"Oku" seni yaradan Rabbinin adıyla oku. O seni bir kan pıhtısından yarattı"!
yüce kitabımızın Alâk suresinde geçer.
Allah´ın ilk emri "oku" emridir.
Burada okumaktan kasıt ,"sadece yazılanı okumak "anlamında değildir.
Etrafta olup biteni okumak.
Doğayı okumak, insanları, hayvanları, olayları okumak üzere dikkat çekilmektedir. Okuyan insan fark eder, anlar, yorumlar. O yüzdendir ki, okumak insan olabilmenin şartıdır. Boş boş sadece çıkar ve zevk amaçlı yaşarsak hayvandan bir farkımız olmaz. Olaylar bize ne anlatıyor ,hangi dersi çıkarabiliriz? Farkındalığın içinde olmak bizim kendinizi gerçekleştirmemize yol açar.
İyi okuyan iyi yazar. Herkes bir kitaptır!
Ancak olayları ve insanları iyi okuyan iyi yazabilir. Örneğin en son "Bisturi" adlı kitabını okuduğum Metin Aydın hoca olayları ve insanı çok iyi okuyan bir yazar. Kitap bir solukta bitti.. İnsanı sıkmayan dostuna hitap eder gibi içten samimi duygularla yazmış hoca...
Normalde birinin, ne; okuduğu kitabı, ne de ;izlediği filmi anlatmasını istemem, çok kızarım. Sanki hayal dünyamı çalıyor gibi gelir. Çünkü okuduğu kitabı anlatanın anladığı kadarını anlamaya, baktığı pencereden kitabı yorumlamaya mahkum birakmış gibi oluyor!
O yüzden ben kitabı size özetlemeyeceğim. Ancak Metin Hoca tarafsız, her şeyi kucaklayan olumlu bakış açısıyla, ailesine, halkına duyduğu sevgiyi anlatan, siyasete ve yandaşlığa bulaşmayan bir dille yazmış kitabı. Okuduğunuzda kendinizden birini bulacağınız (hatta çoğu yerde "ben de öyle düşünüyorum hocam "derken buldum kendimi) ve araya ufak nüktelerin de serpiştirildiği bir kitap.
Karmaşık duygularla yüklü ve buna rağmen monoton hayatın içinde insanın hayallerini ve kendini gerçekleştirmesinde ne kadar çok engelin olduğunu anlatıyor. Yaşam diye girişilen teşebbüslerin aslında birer oyalamacadan ileri gitmediğini anlatıyor.
Yazar kendi yaşadığı gerçek hikayeleri samimi bir dille yazmış. Ayrıca kendini de eleştirmiş, kendiyle dalga geçmiş ve kendiyle dalga gecen insanları, özgüveni yüksek, kompleksiz, kendiyle barışık, zeki insanlardır vurgusunu yapmış. İnsanların sığlığından, öyle gelmiş öyle gidecek durumunda ezbere ve dikte edileni yaşamalarından söz ediyor. Haddimi aşarak ben bunu anladım belki siz çok daha farklı şeyler çıkarırsınız.
O yüzdendir ki Metin Hoca´nın ?Bisturi? adlı kitabını en yakın zamanda , okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim.
