USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BİZE EKMEK DEĞİL SANAT LAZIM!

26-04-2020

Sanatlarını icra edebilmek için mücadele veren tüm gönüldaşlara ve gerçek sanatçılara selâmlar!

 Efendim hayırlı ramazanlar.Çok meşekkat dolu bir süreçten geçtiğimizi bile bile yazmak daha da meşakkatli.

 Geçen ay yazdığım "İyi adam , Kötü adam" yazımı yayına verememenin üzüntüsü yüreğimde saklı dursun ; pek kıymetli agabeyim Mehmet Çelik başkanımızın "Sen Sanat Yaz Latif Hoca!" telkiniyle kaleme sarıldım.

İçtenlikle hiçbir şey yazasım olmamasına rağmen ,içimde milyonlarca sözcük "Hadi Latif yaz!" diye beni zorluyor.

 Türkiye´de geçmişten günümüze sanat kollarına bakıldığı zaman rövaşta olan dal müzik ve sinema açık ara önde gelmektedir.Bu sanatları icra edenlerin sanat kaygısı bir yana dursun , daha çok maddi beklentinin olduğunu görüyoruz.Diğer sanat kolları ise ölmeye , unutulmaya yüz tutarcasına bir grup ya da münferit kişiler tarafından ayakta tutulmaya çalışılıyor.

Zor bela ayakta tutulan sanat kollarına baktığımızda , karşımıza yüzeysel , hacme dayalı ve hareketli sanat kolları ön sıralarda geliyor.Resim , tiyatro , heykel gibi sanat alanları neredeyse yok denilecek kadar az ne yazık ki.

 Türkiye´deki genel tablo bu şekildeyken yerelimizde sanat tamamen bitmiş durumda ! Münferit girişimler de olmazsa ; "sanat" sözcüğü hiç kullanılmayacak!

Yerel yönetim ve karar vericilerin sanat alanlarında yaptıkları çalışmalar - faaliyetler istenilen düzeyde değil !Bu konuda özel müteşebbislerin de elini taşın altına koymaması yerelde sanat alanlarında faaliyetlerin olmamasına sebep oluyor.

Son on yılda yerel yönetimlerin yaptığı konser , eğitim , konferans ve yarışmalar yerelde sanat alanlarında minik adımlar atılmasına vesile oluyor ancak bu yeterli değil!

Sivil toplum kuruluşlarının da diğerlerinden aşağı kalır yanı yok ! "Benim derneğimin faydası ne olacak " diyenleri bile duydum ne yazık ki !

 Yahu Millet aç ! Aç! Sen sanattan söz ediyorsun diyenler oluyor çevremde .Üzülerek dinliyorum.Ve ekliyorum: "Hiç kimse açlıktan ölmez bu topraklarda! Sanat ruhun gıdasıdır." Sanat toplumun can damarlarının açılması için yapılır , toplumdan soyutlanamaz,toplumun sorun ,sevinç ,kederlerini , yaşamını ve kültürünü yansıtır !

 Sanat yapılmalı ki toplumun tüm yönleri diğer bireylere yansıtılabilsin.Ve gelecek sorunsuz inşa edilebilsin.Bir düşünün mesela "Mahmut ile Yezida"yı Murathan Mungan yazmasaydı biz bu aşkı , o dönemdeki siyasi , dini ve toplumsal sorunları bilebilir miydik? Ve yahut Nazım´ın " Güzel günler göreceğiz Çocuklar"ının atmosferini , Vedat Türkali´ nin " Bekle bizi İstanbul´unu... nasıl içselleştirirdik? "Dilber , Ali ve Zeynep´in 8 günü " sinema serileri olmazsa  , Bir Zamanlar Anadolu´da, Bahoz , Yedinci Koğuştaki Mucize olmazsa ya da Diyarbakır Cezaevi belgeseli olmazsa biz dönemleri nasıl bilebiliriz?

"Bilsek ne yazar , olmuş bitmiş şeyler bunlar." diyenleri bile duydum.Tarihin tekerrürden ibaret olduğunu asla unutmamalıyız.Geçmişte yaşanılan - hali hazırda yaşadığımız acıların gelecekte sürdürülmemesi için geçmişten ders almak gerekir.

 Bir Mardin fotografına baktığımızda bizi alıp götüren , geçmişteki haline özlem duymamıza sebep olan detaylarını ve sadeliğini ancak sanatla elde edebiliriz.

Fotoğraf muharriri ve büyük ışık üstadı rahmetli Ara Güler´in bizi 2 şey kurtaracak: 1BİLİM 2 SANAT sözleri kulağımda! Bilim alanlarında ülkemiz yeni ve iyi adımlar atmaya başladı.Bizler de sanata sıkı sıkı sarıldık mı? Tüm bunların hezeyanlarını ve heyecanlarını anlayacak , makus kaderimizin değiştirilebilmesi için önemli bir yol kat etmiş olacağız.

Bir annenin doğum sırasında çektiği acılar, ardında bir bebeğin sesi ile sevince döner. Doğumhanede herkes sevinç içindeyken ağlayan bebek olmak benim için çok zor bir durum!Ama diğerlerinin ve gelecek nesillerin gülmesi için mücadeleye devam edeceğim.

 Son 3 yıldır ifade özgürlüğü kapsamında sanat alanlarında hak temelli çalışmalar yaparak  sanatta ilerlemek adına, yerelde, sade ve sadece sanat için çalışma yapan bir aktivist olarak sanatın idame edilmesi adına girişimlerde bulunuyor sanatın ayyuka çıkması için karar vericiler , yerel yönetimler , eğitim ve kamu kurumları , STK lar ve sanatla haşır neşir olan birey ve topluluklarla her daim irtibat içerisinde oluyorum ve olmaya da devam edeceğim.

Bu uğurda benimle aynı yolda yürüyen Mardin Fotoğraf ve Sanat Derneği üyelerimize sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

Yine bu satırların sizlere ulaşmasına vesile olan , bana inanan ve güvenen Mardin  Söz ailesine sanata ve sanatçıya verdikleri destek için çok teşekkür ederim.

 Sosyal medya hesaplarım üzerinden yereldeki sanat çalışmaları ile ilgili düşüncelerinizi ,öneri ve yapıcı eleştirilerinizi bekliyorum.

 Birlikte çok daha güzel yarınlara , sağlık ve mutluluk dolu bir geleceğe sanatla ulaşmak temennisiyle.

 Sürçülisan ettiysem affola...