Geçenlerde oğluma, öğretmeninin, okumasını tavsiye ettiği kitabı aldım. İlk sayfalarını karıştırınca, kitabın akıcı ve sürükleyici olduğunu gördüm ve 100 sayfada olunca bir çırpıda okudum kitabı..
.Kitabin adı ?Küçük Prens? kitap, 6 yaşındaki bir çocuğun saf, irdeleyici, ısrarcı, ön yargısız, merhametli ve sevgi dolu dünyasına açılan bir pencere. Farklı yaşlarda okuyup farklı anlamlar çıkarabileceğiniz felsefi bir kitap. İnsanlar artık hiçbir şeyi anlamaya, anlamlandırmaya vakit ayırmıyorlar.
Hazır şeyleri satın alıyorlar tacirlerden. Dost satan tacir olmadığı için, insanların da dostu olmuyor hiç. "Ama gözler kördür. İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçeği görebilir..." "Büyükler hiçbir şeyi tek başlarına anlayamıyorlar, onlara durmadan açıklamalar yapmak da çocuklar için sıkıcı oluyor doğrusu." "Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir. Ben kendimi nerde olsa yargılarım.. "Küçük prensin her sözü bir mesaj niteliğinde. Küçük çocukların büyük dünyası. Büyüklerin su içecek vakti bile bulamayıp hap içerek bu süreci geçiştirmeleri, her şeyin çok hızlı aktığı bir dünyada gönül gözlerinin kapalı olması, büyüklerin vurdum duymazlığını, tekdüze hayatlarını, saçma sapan işlerde çalışıp hayati nasıl ıskaladıklarını, küçük prens çok güzel tasvir etmiş. Çocukların engin hayal dünyaları ve nesnelerle konuşma kabiliyetleri vardır .
Biz büyükler gibi mantığa, görsele değil de tamamen kendi iç dünyalarına güvenip öyle yorumlarlar hayatı. Bu kitapta anlatılmak istenen de küçük yüreklerin nasıl kocaman birer dünyalara dönüştüğüdür. Biz büyükler birçok şey ile mutlu olamazken, çocuklar günbatımını izleyerek nasıl mutlu olduklarını anlatıyor. Küçükken zaman umurumuzda değilken, büyüdükçe zamanın nasıl su gibi aktığına tanıklık ediyoruz. Biz bu boşa geçen zamanlarda Küçük Prenslerimize ne kadar ?AN´lar? verebildik, ne kadar onların yaşına inip de ?hadi daha hızlı koşalım yoksa arkamızdaki ağaç bizi yakalayacak? dedik. İnsan içerisindeki çocuğu her vakit yaşatmalı her vakit kendi ile arkadaş kılmalı. Kitapta biz büyüklere inceden inceye göndermeler var. Kitabın büyük bir insana ithaf edilmesi de ayrı bir manidarlık taşıyor. Küçüklerimiz zaten bu eda ile yaşıyorlar ve engin denizlerde yüzüyor. Aslında her büyüğün okuması gereken ender kaynaklardan bir tanesi. Çocuğun babasına her fırsatta elindeki topu uzatıp da ?Baba, top.? Ve babanın da her cevabının ?şimdi değil?, ?işim var?, ?daha sonra? ve ?çok yorgunum? demesinden sıkılan çocuk yalnızlığa itilmiş bir kimse olup çıkmaz mı? Bazı değerler vardır ki, bunu ne para ile ne de başka bir maddi kaynakla elde edebilirsiniz. İş işten geçmeden küçük büyük herkese sarılıp sevgi ve tebessüm ile yaşanmalı hayat?
.Her ne kadar biz büyükler gözle görülene, şekle, paraya göre hayatı değerlendirsek de çocuklar daha çok temiz yürekleriyle, geniş hayal dünyalarıyla hayatı anlamlandırırlar.. Bir şeyi sevdiğin ve değer verdiğin zaman değerlenir, anlamlanır. Küçük prensin gülüne duyduğu sevgiyi ve bağlılığı şimdi kim kime duyuyor? Tilkisi ile kurduğu dostluk bağını kimler kurup, koparmamak adına çaba veriyor? Biz insanlar, yalnız krallığımızda, şişik egolarımızdan dolayı yanımıza kimseyi alacak yer bırakmıyoruz. Bir dosttur bizi anlamlı kılacak dünyada bulunma gayemizi hatırlatacak. Bazı duygular hep çocukluğumuzdaki gibi kalsa, kimin ne dediğini umursamadan, hayallerimizi ve düşüncelerimizi kendi kalıplarımız içinde oluşturmayı, bir kenara bırakıp doya doya yaşamanın, insanları olduğu gibi kabul edip isteklerine saygı duymanın, güzelliğini keşfedebilsek ne güzel olurdu. Bu kitap, okuduğunuz zaman sizi birçok konuda sarsacak, hayat gayenizi sorgulatacak, hayatı ayrı bir pencereden görmeniz gerektiğini ,hayal kurmanın ve hayal dünyasından bakmanın mutluluğunu hatırlatacaktır.
Çocukluğumuzda unuttuğumuz birçok meziyetleri hatırlatacak, çocuk gözüyle kendinizi görmenize ayna olacak. İçinizdeki çocuğu yok etmemeniz ve onun saflığında ve güzelliğinde hayati yaşamanız temennisiyle...
