleşmek bir olmak herkesi korkutur. O yüzden kapitalist ülkeler tahammülsüzlük, aç gözlülük ve bencillik illetini insanlara empoze edip önce aileleri sonra ülkeleri parçalayıp kendi kuklaları haline getirmeyi amaçlıyor. Birlik beraberlik ölüm dışında her şeyi yener.

        Birlik ruhunu kaybedenler her şeyini kaybetmeye mahkumdurlar..  İnsanlar sosyal bünyede bir bina meydana getirmek için birbirleriyle kenetlenen birbirine destek olan yapı taşları gibi olmalıdırlar. Bir ağaç düşünün köküyle gövdesiyle dalıyla bir bütündür. Ayrı  ayrı gelişemez büyüyemez. O yüzdendir ki Birleşmek bir olmak daha güçlü kılar.

             Herhangi bir sorun olduğunda devlete ideolojilere şuna buna sataşmak suçlamak yerine beraber büyük bir güç oluşturup daha etkili ve daha olayların içinde olmalıyız. Kimsenin kimseyi umursamadığı herkesin kendi çıkarını düşündüğü bir yerde toplum diye bir şey kalmaz.

            Mehmet Akif Ersoy´un dediği gibi;

            Sen ben desin efrad, aradan birliği kaldır,

             Milletler için işte kıyamet o zamandır.